Ben böyle enteresan ülke görmedim. Hiç kimse yasalara, kurallara riayet etmiyor, görevini bihakkın yapmıyor. Kamu otoritesinin, bu kadar zaafa uğradığı, başka bir dönem hatırlamıyorum!

Kınalı otoyolunda, motosiklet akrobasi gösterileri yapıyorlar, bir yandan da trafik akıyor. Bunlara hiç kimse dur demiyor.

Diğer şehirlerde öyle, ancak İstanbul tam anlamıyla sahipsiz, otoritesiz. Herkes kendi istediğini yapıyor.

Eski tarihi köşkleri yakma-yıkma, İnşaat, Otopark Mafyası işbaşında, İstanbul sokakları her an suç işlemeye hazır, sade vatandaşı tehdit eden suçlularla dolu. Turist gelsin diye yırtınıyoruz. Turistler Beyoğlu'na, Sultanahmed'e, Turistik yerlere çıkamıyorlar. Tüm sokaklar, trafik ışık kavşakları, kapkaççı, dilenci, tinerci ve zorbalarla dolu. Adam geliyor, zorla arabanın camını siliyor, sonra para istiyor, vermezsen, elindeki sert cisim ile camını kırıyor. Bu olayları gözlerimle gördüm!

Beyoğlu ve Taksim, İstanbul'un göz bebeği, yabancı konuklar, Turistler, orayı görmek istiyorlar. Ama, gelin görün ki, ipini koparan gruplar, yasa dışı; bölücü örgütler, her gün bağırıp çağırıyor. Esnaf, sade vatandaş, turistler, hiç birimiz bu gösterileri tasvip etmiyoruz, istemiyoruz. Devlet, Mülki İdare; "Hiç kimse burada gösteri yapamaz, istediği gibi bağırıp çağıramaz " diyemiyor. Mülki İdare, Yerel İdare, Polis bu kadar aciz mi? Özellikle, Beyoğlu'nda asayiş ve şehirleşmenin acilen ele alınması şart!

Mafya, çıkar örgütleri ile mücadele eden, bu uğurda hayatını ortaya koyan, Başbakan Yüce Divan'da yargılanıyor, kendisi, ailesi ve arkadaşları ızdırap çekiyor?

Park yapılmaz, durulmaz levhalarının önleri, bunu ihlal eden araçlarla dolu. Ayıp oluyor, bari levhaları kaldırın.

Atatürk Hava Limanına, büyük paralarla 3. pist yapılıyor, pist bittikten sonra, Sefaköy'de 700 binanın, uçakların alçalma-kalkışı için sakıncalı olduğunu hatırlıyorlar! Çarpık şehirleşme, belediyelerin, boş bulunan her alana bina (imar) izni vermeleri, bu şekilde müteahhit ve rantçıların ceplerini doldurmaları sürüp gidiyor! 3. Pist için 120 milyon $ harcanmış.

Kışın boş olan, sadece yaz aylarında yazlıkların bulunması nedeni ile trafiği artan TEM otoyolunda, tam yaz ortasında, sonbahara kadar sürecek onarım başlıyor. Sanki, sezon geçtikten sonra yapılamaz. Bu nasıl okuldur, anlaşılmıyor......

Kınalı-Tekirdağ-İpsala duble yolu, 2 yıldır bir türlü bitirilemiyor.

Turgut Özal'ın en kızdığı husus, yaptırdığı otoyolları, bakım-onarım bahanesi ile tek şerite

indirip, daraltmaktı. Yanımda, kaç defa Karayolları Müdürünü azarlamıştı! Bu durum hala sürüyor.....

Dünyanın neresinde, sahte üretilen gıdalardan zehirlenen, ölen insanlar görülür ve Devlet bunlara göz yumar. Medeni ülkelerde, böyle bir şey olabilir mi?

Açıklanan rakamlara göre rakıdan 60 kişiyi öldürdüler. Daha açıklanmayanlar var.... Bu bir

cinayettir.

Sahte bal, yağ nedeniyle, vatandaşın sağlığı tehlikede, ihracatımız menfi yönde etkileniyor. Adam, nohut, mercimek ihracı diye taş yolluyor. Kırmızı bibere kiremit tozu katıyor. Ülkeye ihanet ediyor. Kimse dur demiyor.

Etraf sokaklar pislik içinde, herkes herşeyi yere atıyor.

Otoyol kenarları, otomobillerden atılan çöp ve sigara izmaritleri ile dolu.

Garip bir olay var. Türkiyede ayçiçeği yiyip, kabuklarını yere atmak gibi bir olay var. Eller

makine gibi işliyor. Yiyip, doğru yere atılıyor. Ve ne yaptığının farkında değil insanlar. O,

terbiye ve alışkanlığı almamışlar. Peki, o atılan kabukları kim temizleyecek......

Türkiye, bir takım gündem maddeleri ile geriye gidiyor. Başörtüsü, Türban olayı yaratılıyor. Bunların artması, toplumun her yerine girip-çıkmaları, bazı mahallerde başı açık olanlardan sayıca fazla görünmeleri, bazı çevrelerce bilinçle kışkırtılıyor, özendiriliyor. Bu konu hergün gündemde kalsın, konuşulsun, başka yönlere çekilsin, mesafe alınsın isteniyor.

Bu, toplumumuzu inananlar-inanmayanlar diye ikiye bölme çabalarının bir öğesi. Laik Cumhuriyete, Atatürk İlke ve İnkılaplarına sahip güçlerden ses çıkmıyor.

Fatih'de, Konya'da kadın çamaşırı satan dükkan sahipleri tehdit ediliyorlar.

Kıbrıs Hava Yolları'nın Genel Müdürü, Dergilerdeki içki ve mayolu kadın resimlerini, reklamlarını kaldırıyor. Bunu bazen Bakanlar da yapıyorlar.

Türkiye'yi bölmek, Toplumu tedirgin etmek için. Yasa dışı, istedikleri her yerde, gösteri yapan, Bölücü, Anarşist grupları dağıtmakla görevli polis, vazifesini yaparken, Televizyonlar, Basın, Polisimizi suçlayıcı yayın yapıyorlar.

Türkiye'yi Batı ülkelerine jurnalliyor, sonra da biz tarafsızız diyorlar. Oysa, bazı konularda, taraf olmak zorundayız, birlik olmak zorundayız. Bizim tarafımız, Laik Türkiye Cumhuriyeti,

Atatürk İlke ve İnkılapları, Türkiye'nin Bölünmez Bütünlüğü, yasalara, kurallara saygılı olmaktır.

Bu yapılmıyor.

Ben size başka bir şey söyleyeyim.

Ne bu kanunsuzluklar, ne ekonomi, ne rantçılar, ne işsizlik, ne dış politika, ne Kıbrıs, ne Irak Türkleri ne Avrupa Birliği, ne de tırmanan terör vs., bugün Türkiye'nin en önemli konusu ne biliyor musunuz?

Orhan Baba'nın bıyıklarını kesmesi ve nasıl görünüm kazanacağı..........