Türkiye, Amerika'da Hudson Instıtute tarafından düzenlenen ve askeri kanat dâhil, Türk yetkililerin katıldığı toplantıda öngörülen senaryolarla çalkalanıyor. Efendim, Türkiye'de bombalar patlayacak, yüzlerce insan ölecek, Anayasa Mahkemesi Başkanına suikast yapılacak ve Türkiye Irak'a harp ilan edecek, neticede de 22 Temmuz'da yapılacak seçimler yapılamayacak. Türkiye, demokratik bir cumhuriyet. Her şeye rağmen demokratik rejim işliyor. TBMM seçim kararı aldı. Millet, kayıtsız, şartsız iradesini ortaya koyacak, sandığa gidecek ve kendisini yönetecek milletvekillerini seçerek, Meclis'e yollayacak. Daha önce hiç kimsenin arzu etmediği, keşke olmasaydı dediğimiz askeri darbelerden önce seçime, millete gidebilseydi, bunlar olmazdı. Türkiye'de her şeye, tüm olumsuz koşullara, olabilecek tehditlere, böyle komplo senaryolarına rağmen seçimler yapılmalıdır. Bu seçimlerin yapılmaması sadece ve sadece demokrasi ve millet düşmanlarının işine yarar. Seçim sathı mailine girilmiş, kentler geziliyor, kamuoyu araştırmaları yapılıyor, asıl önemlisi demokratik rejimin vazgeçilmez faktörleri olan siyasi partiler (14 parti) hazırlıklarını, beyannamelerini, iktidara gelirlerse yapacakları işleri millete anlatıyorlar. Hâkimiyetin asıl sahibi olan millet, bunları dinliyor, değerlendiriyor ve seçim günü sandığa giderek kararını bildirecek. Bundan güzel, keyifli bir şey olabilir mi? Dikta, baskı, tek adam, kanlı rejimlerde bunlar var mı? Herkes dilediği gibi oy kullanabilir mi? Deniyor ki, efendim, milletvekili listelerini liderler yapıyor, ben, benim temsilcim milletvekilini seçmiyorum. Evet, belki listeden direkt milletvekilimi işaretleyemiyorum. Fakat hiç kimsenin etkisi altında kalmadan, yanında kimse olmadan, yalnız seçmen olarak, sen seçim hücresinde arzu ettiğin parti veya bağımsızlara "Evet Mührü"nü vuruyorsun. Türkiye, bölgesinin tam demokrasi ile yönetilen tek laik demokratik ülkesi. Tabiidir ki, bu durumu kıskananlar olacaktır. Oyuna gelmemeliyiz. Amerika'daki Hudson Instıtute toplantısını düzenleyen Zeyno isimli kızı, değer verdiğim bir dostumun davetinde tanıdım. Ben de hiç olumlu intiba bırakmadı. Nasılsa Amerika'ya gitmiş, oraya belki de hakkı olmadan kapağı atmış, yerini muhafaza etmek, Amerikalılara hoş görünmek için böyle sansasyonel haberler çıkarıyor, zira 6 ay önce de Türk Ordusunun yönetime el koyması %50 ihtimal demişti. Daha önce Türk-Amerikan Federasyonu Başkanlığını yapan, daha sonra da milletvekili olan Sn. Egemen Bağış, bu senaryo için "ihanet" kelimesini kullandı. Ben böyle Türkiye aleyhine senaryolara itibar edilmemesini tavsiye ediyor ve özellikle bu tür toplantılara davet edilen ve katılan her cenahtan yetkililerimizin toplantı davetlerini kabul ederken, böyle değersiz insanların bulunabileceği gerçeği karşısında çok dikkatli olmalarını, iyice tahkikat yapmalarını tavsiye ediyorum.