"Paranın dini imanı yoktur" sözünü kim söylemişse helal olsun ona!
Hele de sözde küreselleşen dünyada ne ar kaldı ne namus, ne de vatan sevgisi...
Her halde duşmuşsunuzdur;
Türkiye'de ki büyük turizm acenteleri artık bundan böyle Güney Kıbrıs'a da turlar düzenlemeye başlıyorlar!
İlk ziyaret Kurban Bayramı'nda!
Türkiye'nin büyük gazetelerinde boy boy reklâmlar;
"Bayramda Güney Kıbrıs'a gidiyoruz!"
Allah hiç kimseyi bu kadar paragöz etmesin...
Türkiyeli vatandaş Kurban Bayramı'nda Atina üzerinden Güney Kıbrıs'a gider mi gitmez mi bilemeyiz ama, giden olursa nasıl vicdanları rahat bir şekilde tatil geçirecekler şaşarım doğrusu!
Bizim Turizm Bakanı Derviş Deniz Rumlara "gelin beraber turizm yapalım" demesin, gözlerini para bürümüş Türkiyeli acenteler varken, Rum ne dine gelir ne de insafa!
Türkiye'nin Turizm Bakanlığı sanırız bu işlerde uyuya kaldı!
Türkiye'yi barbar ve işgalci olarak gören bir zihniyetin turizmine nasıl katkıda bulunuyorlar hala farkında değiller!
Kıbrıs Türk'ü eriyip bitsin diye ne yazıktır ki her şey mübah oldu bu sıralar!...
***
Papadopulos resmen bizle dalga geçiyor!
KKTC'de yüzde 1'lik bile oyu olmayan BKP'nin başkanını ayağına çağırıyor ve kapalı kapılar ardında görüştükten sonra şöyle diyor;
"Git Talat'ı görüşme masasına çağır da görüşelim!"
Densizlik, terbiyesizlik ancak bu kadar olabilir...
Hadi Papadopulos'u tanıyoruz artık...
Böyle çirkin bir oyuna alet olan İzzet İzcan'a ne demeli?
İşini gücünü bıraktı da Rum sözcülüğüne mi soyundu şimdi de?
İnsan biraz utanır sıkılır... Böyle bir aşağılayama maruz kaldığı için isyan eder. En azından "git sen kendin söyle Talat'a" der! Ya da "Annan'a söyle aracı olsun" diyebilir!
Böyle aşağılanma, küçük düşürülme ne görülmüş ne de duyulmuştur!
***
Beyinleri yıkanmış Rum gençler Papadopulos'tan daha hızlı ve ırkçı çıktı!
Diyorlar ki; "sınırlarımız Girne'de biter!"
Olur, görürsek söyleriz...
Hadi Rum gençleri kuran, bunları söyletenler var...
Acaba bizim gençlerimiz de mi Rum'un dediği gibi sınırlarının Girne'de bittiğine inanıyorlar!
Hadi gençtirler toydurlar, onların ağabeyleri, üstleri de mi devletine sahip çıkmaları için uyarmıyor onları?
Görüldüğü gibi iki toplumlu yeme içmeler hiç bir fayda getirmemiş Rum'a!
Sınırlarının Girne'de bittiğini sanan zavallı yavrucuklarla nasıl bal börük oluyorlar anlamış değilim!
En azından onlara şunu sormalılar;
Sizin sınırınız Girne ise bizimkisi neresi?
***
Dün yerel bir gazetemiz Rumların yaptığı insanlık ayıbını manşetine taşıdı!
Kalp krizi geçiren bir hastayı Rum kesimine götüren ambulansta uzman bir doktor Türkiye kökenli olduğu için sınırdan geri çevrilmiş!
Evet bu birdramdır, ayıptır, ırkçılıktır...
Peki bunun böyle olduğu bilinmiyor muydu?
Hadi onlar insanlık ayıbı yaptı, zaten buna alışığız...
Peki ya bile bile o doktoru ambulansa koyana ne demeli?
Olsa olsa acemi çaylağın biridir!
***
İçimizden bir kesim diyor ki;
Rumların Nikiforos tatbikatına karşılık, Toros tatbikatını gerçekleştirmemiz doğru değil!
Biz iyi niyetimizi korumalıymışız!
İnsanlar bir tuhaf oldu doğrusu...
3 sene sonra karşılıklı iyi niyet anlaşmasını bozan, tatbikatla gövde gösterisi yapan Rum-Yunan zihniyetini yargılayacaklarına, hala iyi niyetten bahsediyorlar!
Aslında onlar da haklı!
Barış elimiz havada kaldığı sürece bakalım daha neler görüp işiteceğiz?
