Başbakan Soyer, birçok defalar Başbakanlık makamından dolayı duyduğu sıkıntıyı dile getirdi... Kendi deyimiyle eskisi kadar rahat ve özgür değil, istediği şeyi istediği zaman söyleyemiyor, istediği yere gidemiyor, belki de istediği şeyleri yiyemiyor! Bu gayet doğal bir şeydir... Dünyanın neresine gitseniz durum aynıdır ve artık sıradan bir vatandaş değilsinizdir... Ayrıca bir parti başkanı olmak ayrı, başbakan olmak çok ayrı şeylerdir! Parti başkanı iken sorumlu olduğunuz kitle sadece partilileriniz ve sempatizanlarınızdır... Başbakanlıkta ise fikrini beğenir ya da beğenmez her kesim ve görüşte ki insanları kucaklamak zorunda kalırsınız... Bunu yapabilirseniz ne ala, yok yapamazsanız ve hala bir genel başkan havasıyla uçmaya devam ederseniz, gün gelir havanız sönmeye başlar ve kendinizi birden yerde bulursunuz... Yani, geldiğiniz yerde... Bizim başbakan da zamanla bu ülkenin başbakanı olduğunu unutarak, ileri geri konuşuyor... Birden eksi günleri aklına geliyor ve başka fikirlere saygısızlık ediyor... Çünkü hala 24 Nisan iradesinden bahsediyor... İnanıyor ve yanılıyor ki herkesi kendi gibi 24 Nisan?da takılı kaldı zannediyor... Ya işin kurnazlığına giderek gerçekleri gözlerden kaçırmaya yönelik bir politika izliyor, ya da gerçekten kendisi ayakta uyuyor! 24 Nisan?dan bu yana tamiki sene geçmiştir... Bu süreçte derenin altından çok sular akmış, Annan Planı herkesin kabul ettiği gibi tarihin sarı sayfalarında eskimeye yüz tutmuştur... GÜKAD?ın Güzelyurt ve çevresinde yaptırdığı son anket bunun en bariz göstergesidir... Halkımızın artık büyük kısmı Annan Planı, şimdi gündeme gelse kabul etmeyecek, belki de kandırılmışlığın ve enayi yerine konulmanın cevabını en ağır verecektir... Bu plan sadece KKTC?de değil, artık Güney Kıbrıs?ta da geçerliliğini yitirmiş ki, bu plana onay verenlerin oranı yüzde 1?lerle ifade edilmektedir! Başbakan ise, ısrarla Kıbrıs Türk?ünü patlamış mısır yerine koyarak, plana ?evet? demenin yıldönümünü kutlayacaklarını söylemektedir! Sadece CTP genel başkanı olsa söyleyecek bir sözümüz olamaz ve sadece saygı duyarız.. Ama unutmasın ki, sevse de sevmese de hepimizin başbakanıdır ve bunu asla aklından çıkarmamalıdır! Sonra emin olsun ki bu etkinlikten ne çatlayacak n ede patlayacak tek bir kişi bile yoktur! Çeşitli baskı ve dayatmalarla, müthiş para transferleri ile Kıbrıs Türk?ü Annan Planı sürecinde kandırılmışlığın ve bunun ezikliğini yaşamaktadır... Bu plana ?evet? diyenler kandırılmış, ama ?hayır? diyenlerin haklılığı ortaya çıkmıştır... Eğer TC Başbakanı Erdoğan ?BM ve AB bizi kandırdı? diyebiliyorsa, KKTC Cumhurbaşkanı ?aldatıldık? ifadelerini kullanmaya başlamışsa, günün sonunda kimin çatlayacağını, kimin patlayacağını da doğru koymak lazım masaya! Hükümet olmadan önce ?biz bu işi 3 ayda çözeriz? diyen Başbakan ve ekibine sormak lazım; 2 seneyi devirdiniz de ne oldu? Dünyalı mı yaptınız bizi yoksa Avupalı mı? Hangi ambargoyu kaldırttınız, hangi izolasyonları sona erdirdiniz? Bu iş öyle muhalefetteyken görüldüğü gibi kolay değilmiş değil mi? Siz patlamış mısır edebiyatına devam edin... Daha öğreneceğiniz çok şey var çok! Günün Fıkrası Cadılar partisi.. Evli bir çift cadılar partisine davetliydi. Dışarıya çıkmak için hazırlanırlarken kadının migreni tuttu, evde kalmak zorundaydı. Kocasına, partiye yalnız gitmesini, onun eğlencesini bozmak istemediğini söyledi. Biraz tartıştıktan sonra adam kostümünü giydi ve partiye gitti, kadın da birkaç aspirin alıp yattı. Biraz uyuduktan sonra kendini daha iyi hissederek uyandı ve partiye giderek kocasına sürpriz yapmaya karar verdi. Tam hazırlanırken "acaba ben yanında değilken kocam neler yapıyor" diye düşündü ve kocasının kendisini tanımaması için değişik bir kostüm giyerek partiye gitti. Oraya vardığında bir kenarda onu izlemeye başladı. Kocası arka arkaya değişik kızlarla ve onlarla çok yakınlaşarak dansediyordu, nereye kadar gidebileceğini görmeye karar verdi. Kocasına yaklaştı, Onunla çok samimi bir şekilde dansetmeye başladı, kulağına dışarıya çıkabileceklerini fısıldadı. Arabalardan birine girerek seviştiler ve gece yarısından önce maskeler çıkarılmadan kadın eve gitti, kocasının dönüşünü beklemeye başladı. Adam sabaha karşı 01.00 sularında döndü ve doğru yatağa gitti. Kadin : "Parti nasıldı kocacığım" diye sordu, Adam da: "Sensiz hiç eğlenemedim tatlım" diye yanıtladı. Kadın, "inanmıyorum" diye cevapladı, "Bahse girerim çok eğlenmişsindir" Adam "Gerçekten hayatım. Partiye gittiğimde bazı arkadaşlarla sıkıldık, alt kata inip bütün gece poker oynadık. Fakat kostümümü ödünç verdiğim o Allah'ın cezası herif bir eğlenmiş, bir eğlenmiş, anlata anlata bitiremedi....