GAP-KKTC
Levent ÖZADAM
5 günlük Güneydoğu turu bize bir takım benzerlikleri de hatırlamamıza neden oldu.
KKTC’nin hassas durumu ve stratejik önemi ortada, burada dış güçlerin perde arkasında çok büyük oyunları mevcut ve buradaki siyasi yapı bir şekilde değiştirilmek isteniyor.
Aynı durum Güneydoğu’nun bir çok ilinde de geçerli.
Burada Kıbrıs Türkünün toprakları ve egemenliği tehdit altında bırakılırken, orada da yine dış güçler perde gerisi oyunlarla Türkiye’nin haritasını değiştirmeye çalışıyorlar.
Türkiye’deki devlet karşıtlığının buradaki yansıması da farklı değil;
Yıllardan beridir bir takım azınlıktaki kişi ya da kuruluşlar Türkiye’nin buradan elini ayağını çekmek suretiyle ve tabiki dış güçlerden aldıkları maddi manevi güçlerle bir harita değişikliğinin hesabını yapıyorlar…
Benzerlikler bunlarla kalmıyor;
GAP olsun KKTC olsun Türkiye’nin yıllardan beridir özel ilgisi ile ayakta duruyor…
Burada sadece bir farklılık var;
Güneydoğunu’nun yoksul kentleri son yıllarda devletin elini üzerlerinde hissederken, KKTC’de yıllardan beridir Türkiye’nin maddi ve manevi büyük gücü var…
Türkiye’ye tamamlandığı taktirde Güneydoğu Anadolu bölgesine toplam 32 milyar dolarlık bir katkı yaparak bu bölgeye refah gelmesini isterken, bizde de yıllardan beridir toplamda milyarlarca liralık yardım söz konusu ve bu rakamlar ileriki tarihlerde daha da yükseklere çıkacak.
Yine bir başka benzerlik;
Türkiye’nin öteki yüzü olarak da bilinen Güneydoğu illerindeki bir takım kesimler buradaki doğada yapılacak değişimlerinde düşünülenin kendi bölgeleri değil, batı illeri olduğunu düşünürken, biz de yine bazı güdümlü kesimler Türkiye’nin adada Kıbrıs Türkü için değil de, kendi çıkarları için var olduğunu iddia ediyorlar.
Türkiye’nin güney doğusu, geçmiş tarihte olduğu gibi dağıtılıp parçalanmak isterken ve Cumhuriyet’e darbe vurulması hedeflenirken, bizde durum çok farklı değil ve Kıbrıslılık adı altında geçmişe dönüş, Türk kimliğinin tehlike altına alınması söz konusu, bir takım düşüncelere göre…
İki kesim arasındaki en büyük fark ise iki bölge halkı arasındaki gelir düzeyindeki uçurumlaşmış farklılık.
O bölge insanı yatırımlardan çok fazla pay sahibi olmazken ve yatırımlar projelere giderken bizde durum çok farklı ve katkıların çoğu devlet bütçesine, dolayısıyla memur maaşlarına gidiyor…
Sonuçta bir analiz yapıldığında her şeye rağmen, tüm ekonomik ve sosyal sıkıntıları ad göz önünde bulundursakta çok şanslı bir haritada yaşadığımızı söylemek mümkündür.
Biz burada hep projeler ve yatırımlar, aynı zamanda maaşlar için Türkiye’den alırken, orada durum farklı…
Oradaki insanlar GAP projenin tam manasıyla bitmesinden sonra ancak bir refaha kavuşacak ve yatırımlardan gelecek maddi katkılarla ayağa kalkabilecek. Ayrıca projenin bitiminde yaklaşık 4 milyon kişi işsizlikten kurtulup, cebine girecek para asgari ücret olsa da iş sahibi olacak..
Burada oturup, şu an ki en kötü durumumuzda bile oradaki şartlardan çok daha iyi yerlerdeyiz ve ara sıra da şükretmesini de bilmeliyiz diye düşünüyoruz.
Komşuda pişenler; “AB’nin Kıbrıs sorunundaki rolü”
“AB’nin Kıbrıs sorununun çözüm çabalarına müdahil olması, Cumhurbaşkanı Dimitris Hrtistofyas’ın, Komisyon Başkanı Jose Manuel Barosso ile Brüksel’de gerçekleştirdiği görüşmenin ardından yeniden gündeme geliyor. Şu aşamada görüşülen şeyin, Birliğin müzakere sürecine sağlayacağı teknik destek olduğu açıktır. Bunu, Kıbrıs Türk tarafı da kabul ediyor. Bu sadece, Avrupa Komisyonu Başkanının genel gözetimi altında olabilir, çünkü bu teknik desteğe bütün Müdürlükler müdahil olmaktadır. Bu nedenle, büyük bir olasılıkla AB’nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Olli Rehn’in de destekleyeceği gibi, bu girişim tek bir müdürlüğün sorumluluğu olamaz…”
(Görüş – FİLELEFTHEROS)
Günün Fıkrası
Diyarbakırlı...
Diyarbakır'a bilgisayarın daha yeni yeni gelmeye başladığı zamanlara ait bir anıyı Diyarbakır İlköğretim Okulu'ndan Okul Müdürü anlatıyor... Bir işyerine bilgisayar ve stok programı satılır. Teknik servis elemanı bilgisayarı işyerine kurduktan sonra stok programının kullanımı ile ilgili bilgi verir ve ayrılır.
Aradan bir iki saat geçer, işyerinden telefon:
-Kardeşim sizin anlattığınız gibi yapirem lakin program düzgün çalışmiir.
Teknik servis elemanı sorar:
-Nasıl yapıyorsunuz?" "Senin anlattıgın gibi
-Hata ne?
-Yazdıgım bilgiler kaydetmeme ragmen saklanmiir.
-İşlem basamaklarını tek tek anlatır mısınız?.
-Tamam" diyor ve başlıyor anlatmaya... "Programı açirem. Malın adı bölümüne adını, adedi bölümüne adedini, birim fiyatını vb. yazirem. Hepsini yazdıhtan sonra senin anlattığın gibi kayıt bölümüne basirem. Ekrana bir yazı geliir:
Kaydetmek ister misiniz? E / H yazısı çıkir.
- Ben de direm Hee...
Yorumlar