KKTC Bakanlar Kurulu son toplantısında iki önemli karara imza attı! İlki ve en önemlisi Güzelyurt esnafına düşük faizli kredi verilmesi… Söylenene göre önce Güzelyurt sonra da Karpaz’daki esnafa önümüzdeki dönemde düşük faizli kredi verilerek bu bölgelerin nefes alması sağlanacak! Eğer bu bir erken seçim yatırımı değilse ve en kısa zamanda gerçekleşecekse ne ala! Çok geç alınan bir karar olsa da zararın neresinden dönülürse kârdır ve artık bölge halkını kalkındıracak icraatlar kaçınılmaz hale gelmiştir… Bu karar seçim yatırımı olsa da her ne kadar etik dışı bir kurnazlık olarak görülse bile bölge halkının menfaatleri için buna sahip çıkmak, desteklemek zorunluluğumuz vardır… Ama maalesef ki, artık vatandaş biraz da siyasilere artan güvensizliğinden dolayı alınan kararlara şaibe ile bakıp geçmişte verilen sözler aklına gelmektedir! Örneğin bundan iki sene önce kamuoyuna açıklanan Güzelyurt Kalkınma Projesi, şaşaalı ve bol nutuklu açıklamalara rağmen hâlâ hayata geçirilmemiş, bölge halkı uyutulmuştur! Eğer hükümet bu kez ciddiyse hiç gecikmeden aldığı kararı uygulamaya geçirmeli ve bunu hayata geçirirken de partizanlıktan uzak herkese adil yaklaşarak bu kredileri dağıtmalı ve hatta yıllardır bu bölgeyi ihmal ettiğinden dolayı hatasını affettirmek için faiz bile istememelidir! Güzelyurt insanı yıllardan beridir hangi parti iş başında olursa olsun olası bir anlaşmada Rum’a verilecekler listesinden çıkmamış, bu nedenle gerekli yatırım yapmamış ve halk küstürülmüştür! KKTC Bakanlar Kurulu’nun aldığı diğer bir önemli karar da tarım amaçlı kullanılacak mazota uygulayacağı sübvansiyondur! Bu karar bize biraz Türkiye’de ki Genç Parti’nin seçim politikalarından esinlenmiş gözükse de eğer ciddiyet varsa hemen hayata geçirilir ve çiftçilik ve tarımla uğraşanlara gerekli suni teneffüs yapılmış olur! Son günlerde sık sık vurgularız, halkın siyasetçiye güveni her geçen gün azalmaktadır, eğer bu sözler de tutulmazsa tamamen güven bunalım doğacak ve vatandaş bu kez artık kendi kararlarını hayata geçirecektir! GÜZELYURT POLİSİ’NDE NELER OLDU? Konu Güzelyurt’tan açılmışken, yine bu bölgede geçtiğimiz günlerde bir adli olay yaşanmış, iki grup birbirine girmiş ve sonuçta bir grubun adamları Güzelyurt polisinde öldüresiye dövülmüştür! Bu konuda özellikle polis teşkilatımızın üst kademe yöneticilerine büyük bir görev düşmektedir… Çünkü birkaç densizin çağdışı davranışı asla polis teşkilatımıza mal edilemez ve buna fırsat sağlayanlar da cezalandırılmalıdır… Güzelyurt polisinde dayak yiyen ve haksız olduklarını savunan grup dün Başkent’te eylem yapmışlar ve kamuoyundan destek istemişlerdir! Örneğin, Güzelyurt’taki bazı polislerin kendilerine acımasızca dayak atarken, “burada Allah yoktur, izne çıkmıştır, onun yerine biz bakıyoruz” dedikleri iddia edilmektedir! Ayrıca başlarına çuval geçirilerek dövüldüklerini iddia eden bu grup, polislerin tanınmamaları için böyle yaptıklarını söylemekte ve dayak yedikten sonra da başlarındaki çuvalların çıkarılarak kendileri bu kez de “sizi kim dövdü” diye sorulduğunu iddia etmektedirler… Bunların hepsi de ciddi suçlamalardır ve hassasiyetle üzerinde durulmalı ve polis teşkilatımıza kara çalmak isteyenler varsa ortaya çıkarılmalıdırlar! İnsan hakları diye bir şey vardır ve bazı beyni hastalıklı kişiler ki bu polis bile olsa, asla tüm camiaya mal edilemez ve edilmemesi için de ortaya çıkarılıp hatta deşifre edilmelidirler! Günün Fıkrası Yaşlı çift… Genç adam yaşlı karı-kocanın evlerine misafir olur. 75 yaşındaki amca karısından bir fincan daha çay isterken "Çiçeğim, bir bardak daha verir misin?" der. Sonra da "peteğim, hiç şekersiz lütfen" diye ekler. Kendisine 65 yaşındaki tatlı karısının getirdiği tavşan kanı çayı alırken de "bebeğim, sana çok zahmet oldu" diye ekler. Genç adam, yaşlı amcanın karısına kullandığı sevgi sözcüklerinden çok etkilenir. "Amcacığım, kaç yıllık evlisiniz?" diye sorar. Yaşlı ama dinç adam,"40 seneyi geçti evladım, der. Genç adam: "Vallahi maşallah, Allah muhabbetinizi arttırsın. Sürekli çiçeğim, peteğim, bebeğim gibi güzel sözlerle hitap ediyorsunuz galiba." Yanakları pembeleşmiş teyze "Doğru, bir kaç yıldır hep bana böyle hitap ediyor" deyip mutfağa doğru yöneldiğinde yaşlı amca genç adamın kulağına doğru eğilerek: "Şiişşt, çaktırma, 2 sene önce adını unuttum, hâlâ hatırlayamıyorum". [email protected]