İbrahim Güray AYTEKİN Öel Haber Araştırma

SAMSUN ATATÜRK HEYKELİ ve ANITI’NIN ONUR DUYULAN ÖYKÜSÜ

Samsun Atatürk heykeli kentin en önemli simgelerinden biri olarak tarihte yer alıyor. Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a çıktığı noktaya dikilen anıt Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcı sayılan bu anı simgelemek için yapıldı. Samsun'da Mustafa Kemal'e ithafen bir anıt dikilmesi fikri dönemin Samsun Valisi Kâzım Paşa tarafından ortaya atıldı. Şehri ziyaret edenlerin uğrak noktası olan değerli anıt 15 Ocak 1932 tarihinde açıldı. 

Kurtuluş Savaşı başlatmak ve yeni Türkiye Devleti’nin kuruluşunun adımlarını atmak üzere ilk adımı Samsun’a çıkarak gerçekleştiren Atatürk, Samsunlulara büyük onur kazandırmıştı. Atatürk’e olan sevgi ve minnet duygularını ifade etmek için dünyanın en güzel heykellerinden birisini Samsun'a ayak bastığı yere dikilmesi fikri dönemin Samsun Valisi Kâzım Paşa tarafından ortaya atılmıştı.

Samsun’un simgesi sayılan bronz Atatürk heykeli, Samsun halkının adına, daha önce Ankara Zafer Anıtı'nın inşası için açılan yarışmayı kazanan Avusturyalı heykeltıraş H. Kriphel’e 1927 yılında sipariş edildi. 1931 yılında Viyana'daki Vereinigte Metallwerke dökümhanesinde yaptırıldı.  Döküm aşamasından sonra temizlik ve rötuş işlemleri için dökümhanede birleştirilen anıt bu işlemlerin de tamamlanmasının ardından tekrar sökülerek her bir parça ayrı ayrı sandıklanmıştır.

Hamburg'dan Deutsche Levante-Linie kumpanyasının Nicea vapuru ile taşınan anıtın parçaları 15 Ekim 1931 tarihinde Samsun'a ulaşır. Gümrüğe takılsa da devreye giren Hükümet gümrük vergisini bütçeden karşılar. Avusturyalı bir mühendisin de yardımıyla 29 Ekim 1931 tarihinde heykel daha önceden hazırlanan kaideye monte edilir.

Onur parkı Samsun’un ilk parkıdır. Cumhuriyet Meydanı’nın hemen yanı başında, Atatürk Anıtı’nı çevreleyen park, Samsun’un ilk parkıdır. Bu alan; çevre düzenlemesiyle, süs havuzları ve elbette Atatürk Anıtı’yla Samsun'a gelen ziyaretçilerin ilk durak noktası olmuştur.

Anıtın resmî açılış töreninin Birinci İnönü Muharebesi zaferinin yıl dönümü olan 10 Ocak 1932 tarihinde yapılması düşünülse de hazırlıkların tamamlanamaması nedeniyle 15 Ocak'ta büyük bir törenle açılışı yapılır. Bandonun İstiklâl Marşı'nı çalmasının ardından öncelikle Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal'in gönderdiği şu telgraf okunmuştur: Gazi Heykeli’nin açılma töreni 15 Kânunusani 1932 Cuma günü saat 14’te büyük bir kalabalığın katılımıyla gerçekleşti.

Salim Bey, Samsun Valisi

Muhterem Samsun halkının şahsıma karşı besledikleri asil duyguların kıymetli bir tezahürünü bildiren telgrafınızdan pek mütehassıs oldum. Teşekkür, muhabbet ve selamlarımın halka arzını rica ederim."

Reis-i Cumhur Gazi Mustafa Kemal

Bu telgrafın hemen arkasından başvekil İsmet Paşa’nın telgrafı okunur

‘’Salim Bey, Samsun Valisi

Büyük Gazi'nin heykellerinin rakzı münasebetiyle vatanı seven Samsun halkının gösterdiği asil ve necip duygularla teşekkür ederim. Efendim.

Başvekil İsmet

Bu telgrafların okunmasından sonra kürsüye çıkan Samsun Valisi Mehmet Salim Gündoğan bir konuşma yaptı;


“ Muhterem Efendiler.
Halaskar Reis-i cumhurumuz Mustafa Kemal Hazretleri Türklerin o büyük kahramanı aziz yurdumuzu düşman ellerinden, sevgili milletimizi esaret zincirlerinden kurtardı.
Onun azminden, dehasından doğan zaferler sayesinde bugün hür, müstakil olarak yaşıyoruz. Hayatımızı da, hürriyetimizi de o azimkar kumandana, onun fedakar silah arkadaşlarına borçluyuz. Sahamet sahralarında, büyük savaşlarda daima kazanan o muzaffer kumandan, İnkılap sahnelerinin de kahramanıdır. O, kudretli bir inkılapçı, yaratıcı bir devlet müessisidir. 

Yarattığı inkılaplarla milletimizi hakikatin norlarına, medeniyetin, refahın ışıklı ufuklarına ulaştırdı. Çürümüş Padişahlar idaresinin enkazı üzerine mukaddes cumhuriyetimizi kurdu. Büyük Gazimiz gibi kurtarıcı, yaratıcı bir devlet müessisini tarih kayıt etmemiştir.


