İstanbul’da yatırım aracıdır; Taksi ve taksicilik…

Diyemesek de çoğunluktur bu.

(Geçim sıkıntısıyla evine ekmek götürmeye çalışanlar üzerine almasın sakın.) 

Ancak bazı şöförler gerçekten şımarık, kısa mesafe ya da şöför değişikliği bahanesiyle yolcuları taksiye almıyorlar.

Şehir merkezinde saatlerce taksi bekleyenler yağmur kar ve de şartları ne olursa olsun- hasta bile olsalar- taksiye alınmıyorlar. 

Yaşlı, çocuk yolda birbirinin önünü kesip, taksiye binmeye çalışmakta. Binen de bir yüksek burun havası, almayan taksi şöföründe de başka bir hava.

Herkes egosunun tatmini peşinde saçma sapan bir kaos.

Asıl anlayamadığım bu mega kentte yabancı menşeyli taksileri istemezken gitsinler diye yürüyüşler yaparken, Hizmet?

Bizlerle her türlü kavgaya tutuşan, tersleyen, trafik var in yürü diyen, oraya buraya gitmem deyip, hatta küfür eden taksicileri bulabiliyoruz.

Bunların sayısı da gün geçtikçe artıyor maalesef.

Bir anlayamadığım da bazısı ohh bana hep kısa mesafe gelsin derken bir diğeri kısa mesafeyse almam diyor.

İstanbul bu

Hizmetin zaman sınırı olur mu bilemedim. Saatim doldu in aşağı diyen bir taksici cinlerinizi tepenize çıkarabilir.

Ya da rampada ineyim deyince, ben burada durunca nasıl kalkarım diye bana soran bir şöför.

(El frenini çek debriyajla gazı dengele ulan ben mi öğretecem, otomatik vitesin zaten salak)

Hele de size indirdikten sonra ağza alınmayacak küfürleri elini dışarıya sallayıp size fırlatıyorsa…

Bazı taksicilerin ot içip yola çıktığını, başka taksicilerden duymak da son derece üzücü…

İstanbul’da yaşayıp da taksiyi kullanmayan yoktur. Ve  taksici ile yolcu arasında mutlaka bir hikaye ya da konuşma geçmiştir.

İstanbul bu.

Trafiği de, delisi de, akıllısı da mevcut.

İnsanı kanser de şeker hastası prostat, suçiçeği, sarı humma, kuşpalazı falan da yapar bu şehir.

Başka bir pencereden bakılırsa;

Saatlerce kilit olmuş bir caddeye söförün tekrar girmek istememesi gayet doğal.Robot değil ya bunlar.

Ağızlarından bir iki hikayelerini dinledim de 

Anlamamak mümkün değil

Sabaha karşı tehdit edenler mi, dünya para yazdırıp burda iki dakika bekleyin gelecem deyip gelmeyenler mi, ölümle tehdit edilenler ya da öldürülenler mi, son bindiğimi güzel bir senaryoyla 200 tl sini de alıp sitenin arkasından kaçıp gidenler mi?

Eee param var binecem de gidecem de diyen de haklı.

Yorgunsunuz hastasınız ya da cinleriniz tepenizde toplu taşımaya binmeyip daha rahat ve sorunsuz bir ulaşımı tercih ediyorsanız o sürücünün size gıcık olma gibi lüksü yoktur.

Yapma o zaman kardeşım deriz biz de!

Şimdiii…

Hizmet verenler dikkat etsinler ki

Bu şekilde ota moka gitmememin cezası 399 tl. Artık hepimizin akıllı telefonları olduğu için kayıtlarımız da devrede. Bu yüzden saçmalamayın. Kibar olun tartışmayın. Hepimiz keman yayı gibi gerginiz. Hiçe gitmek de var! Teksas’ı da yaşayabiliriz belli olmaz.

Bu hafta uyanık bir bayan müşteri kendisini götürmeyen taksiciyi kayda alıp tv kanallarından birine vermiş. Polis mutlaka cezasını vermiştir. Emsal teşkil eder tabii. 

Eveeett…

Needecez?

Sakin olmalıyız.

Derin bir nefes ohhhh

Birbirimizi sevmekle başlayacak herşey ve sonraaa hoşgörü

Onlar da insan sonuçta… Yanlış doğru hepimiz sahnedeyiz.

Herkes haklı 

Bekleyelim bakalım.

Elbet BB bir çözüm getirecektir. 

Hee

Brigitte Bardot