KTÖS'ün hayat görüşünü bilmeyenimiz yoktur. Eğer bir öğretmen sendikası olmasa onlar için yazı yazmaya bile tenezzül etmeyeceğiz ama, konu eğitim, konu çocuklarımız ve onların gelecekleri olunca iş değişiyor.

KKTC'de Türkiye'ye saldırma modasını da başlatan KTÖS, bu kez işi çığrından çıkardı ve eskisine oranla daha tehlikeli oynamaya başladı...

Türkiye'ye saldırmak için, Anadolu halkı ile Kıbrıs Türkü'nün arasını açmak için her türlü yolu deneyen KTÖS, şimdi de sudan sebeblerden dolayı Türkiye'nin de kutladığı 24 Kasım Öğretmenler Günü'ne karşı çıkıyor ve bu günü kutlamama kararı alıyor...

Türkiye ve Kıbrıs Türkü tam 23 yıldır 24 Kasım'ı Öğretmen Günü olarak kutluyor.

Peki ne olmuş bu 24 Kasım tarihinde?

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurtarıcısı ve kurucusu Ulu Önder Atatürk, 24 Kasım 1928 tarihinde Anadolu'nun dört bir köşesinde Millet Mektepleri açarak yaşlı, genç, çocuk ve kadın ayırt etmeden yeni harflerle okuma yazma öğrenmelerini sağlamış, bir anlamda da eğitimin ülkeler için ne kadar önemli olduğunu göstermeya çalışmıştır.

Eğer Türkiye şimdi, yüzlerce ünieversiteye sahipse ve okur yazar oranı her geçen gün artıyorsa, dünya devletleriyle yarışır bir hale gelmişse ve dünyanın en önemli ülkelerine bilim adamı gönderiyorsa kuşkusuz ki bunların başlangıcı Milli Mektepler olmuştur.

1981 yılında ise Kenan Evren Hükümeti 24 Kasım'ı Öğretmenler Günü olarak kabul etmiş ve bu uygulama Türkiye'de olduğu gibi KKTC'de de aynen kabul edilmiş...

KTÖS'ün işi siyasete döktüğü apaçık ortada. Diyorlar ki, dönemin hükümeti bir çok öğretmeni hapishanelere gönderdi, bu yüzden biz artık 24 Kasım'ı değil de 5 Ekim'i öğretmen günü olarak kutlayacağız...Çünkü tüm dünyada öğretmenler günü 5 Ekim'de kutlanıyormuş!

Kardeşim, eğer Kenan Evren ile ya da o dönemle bir hesaplaşman varsa bunu git onlarla hallet...

Bitip tükenmekte olan Anadolu'yu ayağa kaldıran ve bugünlere kadar gelinmesini sağlayan Atatürk'ü niye bu siyasetine alet ediyorsun ki?

Her Anadolu genci ve Kıbrıs Türk genci eğitimin daha ilk günlerinde Atatürk sevgisiyle büyürken, onun ilke ve inkilaplarıyla dünya görüşüne sahip olmaya başlarken, onun büstünün önünde her hafta milli marşını heyecanla okurken, Atatürk'e verilen başöğretmenlik sıfatının gerçekleştiği bu tarih niye rahatsız eder ki sizi?

Sonra sizin gerçek göreviniz Atatürk'ü tartışma platformlarına mı çekmektir?

Sizin birinci göreviniz, bu ülkeye Atatürkçü gençler yetiştirmek, bu gençleri sağlıklı bir biçimde geleceğe hazırlamak değil midir?

Çatıız altında buluşan öğretmenlerin sıkıntılarını, haklarını ve hukuklarını hallettiniz de sıra Atatürk'ü tartışmaya mı geldi yani?

Bu gidişat iyi değil!

Hiç kuşkumuz yok ki bugün Anavatan ile birlikte kutlanan öğretmenler gününe karşı çıkanlar, yarın 29 Ekimlere, 23 Nisanlara, 19 Mayıslara da karşı çıkacaklar, buna da bir kulup bularak okullarda bu günlerin kutlamasına engel olacaklardır!

Ülkemizde bir çok sıkıntı yaşanırken eğitimde de önemli sıkıntılar mevcuttur ve hem eğitim sistemimiz hem de eğitimcilerimizin sorunları açısından yapacak bir çok iş varken, basit hesaplarla siyaset yapmak ve Türkiye ile bağları koparma gayreti içine girmek yakışık almamakta, hatta yüzümüzü kızartmaktadır!

KTÖS'ün girçek niyetini her ne kadar çok iyi bilsek te bu utancın da tüm eğitim camiamıza mal edilmesini  elbetet ki istemeyiz!

Her ne kadar KTÖS yöneticileri gaflet ve hıyanet içinde de olsalar, büyük çoğunlukta olan Atatürkçü öğretmenlerimizin, memleket ve yurt sevgisinden hiç kuşkumuz yoktur.

KKTC'ye inanmayan ve güvemeyen, devletini yaşatmak yerine yıkmak için çocuklarımızı bile alet etmekten kaçınmayan KTÖS yetkililerini kınarken, mesleklerinin kutsallığına inanan ve Atatürkçü gençler yetiştirmek için her türlü sıkıntıya rağmen bu mesleğin değerini bilen tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü içtenlikle kutluyor, önlerinde saygı ile eğiliyoruz.

.....

 ÖĞRETMENİME

 

Bilgi demetleri sun, yine bana,

Yine yalçın dağlar ötesinden gel...

Işık saç, erdem ver, sisli dünyama,

Yine altın çağlar ötesinden gel...

Aydınlığa giden sonsuz yollardan,

Tomurcuklar açan yeşil dallardan,

Bahçedeki taze, solmaz güllerden,

Baharlarla bağlar ötesinden gel...

Fecri müjdeleyen yıldızdan, aydan,

Uzat maviliği şeffaf saraydan

Buketler dererek bize uzaydan,

Göklerden al tuğlar ötesinden gel.

Milletime doğan şafaklarla şen,

Şehitler yatağı topraklarla sen,

Irkıma şen veren bayraklarla sen

Tarihler, otağlar ötesinden gel....