Efendiler, o tarihinde fevkine çıkmış bir dahidir. O tek başına bir tarihtir. Şanlı, zaferler tarihidir. Onun büyüklüğünü bilmeyen bir fert, onun muhabbeti ile çarpmayan bir kalp yoktur.
Onun yaşadığı ebediyyen yaşayacağı yer sevgili milletinin kalp yoktur. Onun yaşadığı ebediyyen yaşayacağı yer sevgili milletinin kalp kahıdır.


Büyük Gazi'nin, Samsun’umuzun gümüşlü sahillerine ayak bastıkları gün Türk mukadderatının dönüm noktasıdır. O mesut günden itibaren Türk tarihi için yeni bir sahife açılmış, karanlık ufuklarımızda ümit, zafer güneşleri doğmuştu.


Samsun Vilayeti’nin muhterem halkı bu mukaddes gününün hatıratını yaşatmak, onu ebedileştirmek için büyük halaskarına karşı kalplerinden taşan muhabbetin timsali olan bu heykeli rakz ettiler.
Bu eser Türkün azmini, damarlarındaki asil kanda mevcut kuvveti, cevheri ifade eden büyük halaskarmızın timsalidir. Kalplerde yaşayan muhabbetin bu mücessem timsalidir.


Kalplerde yaşayan muhabbetin bu mücessem timsalini Samsun, ebediyen sinesinde saklayacaktır.
Huzurunda hürmetle eğildiğimiz büyük müncimizin timsali açmak şerefine mazhariyetle mübahiyim. Yaşasın, halaskarımız,
Yaşasın Millet ve Ordu. ”

4,75 metre yüksekliğindeki tunçtan yapılma atlı heykel tüm Atatürk heykelleri arasındaki en devingen ve iddialı heykellerden biridir. Bu heykel  ritim ve denge yönünden de oldukça tatmin edici bir heykel olup,  heykelde hareketlilik, gerilim ve devinim son derece dengeli oluşturulmuştur. Vali Mehmet Salim Gündoğan, yaptığı bu konuşmanın ardından heykele sarılı örtüyü tutan kordelayı kesmiş ve heykelin açılışını yapmıştır.

Samsun’un Onur Anıtı olan bu heykelin kaidesiz yüksekliği 4.75 metre, kaideli 8.85 metredir. Büyük bir kaide üzerinde şahlanan bir at üstünde Atatürk, bütün heybeti ile görülmektedir. Gururlu bir anlatımla batıya ve çok uzaklara dikilen bakışları azim doludur. Şahlanan atın üzerinde dimdik bir vücut oturmaktadır. Bu oturuşta bir korkusuzluk ifade edilmektedir. Sert çelik bir kol kılıca uzanmıştır.

Heykelde Mustafa Kemal mareşal üniformasıyla şaha kalkmış bir at üzerinde savaş komuta eder hâlde betimlenmiştir. Üst vücudu sol tarafa, yüzü ise sağ tarafa bakan Mustafa Kemal sol eliyle atın dizginlerini tutarken sağ eliyle de kılıcının kabzasını kavramış kılıcı çekmek üzeredir ve kıyafeti de beden hareketini yansıtacak biçimde üzerine oturmuştur. Kılıcın boyu dönem subaylarının kullandığı kılıç olmayıp çok uzundur. 

Yüz kompozisyonu ise gençlik yıllarını anımsatır şekilde çalışılmıştır. Heykel kaideye atın arka iki ayağı ve kuyruğu ile dayanmaktadır. Atın bu dengeli duruşu heykelin devingenliğini de güçlendirmektedir. Yine Tekiner'e göre şaha kalmış olan atın hareketi ileri atılma hırsını, meydan okumayı ve kahramanlığı yansıtmakta; Mustafa Kemal'in atın dizginlerini tutmaya çalışması bağımsızlık için sabırsızlanan halkı soğukkanlılığa çağırmaya, dizginlere hakim oluşu da gücünü ve becerisini yansıtmaktadır.

Krippel de yaptığı açılış konuşmasında heykel kompozisyonunu "gururlu bir şekilde batıya ve çok uzaklara dikilen bakışları azim dolu gözleriyle, şahlanan atın üzerinde Gazi Mustafa Kemal dimdik bir şekilde oturuyor. Bu oturuşta korkusuzluk, kolun kılıca uzanışında ise Türklüğün gücü vardır." şeklinde açıklamıştır....                                                                                  

Heykel Türkiye'ye kadar da hiçbir ücret alınmadan getirilmiştir. Viyana döküm atölyesinde bu muhteşem heykeli yapan Avusturyalı heykeltıraş ve işçileri hatıra fotoğrafı çektiler .

Atatürk heykeli İlk adım parkında yapılan kaide üzerine yerleştirildi.  Kaidenin yanlarında iki kabartma ve öteki yanlarında da yazılar vardır. Kabartmanın birinde, iskelede sandalın yanında mermi ve cephane taşıyan insanlar görülmektedir. Arkalarında bir de top arabasının bulunması, savaş anını canlandırdığını gösterir. Diğer kabartmanın ortasında Atatürk, tüm özellikleri ile dimdik, büyük bir zafer simgesi olarak durmaktadır. Başı halka dönük ve halk ile el eledir. Çevresi Türk Ulusu’nun yaşlısı, köylüsü, kentlisi ile doludur.

Heykelin kaidesindeki yazılar ise şöyledir: a) Vatanda Milli Mücadeleye başlamak için Gazi, 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’a çıktı. b) Bu heykel, Samsun Vilayeti halkı tarafından 29 Ekim 1931 tarihinde dikildi.