Son yıllarda depremle yatıp depremle kalkarken…
Hatırlayacaksınız;
Japonya'nın Fukushima şehrine yakın sahil kenarına kurulmuş Fukushima Nükleer Santrali, 11 Mart 2011 de meydana gelen 9.0 büyüklüğündeki deprem ve onu takip eden tsunami sonucu, nükleer santral tarihinin en büyük ikinci kazasını görülmüştü.
Depremin merkez üssüne 180 km uzaklıkta bulunan Fukushima santrali için ilk olarak tasarlanan yapı, yüksekliği 1960 da Şili'de gerçekleşen 3.1 metrelik tsunami göz önüne alınarak, deniz seviyesinden 10 metre yüksekliğe inşa edilmiş ve deniz suyu pompaları da deniz seviyesinden 4 metre yükseklikte yapılmış. (Daha sonra da 2002 yılında tasarım, 5.7 metrelik tsunami için geliştirilmiş) Ancak yaşanan deprem sırasında oluşan 23 metre yüksekliğindeki tsunami sahile vurduğunda yüksekliği 15 metreye düşmüş ve türbin binasını 5 metre su altında bırakmış…
Bilgi şöyle devam ediyor;
Deprem meydana geldiği sırada reaktörler başarılı bir şekilde kapanmış ve 6 dış güç kaynağına zarar gördüğü için soğutma işlemi türbin binasının tabanında bulunmakta olan dizel jeneratörler ile sürdürülmüş. Tsunami dalgaları, ana yoğunlaştırıcı ve yedek soğutma devrelerinin deniz suyu pompalarını su altında bırakarak hasar vermiş, ayrıca türbin binasının zemininde bulunan dizel jeneratörleri de, ana şalter ve bataryaları da su altında kalmış. Bunun sonucunda santral kararması oluşmuş ve reaktörler ana soğutucu sistemden mahrum kalmış. Ayrıca Tsunami santralin çevresindeki yolları da bozunca dışarıdan müdahaleyi de zor hale getirmiş. Bu durumun yarattığı hal sonucu acil durum ilan edilmiş ve santralin 2 km çevresi tahliye edilmeye başlanmış. Isının dış sistem ile alınamaması sonucu santralin basınç kabında buhar oluşmaya başlamış, sıcaklık ve basıncın artışı buhar-Zirkonyum etkileşmesi yaşanan Hidrojen patlamaları ciddi bir kazanın yaşanmasına neden… olduğu halde…
Dünya aptal ya…Santralde oluşan su sızıntısı ile çevreye salınan radyasyondan dolayı can kaybı bulunmamaktadır denmiş. Bunca aradan sonra kim bilir kimler öldü, sakat kaldı, hasta yaşıyor biliyor muyuz? Yooo… Ateş düştüğü yeri yakıyor hep!
Evettt. Yıllar geçti bu bilgileri duyalı… Şimdi yeni olan bu habere bakın; Santralde biriken 1.3 milyon ton radyoaktif su okyanusa boşaltılmaya başlanmış. 30 yıl sürermiş…Seyreltmişlermiş… Gözlemliyorlarmış… Güvenliymiş…
Bu nasıl bir sorumsuzluktur, bencilliktir yaa? Sadece Japonya’nın mı Pasifik Okyanusu? Sen dünyaya, içinde bulunan canlıların hayatlarına nasıl bu şekilde zarar verirsin? Radyoaktif Madde kardeşim şeker mi bu ? Niye kimse çüşşş demiyor göz göre göre yine dengelere ket vuruluyor.
Ha sonra da kalk denizdeki canlıların korunması için paneller düzenle. Lanet olsun. Bu insanoğlunun beyinleri iyice gitti gitti. Önce kır sonra alçı…
Sevgili Çin hemen önlemini almış Japonya’dan deniz ürünü ithalatını kesmiş. Biz mi?
Ha biz gariban ucuza verirler alırız. Bize bir şeycik olmaz. Ha pahalı da verseler yeriz.
