Koronavirüs yüzünden dünyanın en çok vak'a ve ölümün yaşandığı ülke olan Amerika Birleşik Devletleri’nde şu sıralar hareketli günler yaşanıyor. Sadece salgın değil Kasım 2020’de gerçekleşecek ABD Başkanlık seçimleri için de siyaset ısınmaya başladı.

Amerika'da hayatı 1 Mayıs itibariyle yeniden canlandırmak isteyen Trump ile Valiler arasında ''tam yetki'' tartışmaları devam ediyor.


"Bizim kralımız yok''

Trump salgın kapsamında alınan önlemlerin kaldırılması konusunda eyaletler üzerinde 'tam yetkisi' olduğunu açıkladı, New York Valisi Cuomo da "Bizim kralımız yok" dedi. "Şimdi siyasetin ve kavganın zamanı değil. Trump kavga etmek istiyorsa o ben olmayacağım" ifadesini kullandı.

Koronavirüs ile birlikte ismini duyduğumuz İtalyan asıllı ve aksanlı Cuomo, Demokrat Parti’den. Bunu partiler arası çekişme olarak görmek yanlış zira Cumhuriyetçi Valilere baktığımız zaman onlar da Trump’a karşı kararlar uyguluyor. Mesela Başkent Washington’ın komşusu Maryland Eyaletinin Cumhuriyetçi Valisi Larry Hogan da çok ciddi önlemler alan ve en yaz sonuna kadar bunları uygulamayı düşünen yöneticilerden. Düşünen diyorum çünkü koronavirüsün tam bir uzmanı ya da istatistiği olmadığı için her ne kadar 1 ay içersinde ABD’de toparlanma olacağa benziyorsa da bazı ‘uzmanlar’ 2021 başına kadar konser, maç, miting gibi buluşmaların gerçekleşmesine şimdilik imkansız gözüyle bakıyor. Şu durumda seçimlere giden Amerika'da, sosyal medya üzerinden yapılacak mitinglerle farklı bir başkanlık seçimine şahit olabiliriz.


Washington’da Trump ne derse o mu olacak?

32 sene önce Kayseri’den İngilizce öğrenme sevdası ile başkent Washington’a gelen iş insanı Turan Tombul uzun süredir siyasetle ilgileniyor. Kendisiyle gündemi değerlendirirken, koronavirüs pandemisi artınca Senatör ve ABD Temsilciler Meclisi Üyeleri yani Milletvekillerinin artık Washington’a gelmediklerini ve şu an Cumhuriyetçilerin en çok konuştuğu konulardan birisinin bu olduğunu söyledi.


Bu ne demek oluyor?

Kongre şu anda koronavirüs salgını nedeniyle oturum düzenlemiyor. Aslında teknik olarak açık ancak ABD'de hem Senato hem de Temsilciler Meclisi virüs kapsamında 4 Mayıs'a kadar uzaktan çalışma kararı aldı. ABD'de "acil durum" olmasına rağmen, Kongrenin her iki kanadı da resmi tatilde olmadığı için Trump tek başına hareket ederek, Senato'nun onayı olmadan atama yapamıyor.
Peki bu durum böyle devam ederse Trump, federal hükümetteki yargıçlık, müsteşarlık ve diğer üst düzey atamaları Senato onayı olmadan tek başına mı yapacak?

ABD’de Başkan ‘recess appointment’ yapabiliyor. Yani ABD Senatosu tatildeyken Başkan’ın tam atama yetkisi bulunuyor. Kelimenin tam Türkçe karşılığı yok ama en yakın 'ara atama' olarak çevrilebilir. 232 senelik dünyanın en eski anayasasına sahip ABD Anayasası'nda ‘recess appointment’ uyarınca Başkan, atama yetkisine sahip. Bu yetkiyle Başkan'ın, Senatoda oturumun olmadığı dönemlerde, idari hükümetin geçici olarak doldurulması yoluyla idari hükümetin sürekliliğini sağlamak için boş pozisyonların doldurulmasına izin veren alternatif bir görevlendirme yetkisine sahip.


Trump'ın tehditleri gecikmedi

Trump, geçtiğimiz günlerde basın toplantısında Kongre'ye "resmi tatil etme" hakkını kullanmakla tehdit etti.

ABD Başkanı federal hükümetteki yargıçlık ve diğer hükümet görevlerinde birçok pozisyonun boş olduğunu ve bu pozisyonlar için sunduğu adayların Kongre'de onaylanamadığını söyledi ve Demokratlar’ı ''partizanca'' hareket ederek halen 129 adayın görevlerine başlayabilmesini engellemekle suçladı.

Trump, "Senato ya görevini yerine getirip bizim adaylarımızı onaylasın, ya da anayasal haklarımı kullanarak hem Senato'yu hem de Temsilciler Meclisini tatile sokarım. Böylece de kendi atamalarımı, kendim yaparım. Şu anda hükümette doldurulması gereken birçok pozisyon var ve salgın döneminde buraya gelecek insanlara ihtiyacımız var." dedi. Trump ayrıca ''Bu konuda güçlü bir yetkim var, bu yetkimi kullanmak istemiyorum ama adayları onaylamamaya devam ederlerse kullanacağım'' cümlesiyle konuşmasını sonlandırdı.

Bakalım Başkan Trump Demokratları tehdit ettiği gibi Senatoyu tatil edip atamaları gerçekleştirecek mi?