Şeytan kendinden daha şeytanı çıktı diye Türkiye yi terk ediyor!
‘Cpr bir iki tane dokunun, dönerse döndü. Dönerse biraz daha yaşasın ben gelinceye kadar’
‘Şöyle diyeceksin; Böyle böyle kötüleşti. İşte ondan sonra entübe ettik, solunumuna baktık kalbi düştü. Müdahalesini yaptık ıvır zıvır…Dursun Abiyle ağzın bir olsun yani’
Ses kayıtları devam;
Bahar Kanık: Sarıkaya'nın da valla fişini çekecem gelmezseniz.
Şüpheli Fırat Sarı: Nasıl? Ha ha dedemin fişi.
B.K. Ha ha çekicem fişi ha ha.
F.S. Ölen mi oldu Ecem?
Şüpheli Ecem Koç: Başımız sağ olsun hocam Halime.
F.S. Öldü mü gerçekten?
E.K. Öldü hocam, cpr'ını yaptık, adrenalini yaptık. Cpr'la da adrenalinle de dönmedi. Adrenalin kalbi geldi bir kendi kendine gitti. Zaten cpr'a da yanıt vermedi.
F.S. Tamam. Yarım saat, kırk dakikaya oradayım geliyorum.
Şüpheli Çağla Durmuş: Hocam Karakoç ex. Şu anda şey, kalp tepe atılması seksen, satürasyonu otuz ama o seksen de adrenalinle yani.
Şüpheli İlker Gönen: Adrenalinle, tamam yapacak bir şey yok.
Ç. D. Aynen öyle ölüm morlukları falan da oluştu.
İ.G. Tamam.
Ç.D. Aileye de kötüleşti diye haber verdik şimdi şu adrenalin etkisi geçene kadar kapattım kuvözün entübe... Makinada birazdan ex kabul ederiz yani.
İ.G. Ha ha ha, neyse bir şey diyecektim de...
Ç.D. Yani, ya zaten rengi falan iyi değildi, onun öleceği belliydi ama şey yani aspire etmiş.
İ.K. Sabah gördük hayvan gibi ağlıyo, tamam rengi kötüydü ama.
Ç.D. Onun bir o süreci kaybetmişiz yani biz, dönebilme sürecini.
İ.G. Uff tamam, yapacak bir şey yok yani.
İ.G. Hah yani neyse Dursun abiyi gönderme. Aile gelene kadar tamam mı?
Ç.D. Hı hı tamam. Ben dosyada kötüleşip entübe olmuş gibi göstereyim.
İ.G. Tamam.
Bu satırları tozlu tarih sayfalarından almadım. Bunlar yapay zeka da zeka deyip, uzayın sırlarını keşfetmeye hedeflenmiş, yaradanla sözüm ona yarışmaya kalkan, ölümlü halini unutmuş zavallı sefil duygusuz iblis insanların günümüzde aldıkları son şekilleri maalesef…Bu durum, tarihte Hitler’in soykırımı, Britanya’nın işkencelerine, Kazıklı Voyvoda’nın kazığa oturtmalarına, Korkunç İvan’ın hallerini aratmayacak cinsten ve bunu yapanlar mutlaka tarihte bu insanları kınadılar.
Bebekler ölürken kahkaha attılar, organize cinayet işlediler
Yenidoğan çetesi olayı bu hafta Türkiye gündemine bomba gibi düştümaalesef. Bebek acil hastalarının ölümüne neden olan bu skandal olay İstanbul'da 112 Acil Çağrı Merkezi'nde ve hastanelerde çalışan kişilerle ortak hareket ederek, bebekleri önceden anlaştıkları özel hastanelerin yeni doğan ünitelerine sevk eden çetenin telefon mesajları ortaya çıktı.
Tamamen para kazanmak için bu eylemleri sergilediler
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede sıralanan suça konu 197 eyleme ait çok sayıda sağlık çalışanına ait kayıtlarda, çete üyeleri bebek ölümlerine kayıtsız kaldıkları, bebekler ölürken aralarında şakalaştıkları, ölümlerden rahatsız olmadıkları, gerçek ölüm nedenlerini gizlemeye çalıştıkları, dinlenme ihtimallerine karşın önlem almak istedikleri anlaşıldı.
