Orta Asya Cumhuriyetleri bağımsızlıklarına kavuşmadan önce Sovyetler Birliği'nin belirlemiş olduğu sınırlar dahilinde Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Tacikistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri şeklinde birbirlerinden ayrılmış ve ortak bir Türk kimliğinin ve birliğinin oluşması her şekilde engellenmeye çalışılmıştır. Lenin 1913 Ekimi'nde bu konuda şunları söylemiştir: "Her ulusal tehdide karşı yapılan mücadeleye kesinlikle evet diyoruz.   Genel bir ulusal kültürün gelişimi için yapılan her türlü mücadeleye kesinlikle hayır diyoruz. 1[1] Bölgedeki sınırlar 1921'den itibaren 90 kez değiştirilmiş 1[2] ve günümüzde bağımsızlığına kavuşmuş bu cumhuriyetlerin her birinde diğerinin etnik unsurunu barındıran bir etnik yapının oluşmasına yol açmıştır. Uygulanan Sovyet politikalarına rağmen Orta Asya halklarının milli bir bilinçlenmeden uzak olduğunu söylemek doğru olmaz.   Suny'nin belirttiği gibi; "Devrim öncesi ulus yapımı Komünist Partisi'nin uzun ve zor yıllarında güçlü bir ulus olmasa da retorik anlamda devam etmiştir. Bu durum, etnik dayanışmayı ve ulusal bilinçlenmeyi   Rus olmayan cumhuriyetler arasında arttırmıştır." 1[3]  Bununla birlikte bütün Türk halklarının bir araya geldiği bir yapı ve yapılanmadan ziyade devletin adına gönderme yapan bir özdeşleşmeyle karşılaşmak daha mümkündür. Yani bir Özbek vatandaşı kendini Özbek ya da bir Kazak kendini Türk yerine Kazak olarak nitelendirebilmektedir. Hatta kendi halkını diğer halklardan daha faklı ya da   üstün  görme eğilimi bile kolayca ortaya çıkabilmektedir. Öyle ki, bu halklar birer Kırgız, Kazak, Özbek ve Türkmen olmaktan gurur duyarken; diğer kültürleri   dinleri ve etnik kökenleri dışlayarak, başka etnik grupları izole etmeye çalışmaktadırlar. 1[4] Bu etnik kimliklendirme bu cumhuriyetler için siyasal birlikteliğin önünde en önemli engellerden biri olarak dururken  etnik kökenli çatışmaların ortaya çıkabilme ihtimalini de beraberinde getirmiş ve güçlendirmiştir. Bununla beraber bu devletlerin etnik kökenini paylaştığı diğer bir takım etnik unsurlar Afganistan, İran ve Türkiye'de yaşamaktadır. 5[5] Böyle bir yapılanma içerisinde artan ya da farklı etnik gruplara yönelecek bir milliyetçilik anlayışı hem Orta Asya bölgesinin hem de Orta Doğu'nun siyasi yapısı ve güvenliği üzerinde umulmadık sonuçlara yol açma potansiyeline sahiptir.

 

 

 

 

 

1[1] Lenin V. I., Sochinenie  (3. red.).  TXY II.

 

2[2] Kona, Gamze Güngörmüş  (2003).  a.g.m.,   s.79.

 

3[3] Suny, R. G. (1993).  The Revenge of The Past; Nationalim, Revolution   and The Collapse of The Soviet Union. Standford University Press., ss.101-130.

 

4[4] Kona, Gamze Güngörmüş (2002). a.g.e.,  s.116.

 

5[5] Kazemi, Ferhad, Zohrer Ajdan (1998). " Etnicity ,İdentity  and Politics".   David Menashri  (Ed.), Central Asia Meets  Middle East. Londra:  Frank Cass Press, s.54.