Sevgili arkadaşım, aziz dostum, iyi ve güzel insan Erkal Sahtiyancı’yı, 10 Şubat 2021 günü ebediyete uğurladık. Ankara’da planlama yıllarım... O tarihlerde, Türkiye’nin Atatürk’ün gösterdiği ışıklı yolda, biran önce gelişerek, muasır medeniyetler seviyesine ulaşması için, devletin uzmanları, bürokratları, yöneticileri olarak heyecanla, canla başla, elbirliği ile çalışıyoruz. Erkal, Erdoğan Güçlü (Ekselans), Zafer, Metin, Faik Ağabey, bu çabaların Sanayi Bakanlığı ayağı... Nuri Bayar, Şükrü Yürür, Mehmet Gölhan, Sahap Kocatopçu, Bakanlar gelip geçiyor. Ancak Sanayi Bakanlığı’ndaki bu ekip iş başında, çalışıyor. Her gelen bakanda, bu arkadaşları destekliyor, birlikte çalışıyorlar. Bu ekibin en gözde, iyi yetişmiş, her konuda uzlaşmacı, en sevilen bürokratlarından biri de Erkal Sahtiyancı’dır. 

                 Kıbrıs tesisleri açılış töreninde Erkal'la.

Erkal, Bakanlığın her kademesinde görev yaparak, alnının akı ile Müsteşar Muavini ve Müsteşarlığa yükseliyor. Her görevini, üstün başarı ile, hakkını vererek yerine getiriyor. Bizler, ben DPT’de bir çok değerli arkadaşımla birlikte, Büyük Atatürk’e layık olabilmek için el birliği ile fedakarca hizmet verdik. Ben daha sonra, özel sektöre, Tamek Holding/Pepsico Grubuna Genel Müdür ve İdare Meclisi Murahhas Azası olarak intisap ettim. Grupta kurduğumuz yeni fabrikalar ve karbondioksit Tesislerinin ve Kıbrıs’ta kurduğumuz “Ektam Kıbrıs” fabrikasının/yatırımlarımızın gerçekleşmesinin, en büyük destekçileri, Erkal ve Erdoğan Güçlü idi. Bir gün onlara “Sizlerin yardım ve destekleri ile Kıbrıs’taki yatırımımızı tamamladık. Haydi bakalım, Turgut Özal’ın katılacağı törende, bu mutlu günde beraber olalım, Kıbrıs’a gidiyoruz” dedim. Erkal, Erdoğan, Ünal Ataker, İsmet Alver, Bakanlar Kazım Oksay, Metin Emiroğlu, Nuri Bayar, Sahap Kocatopçu, hep birlikte Kıbrıs tesislerini, görkemli bir törenle açtık. Daha sonra Erkal, Sanayi Bakanlığı’ndan, kendi arzusu ile emekli olarak ayrıldı. Değerli eşi, kardeşimiz Semra’nın memleketi, çok sevdiği İzmir’e yerleşti. Çok sevdiği çocukları Esra ve Celal, torunları ile İzmir, Çeşme arasında güzel yaşadı. Son yıllarda musallat olan, melhuz hastalıkla, dirençle mücadele etti. Etrafına rahatsızlık vermemeye, üzmemeye gayret etti. Son derecede saygılı, nazik, kibar, Batılı, zarif, herkesle arası iye olan, herkese yardımcı, müstesna bir insandı. Her yaz Çeşme’de, gene sevgili arkadaşımız Sayıl Dinçsoy ve eşlerimizle buluşur, harika vakit geçirirdik. Her Haziranda gelenek haline getirdiğimiz, Dr. Birol Yüksel’i anma gecesinin organizatörü Erkal’dı. Kordon Balıkçısını, Erkal ayarlardı. Erdoğan, Maraş’tan gelir, kırmızı biberleri dağıtırdı. Erkal ile irtibatımız her daim sürdü. İlginç bir tesadüf ki, vefatından bir gün önce kendisini aradım. Bana, “Selçuk, şuanda hastanedeyim, maç seyretmek için eve gideceğim” dedi. Son görüşmemiz oldu. 

     İzmir Buluşması Erkal'la. Geçmiş zaman hayali cihana değer.

Türkiye’nin yetiştirdiği, ender Devlet Adamlarından birisi olan, Sevgili Erkal’ı kaybetmenin acısını, derinden yaşıyorum. Yaprak  dökümü sürüyor. Takdiri ilahi... Başta esi Semra kardeşimiz olmak üzere, ailesine, Türk Milletine, baş sağlığı diliyor, Allah’ın rahmetinin onunla olmasını, mekanının cennet olmasını, nurlar içinde uyumasını niyaz ediyorum. Sevgili Erkal’ı her zaman özlemle, sevgi ile anacağız...