Güven sarsan haller vahşet
Ne vicdana sığar ne insanlığa…
İstanbul'da 112 Acil Çağrı Merkezi’nde çalışan kişilerle ortak hareket etmişler, bebekleri anlaştıkları özel hastanelerin yeni doğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden olmuşlar ve keyifle izlemişler. Bunlar arasında şüphesiz anne baba olanlar da vardı. Bu nasıl vahşet akıl almaz!!!
Hele hele mültecilerin bebekleri çoğalırken bizim bebeklerimizin katledilmesi bir soysuzluk örneğidir.
Şimdi,
Canım anacığım bu yıl vefat etti. Ambulans Alo 112 kararıyla güya sadece burada boş yer olan Samatya Devlet Hastanesine acile getirildi. ( 2 ay önce de annem aynı halde iken gelmiştik) Toy acil doktoru hemen entübe edilmesi gerek dedi. Entübenin nasıl bir işlem olduğunu bilseydim ortalığı ayağa kaldırır detaylı muayene isterdim. Acilde içeri alınmadım. Ağlayıp zırlarken anacığımın bedeninin şiştiğini ve kusmuk içinde olduğunu açılan her kapı aralığından görüyordum. Acemi doktorlar aralarında cilveleşip sigara içmeye gittiklerinde yakalayıp hastamın halinden bilgi almaya çalışıyordum. Anamın bedenini açarken kendi beden dillerini kapı duvar yapıp soru sorulmasını engelliyorlardı. Bir gece ve gündüzün ardından özel bir hastaneye alacağız dediklerinde özelde daha iyi bakılacağı umuda geldi. İletişim kurduğum bir doktora dışarıda beklediğimizi ve hastam nakil edilirken haber vermelerini rica ettim. İki saat bekledikten sonra o, büyük bir rahatla ve tebessümle, ohoooo anneniz Özel TRG Hospitalist Hastanesine nakledildi dedi. Nasıl yani diyemeden bindiğimiz taksi dakikalarca trafikte mücadele verip bizi hastaneye ulaştırdığında annem çoktan bir salona yatırılmış uyutuluyordu. Ekrandan gördüğümüz sadece donmuş bir görüntüydü ve hatta herkes klonlanmış gibi aynı şekilde yatmıştı. Annemi tanıyamadım.
Burada kaldığı 10 gün içinde beyefendiler sadece bir kez randevu verip gösterdiler. Demogojinin alasını yerken iyi cevap vereyim anama iyi baksınlar dedim. Anamı ikinci ve son görüşüm ise maalesef morgdaydı. Ağzı hayali bir tüpü taşır gibi açıktı. Ve 45 dakika kalp masajı yaptıkları söylemini yalanlar gibi yüzünde acı bir ifade vardı.
Bugün bu hastane kapatıldı. Annem 22 Nisan 2024 orada vefat ettikten 2 gün sonra defnettik. Ve;
Bebek ölümleri sebebiyle bu hastane 26 Nisanda baskın yemiş. Yani iki gün sonra… Acilde bebeklere yaptıkları gibi yaşlı insanları da ölüme götürürken para hırsları bedenlerini sarmıştır.
Dedemin fişi deyip gülerlerken oksijenlerini nasıl kestiler acaba diye düşünmekten geri kalamıyorum.
Hani Hipokrat …Hani Türk Doktorları???
Ben bebek ölümlerini rahatlıkla yaşatan bu hastanenin yaşlı ölümlerini de gerçekleştirdiğine inanıyorum. Annemin Emekli Sandığı’ndan karşılanıyor dedikleri masrafları nasıl yedikleri ve onu yalnız ve acı içinde bizden kopardıkları Özel TRG Hospitalist Hastanesi’nin peşinde olacağım!
Haysiyetsizler Dedelerinin Fişini elbette görecekler!