Orta eğitim öğretmenler sendikası ile hükümetin ortak bir çizgide buluşamayacakları artık kesin gibi. Herkes kendini bir yana çekiyor! Kimi boyun eğmem diyor, kimi demokrasi mücadelesi sürecek diyor! İncir çekirdeğini doldurmayacak bir konunun bu boyutlara kadar taşınması hayli düşündürücü… El ele verip toplumu bir kez daha ikiye bölmekte üstümüze yok. Birin kara dediğine diğerinin beyaz demesi moda oldu artık… Basının bu konuda ikiye bölünmesini görmek ise daha düşündürücü! Çünkü olay, hak hukuk meselesinden çıktı, siyasi bir mesele haline geldi. Sendika dün Lefkoşa sokaklarında bildiri dağıtıyordu! Dağıtılan kağıtlarda öğretmenlerin kıdem tahsisatlarının ötesinde çok şey vardı! Bu da demektir ki olay sadece hak hukuk meselesi değil. Hepsi de daha önceki konular aslında. Bir önceki seçimlerde genel kurula CTP parmak atmış ve yeni bir yönetim belirlemek için epey çalışmıştı ama başaramamıştı! Bunun itirafı dün CTP milletvekili Kadri Fellahoğlu’ndan geldi. Fellahoğlu, gerçeklerden kaçmamak gerektiğini, yeni bir yönetim için çok çalıştıklarını ama başaramadıkları söyledi radyo programımızda! İşte esas mesele bu! KTOEÖS, aslında şimdi CTP’den geçmişin intikamını alıyor ve ülke kaosa da girse hiç de geri adım atacak gibi bir durum sergilemiyor! Madem ki geçmişte beni devirmek istedin al işte sana cevabımız dercesine keçi inadını sürdürüyor! Aslında sendikanın bir çok konuda haklılığı olsa da bu inat onu haksız duruma düşürmek üzere ve bu inat yüzünden eğitim tamamen allak bullak olmuş bir tablo çiziyor! Örneğin LAÜ konusunda bize göre sendika yerden göğe kadar haklı ama eylemin abartılarak yapılması ve bir takım arbedeler yaşanması seviye bakımından sendikayı biraz küçültüyor. CTP de tabi ki zemzem suyu ile yıkanmış değil! Geçmişte seçimle deviremediği sendika yönetimini şimdi dar boğazlara sokmak suretiyle indirmeye çalışıyor. Çünkü geçen her süre sendikanın aleyhine işliyor ve gün gelecek sendikanın öğretmene verecek meteliği kalmayacak ve bu kez öğretmenler sendika yönetimine isyan ederek yönetimi sepetleyecek! Tabi bu CTP’nin beklentisi! Doğan Harman’ın da geçenlerde yazdığı gibi olay tamamen sidik yarışına dönüştü, kim daha uzağa işeyecek bunun hesapları yapılıyor! Oysa vatandaşı dinleyen bir Allahın kulu yok.. Vatandaşa göre olay tam bir kabak tadı meselesi haline geldi. Gazeteleri açıyor ön sayfa manşetleri tamamen sendika-hükümet kavgasıyla dolu, televizyon kanallarının haber bültenlerinde bir haftadır manşet haber.. Tamam anladık, eylem yapılır, hak aranır ya da hükümet tarafından verilmez ama olay artık gerçekten kabak tadı vermeye başlamıştır! Ortada haklı ya da haksız diye bir şey de yoktur! Hem sendika hem hükümet bazı konularda kendince haksız, hem de haksızdırlar… Ama bu kadar yeter! Her iki taraf ta yeteri kadar şovlarını gerçekleştirmiş, karşısını yeteri kadar suçlamıştır! Ama görüldüğü gibi karşılıklı suçlamalar olayı çözmemiş aksine kördüğüm haline getirmiştir. Ayrıca öğrencinin ve eğitim sistemimizin bundan zarar görmesi de cabası! Şu anda her iki taraf da ülkeye zarar verdiklerini görebilmeli ve ikisi aynı anda geri adım atmalıdır. Bunun ötesi kalmamıştır! Günün Fıkrası Titanik Hitler ele geçirilen İngiliz, Fransız ve Yahudi üç esire bir şans tanımak istemiş.. - “Size birer soru soracağım, bilirseniz sizi bırakacağım” demiş. İngilize sormuş: - “Titanik kaç yılında battı ? İngiliz hemen cevap vermiş - “1912” Hitler İngilizi göndermiş, Fransıza sormuş bu kez, - “Titanik’te kaç kişi öldü?” Fransız cevap vermiş - “1050” - “Tamam, sen de gidebilirsin” diye özgür bırakmış. Ve Yahudi’ye dönmüş: - “Say lan ölenlerin isimlerini!”