Biz milletvekillerine ait olan “Parlamenterler Birliğinde”, güzel toplantılar ve yararlı konferanslar oluyor. Her siyasi partiden milletvekilleri katılıyorlar, hükümet üyesi bakanlardan gelişmeler, çalışmalar hakkında ilk elden bilgiler almak mümkün oluyor. Sadece bakanlar değil, zaman zaman devletin üst düzeyli bürokratları, akademisyenler de geliyorlar. Milletvekilleri sorular soruyor, cevaplar alıyorlar. Türk Parlamenterler Birliği’nin, Ocak/2023 toplantısının konuşmacısı, TİKA Başkanı Sn. Serkan Kayalar idi. TİKA/Türkiye İşbirliği Yardım Teşkilatı’nın vizyoneri ve kurucusu Özal’dır. Aslında daha sonraki iktidarların övünç duyduğu proje ve yenilikler Turgut Bey’in vizyon ve düşüncelerinden sadır olmuştur. Savunma Sanayi, Toplu Konut İdaresi, Türkiye Kalkınma Bankası, Eximbank, Fakir/Fukara Fonu vs. hemen aklıma gelenler...

DPT’de “Milletlerarası Teknik ve Ekonomik İşbirliği” departmanında çalışırken, bir gün müsteşarımız Özal, beni odasına çağırdı; “Selçuk, Bileteral, Multilateral, AID, OECD, RCD, IBRD, UNDP vs. birçok devlet ve kuruluşla işbirliği ilişkilerimiz var, Türkiye olarak gelişen bir ülke olarak, biz de Afrika, Asya başta olmak üzere, dünyanın muhtaç bölgelerine yardımlar yapalım, projeler uygulayalım, uzmanlarımızı yollayalım, senden ricam derhal, “Türk Teknik Yardım ve İşbirliği Programı” hazırla, bu işi nasıl yapıyorlar, hangi kurumları, teşkilatları var, ABD (AID), Fransa, İngiltere, Japonya’ya git, öğren” dedi. Talimatlarını yerine getirdim, 2 ve 3 kalkınma planlarında, yıllık programlarda bu tedbir de yer almıştı. Daha sonra DPT tarafından Dışişleri Bakanlığı (İktisat Daireleri) ile birlikte, yürütülen bu program, Özal’ın, Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı dönemine TİKA adında bir organizasyona dönüştürüldü, 1992 yılında TİKA kuruldu. (Bu meyanda, Hariciyenin, en önemli bölümü olan İktisat Dairelerinde beraber çalıştığımız, Büyükelçiler, Üner Kırdar, Mustafa Akşin, Metin Karaca, Rahmi Gümrükçüoğlu, Mehmet Baydur, Kamuran Gürün, Nazif Cuhruk, Bahadır Demir, Türkekul Kurttekin vs. gibi çok değerli diplomatlarımızı bu vesile ile sevgi ile selamlıyorum.)

TİKA Başkanlığını deruhte eden Mülkiyeli Büyükelçi değerli arkadaşım Umut Arık’ın, organizasyon, teşkilatlanma, ilk yardım projelerinin başlatılmasında büyük katkıları olmuştur. Ben daha sonra, TBMM’de İstanbul Milletvekili olarak görev yaparken, bilhassa Plan Bütçe Komisyonu’nda, Dışişleri Bakanlığı Raportörü sıfatımla, TİKA’yı izledim, destek oldum. Parlamenterler toplantısında, TİKA’nın Afrika, Asya, Amerika, Balkanlar (Bosna Hersek, Arnavutluk, Kosova, Makedonya), Orta Doğu, Filistin, Gagavuz Türkleri Bölgesi dahil olmak üzere, 60 ülkede, 62 ofisi olduğunu, 30.000’den fazla projeyi hayata geçirdiğini öğrendik. TİKA, özellikle eğitim, sağlık, sosyal hizmetler, konut tefrişi, tarım, sulama, hayvancılık, enerji, ulaştırma, bayındırlık, içme suyu, özellikle Türk İmparatorluklarımızdan tevarüs eden, eski eserlerin restorasyonu, restitüsyonu başta olmak üzere, kültür, olmak üzere hemen hemen her sektördeki projeleri bu ülkelerde başarı ile uygulamaktadır.

TİKA bu projelerin tamamıyla insan odaklı olmasına büyük önem vermektedir. TİKA Başkanı “Dünyada en gelişmiş 10 ülkenin dünya varlıklarından yüzde 52’sine sahip olduğunu, en gelişmemiş 50 ülkenin de sadece yüzde 10 varlıktan istifade edebildiğini ifade etti. Bu nedenle, biz TİKA aracılığı ile Türk Devleti olarak bu eşitsizliği bir nebze azaltmak, dünya insanlığına hizmet etmek için faaliyet gösteriyoruz” dedi. TİKA proje ve faaliyetleri, Türk Dış Politikasının özellikle Afrika ve Asya’ya açılım diplomasisinin önemli bir tamamlayıcı unsuru olmaktadır. Gerçekten Türkiye, özellikle Afrika’da 40’ı aşan yeni elçilik ve TİKA teşkilatıyla, önemli yer almış, bu ülkelerin gönlünde, “FromTheHeart of Turkish People/Türk Halkının Kalbinden” rumuzlu projeleri ile hayranlık uyandırmış, uyandırmaktadır. TİKA faaliyetlerinin, siyasi bir benlikten ziyade insanlığa hizmet, katkı olduğuna inanıyorum. Türkiye, gene Turgut Bey’in kurduğu, benim de 1996-2003 yıllarında yönetim kurulu üyesi olarak, şevkle, heyecanla görev yaptığım Eximbank projeleri vasıtasıyla, Rusya dahil olmak üzere, Asya Türk Cumhuriyetleri’nde, Balkanlar’da, Afrika’da, Orta Doğu’da, devasa projeleri Türk müteahhitleri organizasyonunda gerçekleştirmiştir. Türk müteahhitleri bu ülkelerde, hastaneler, okullar, kreşler, yol ve köprüler, konutlar, enerji tesisleri, fabrikalar, havaalanları, metrolar vs. vs. birçok projeyi başarı ile yapmaktadırlar. Bu yatırımlarda Türk ihraç mallarımız, malzemeler kullanılmakta, ihracatımıza önemli pozitif katkılar yapmaktadır. Ben Eximbank yönetim kurulu üyesi olarak bu ülkelere giderek, projeleri gördüm, kıvanç duydum. Hatta buralarda devasa projelere imza atan, başarılar yaratan, müteahhitlerle, Türkiye’de çevreyi yok eden, yeşil alanlara konutlar, yazlıklar, sanayi bölgeleri, santraller yaparak, devletle vatandaşı karşı karşıya getirenler, aynı müteahhitler mi diye düşünürüm! TİKA’nın bizlerden sonra elde ettiği gelişmelerden, başarılı çalışmalarından memnuniyet duydum. Her zaman ifade ettiğim gibi, bizler Türkiye için yapılan, taş üzerine taş konulan işlerden memnuniyet duyan, hadiselere politik gözle bakmayan, bir felsefeden geliyoruz. Yüce Atatürk’ün kurup, bizlere emanet ettiği Türkiye’nin, dünyanın laik, Atatürk İnkılaplarından ayrılmayan, medeni ülkeler düzeyini aşmış bir Türkiye olmasını istiyoruz.

TİKA Başkanını dinlerken, Özal’ın bu konuda hayal ve vizyonunun gerçekleşmesinden, ruhunun şad olduğunu hissettim.