Klasik dünyaya ait değerler bir bir gidiyor.

Yerine yetişenler var mı yok mu ufukta? Bilinmiyor ufuklar flu…

Neye elini değse ona değer katan müzisyen, oyuncu, müşfik bir baba, sevgili bir eş, insan canlısı, büyük küçük herkesin sevdiği bir Özkan Uğur geçti dünyadan.

Son konserlerini 4-5 sene önce kızımla izlemiştik ve ilk defa ikimiz de nesil farkı beğenilerimizde ortak noktada buluşup çok ama çok keyiflenmiş, onlara eşlik etmiştik.

Kızımla nadir olan bir diğer ortak keyfimiz  de Gora  ve  Arog filmidir.  Uçuk kaçık Garavel karakteri replikleri ise hala dilimizde pelesenk gibi.

‘Hop burdayım nasıl tak diye burdayım saniyede’

‘Hırs Denge Zamanlama’

‘İsyanım var ulann’

‘Bilgi Deneyim Disiplin’

‘Azim İstek Dirayet’

‘Az yemek iyidir zekayı geliştirir’

HOOP ORDAYIM HOOOP BURADA… Aslında O’nu anlatan en güzel sözcükler.

İyi de niye oradasın in aşağı Sevgili Özkan daha çok şeyler yaratacaktın dünyaya!

Hiç alakası yokmuşçasına kurduğu gizli bir iletişimle cool halleriyle kendi dünyasında kendiyle yaşayan mutlu olan ve bunu değişik ses tonlarıyla ifade edip evrene haykıran Özkan Uğur bence dünyayı hiç takmayan bir nefesti. Ve eee yeter be dedi gitti.

Hele gençliğimin şarkısı ‘Ele güne karşı’ ile heyecanla ateşle nasıl zıpladığımızı böğürdüğümüzü asla unutamam.

Şimdi kimbilir neredesin sevgili Özkan Ağabey

Her nerede olursan ol oralara da verdiğin keyifle sonsuza dek huzur ve mutlulukla yaşayacağın şüphesiz.

Yaratıcı eserlerinle, vokallerinle, sıcacık tebessümünle, profesyonel olup amatör hallerinle şüphesiz sen gençlere örnek oldun, onlara verdiğin mesajlar çok…

Benim de küçük ama çok minik bir sevgi iletişimi olan anım var onunla;

Bundan on yıl önce Valikonağı’nda bir bahçe katı kelepir sayılan bir fiyata satılıyordu. Randevu aldım. Ev sahibi bir kişi daha var görmek isteyen dedi ve arabayla bizi almak için bir nokta verdi.

Bekliyorum. Yanımda da uzun saçlı esmer uzun boylu zayıf biri daha bekliyor. Sonra araba geldi. Ben bindim o da bindi. Çok da ilgilenmedim çünkü ya evi ikimizde beğenirsek ? Çaktırmadan yandan bakınca Özkan Uğur olduğunu farkettim. Heyecan yaptım. Muzip anlarım hopladı, içimden ele güne şarkısı söylemeye başladım. Kısa bir yolculuktan sonra çok bakımsız bir bahçe katı gezdirildik. Bahçesi çok güzeldi ama daire çok masraflıydı. İkimiz de sessiz gezerken gözümüz mutfaktaki eski tip Chevrolet araba misali para kasasıvari, ortasından kulpu dönerek kapatılan bir Amerika buzdolabına ilişti. Çok beğendik. Yine o efsane tebessümüyle bana şöyle dedi;

Bunu size bıraktım!

Güldük. Ev ikimize de uymadı.

İstanbul böyle bir  kazan. Mutlaka bir yerde biriyle karşılaşırsınız. Eğer o kişi çok özelse güzel anılarınız katlanır…

Özkan Uğur… Çok sevdin. Sen çok sevildin. Yerin doldurulamayacaklardan. Müzik yaparken yine başka bir boyuta geçtin ama bu boyutu beklemedi kimse.  Seni hayata gülen, onunla dalga geçen ifadenle hatırlayacağız.

Gerçekten sanat dünyası, bizler için büyük bir kayıp ışıklar içinde uyu güzel insan… Ailesine, MFÖ ye ve  tüm sevenlerine sabırlar diliyorum.