Dünya kupası eski üçüncüsü Türkiye ne yazık ki Brezilya 2014 Dünya Kupasında yoktur. Dünya Kupası eleme gruplarının belli olması ile birlikte, Türk Milli Takımının başına getirilen Teknik Direktörün ne kadar yanlış olduğunun ve bu zatla bir yere gidilemeyeceğini ifade etmiş ve bu konuda aşağıdaki yazılarım yayınlanmıştır.
Orada (Brezilya’da) bizde olmalıydık. 17 Temmuz 2013
Yeniköy Kasabı. (Del Basque) 4 Eylül 2013
Neyin olacağını görmek için, neyin olmayacağını görmek gerekir. 5 Ekim 2013
Bu teknik direktörle olmaz (Abdullah Avcı) 9 Şubat 2013
Futbol 2013. 6 Temmuz 2013
Hayaller ve gerçekler. 8 Ekim 2013
Milli Takım Dünya Kupasına neden gidemedi. 6 Kasım 2013
Futbola damga vuranlar. 5 Ocak 2014
Türk Milli futbol takımı bu kafa ile dünya kupasına gidemez. Ekim 2013
Son günlerde Atletico Madridli Arda’yı dilimizden düşürmüyoruz. Nedense Türkiye’de futbolu yönetenler, kulüp başkanları Türk futbolcuların Almanya, İngiltere, İtalya, Fransa, İspanya liglerinde oynamalarını teşvik edecekleri yerde, tam tersine orada oynayan birkaç Türk asıllı futbolcuyu Türkiye’ye getirmeye çalışıyorlar. Bu büyük yanlıştır. Bakın Arda ile övünüyoruz. Neden birkaç tane daha Arda olmasın? Ben Türk futbolcularının oynadığı kulüplerin maçlarını bir başka keyifle izliyorum.
Biz gene Dünya Kupasına ve Türk spor severlerin yaşadığı ızdıraba gelelim. Türkiye başlangıçta Hollanda’nın arkasından bu gruptan rahatça çıkardı. Ancak, Milli Takımın teslim edildiği niteliksiz zat bunu başaramadı. Aslında bu zat kadar onu buraya getirip, milletin takımını emanet edenlerinde bu konuda günahı vardır. Takımlar başlarındaki teknik direktörlerle değer kazanırlar. İşte Real Madrid, Atletiko Madrid arasında oynanan maçta teknik direktör Ancelotti’nin ne olduğunu hep beraber gördük. Teknik direktör 1 – 0 mağlup durumdan, takımı 4-1 duruma getirdi ve Avrupa’nın en büyük kupasını aldı. Biz ise teknik direktörleri yiyen bir ülkeyiz. Del Basque’yi, Löw’ü, Reinhart’ı, Tigana’yı, Hector Cuper’i, Zico’yu, Arrogones’i ve bir çok değerli hocayı kovduk. Şimdi sıra gene dünyanın en büyük teknik direktörlerinden biri olan Roberto Manchini geldi ve onu da el birliğiyle gönderdik. Çünkü herşeyi bizim spor basını ve yöneticiler herkesten iyi biliyorlar. Biliyorlar da, Türk Milli Takımının ve Türk Takımlarının dünya futbol arenasındaki durumlarını görüyoruz…
Ailece gerçek bir Fenerbahçeli olduğumuzdan ve bir sürede Fenerbahçe genç takımında oynadığımdan, Fenerbahçe’nin 2014 yılı şampiyonu olmasından büyük sevinç duydum. Ancak, bir o kadar da üzgünüm. Fenerbahçe gibi büyük bir takım şampiyon olmasına rağmen, Avrupa Şampiyon Kulüpler turnuvasında yoktur. Acaba neden? Fenerbahçe’ye bu lekeyi sürenleri ve bu cezayı verdirtenleri Fenerbahçe kamuoyuna havale ediyorum. Yeniden yargılamanın UEFA’nın aldığı kararları etkileyeceğini sanmıyorum. Fenerbahçeliler asıl oturup, bunu düşünmelidirler.
Dünya kupasını milli takımımız orada olmadığı için içimiz sızlayarak izliyoruz. Türk Milli takımı Dünya Kupasında neden yok. Spor programlarını izliyorum, bir kişide bunun müsebbibini sormuyor, hayret ediyorum. Sadece hakemimiz Sn. Cüneyt Çakır (onu da yemek istiyor yamyamlar) ve Türkiye liglerinde oynayan yabancı futbolcuları izleyerek teselli bulabiliyoruz. Tabi birde Türk Milli takımının orada bulunmamasının müsebbiplerini de sık sık yad ediyoruz…
Not: Bu moda nereden geldi bilmiyorum. En aklı başında sporcular bile sakal bırakmışlar. Ey Arda Turan, ey futbolcu kardeşlerim. Siz gerici, yobaz, Molla İran’ın sporcuları değilsiniz. Modern ve medeni Atatürk Türkiye’sini temsil ediyorsunuz. Ayrıca, sakalda hiç yakışmıyor. Bu sakalları kesiniz ve aydınlık yüzünüz ortaya çıksın. Takımın yöneticileri ve teknik direktörlerde bu sakalların ortadan kaldırılmaları yönünde gayret sarf etmelidirler. (tabi kendileri de sakallı değilse)