Emziren anne diyeti, kısaca tanımlamak gerekirse doğumun hemen ardından hamilelik nedeniyle aldığı kiloları vermek isteyen annelerin yaptığı diyettir. Ancak bu dönem hem anne hem de bebek için oldukça hassas bir dönem olduğundan yapılacak olan "emziren anne diyeti"nin dikkatli bir şekilde oluşturulması büyük önem taşır. 

Doğumdan sonra bir kadında yaklaşık 6 ila 12 kilo arası doğum kilosu kalabilir. Elbette bu miktarlar, hamilelik sürecinin ve annenin bünyesinin değişkenliği sebebiyle daha fazla ya da daha az da olabilir. Burada dikkat edilmesi gereken en temel noktalardan biri, doğum yapmış bir annenin (doğumu hangi şekilde yapmış olursa olsun) en azından 3 hafta boyunca emziren anne diyetine başlamamasıdır. 

Çünkü ilk 3-4 haftalık dönem hem annenin bünyesinin hamilelik sürecinde ve doğum sırasında yaşadıklarını atlatabilmesi, hem bebekle kuracağı fiziksel ve ruhsal ilişkinin sağlığı hem de bebeğin genel durumu için çok önemlidir. 

Bu sürenin ardından, doktorunuz ve beslenme programınızı oluştururken destek almanız gereken diyetisyen ya da beslenme uzmanı yapacağınız "emziren anne diyet programı"nı onaylarsa bu diyete başlayabilirsiniz. 

Bu süreç, yani doğumla başlayan ve bebeğiniz 6 aylık olana dek geçecek olan zaman da çok önemlidir. Zira bu 6 aylık süre boyunca bebeğin sadece ve sadece anne sütüyle beslenmesi büyük önem taşır. Bu nedenle eğer emzirmekle ilgili bir sorun yaşamaz ve bebeğinizi sağlıklı bir şekilde emzirmeye başlarsanız emziren anne diyetini de çok hassas ve dikkatli bir şekilde uygulamaya özen göstermelisiniz. 

Çünkü bebeğinizin sağlıklı beslenebilmesi ve yeterli anne sütünü alabilmesi için sizin sağlıklı ve yeterli beslenmeniz en önemli noktadır. Elbette çok yemek yemek anne sütünün çok olacağı anlamına gelmez ama bu süreçte kaliteli ve doğru yiyeceklerle beslenmek bu konuda size büyük katkı sağlar. 

Bu yüzden emziren anne diyetinin mutlaka ama mutlaka uzman kişiler tarafından hazırlandığından, size, bünyenize, genel beslenme rutinlerinize ve bebeğinize uygun olduğundan emin olmalısınız. 

Anne sütü çok yiyerek değil, kaliteli beslenerek artar! 

Anne sütünü artırmak için önüne geleni yiyen anneler boş ve gereksiz kalorileri alıp yağları depoluyorlar. Oysaki sağlıklı beslenmek hem kilo verme sürecini hızlandıracak hem de anne sütünü artıracaktır. Sağlıksız beslenmek yaşamın her dönemi için ciddi bir sorun olmakla birlikte emzirme döneminde hem sütün kalitesini düşürmesi hem de anneye kilo aldırması bakımından sorun teşkil eder. Bu dönemde annenin kesinlikle normal yaşamdan çok daha fazla, ekstradan kaloriye ihtiyacı yoktur, vitaminler, mineraller bakımından zengin ve dengeli beslenmeye ihtiyacı vardır. Ancak günlük 1800 kalorinin de altına düşmemek gerektiği unutulmamalıdır. Çünkü bu dönem sıkı diyet yapma dönemi değil, sağlıklı beslenme dönemidir. 

Bol bol su için! 

Her sağlıklı beslenme programında her diyet listesinde ilk öneri kesinlikle çokça su içmektir. Çünkü su, kilo vermek isteyenlerin en büyük, en kolay uygulanabilir destekçisidir. Bir de su içmenin anne sütünü artırıcı özelliğini akıldan çıkarmamak gerekiyor. Çünkü su, süt üretimi artırmak adına önem taşıyor. Genellikle uzmanlar annelerin emzirme döneminde günde en az 3 litre su içmeleri gerektiğini belirtiyorlar. Bunun için de annenin, bebeğini her emzirdikten sonra 1 bardak dolusu su içmesinin uygun olacağı düşünülüyor. Zaten emzirme aralarında da su içen anne bu şekilde günde 3,5-4 litre su içmiş olacaktır. 

Taze meyve ve sebzelerden vazgeçmeyin! 

Meyve ve sebzeler vitamin deposu, enerji kaynağıdır. Sağlıklı beslenme dendiğinde hemen araya birkaç porsiyon meyve ve sebze ekliyoruz. Özellikle de hem kendi hem de bebeğinin sağlığını düşünmek durumunda olan anneler için taze meyve ve sebzeler vazgeçilmez. Ancak sebzeleri mümkünse çiğ ya da az haşlanmış olarak tüketin. Bu sayede içeriğindeki besin öğelerinin kaybolmasını engellemiş olursunuz. Bu dönemde çokça su içmek gerektiğinin altını çizdik. Sebzeleri çok iyi yıkadıktan sonra bir süre de sirkeli suda bekletin. Ardından kaynattığınız sebzelerin suyunu için. Vitamin deposu meyveleri de günde 4-5 porsiyon tüketebilirsiniz. Fakat iyice yıkanmış, kabuklu şekilde tüketin. Hem sıvı ihtiyacınız hem de enerji için mutlaka meyve sularınızı evde sıkın, posası ile birlikte tüketin. Çünkü hem hamilelik döneminde hem de emzirme sürecinde kadınlar sık sık hazımsızlık, şişkinlik, kabızlık sorunları yaşarlar zengin lif kaynağı olan taze sebze ve meyveler sindirim sistemine yardımcı oluyor. 

Baklagiller önemli! 

Baklagiller,  bizim geleneksel yemek kültürümüzün baş tacıdır. Haftada 1-2 gün mutlaka soframızda baklagiller bulunuyor. Çünkü ülkemizde yoğun olarak üretildiği için hem uygun ücretle edinmek mümkün hem de çok besleyici, sağlıklı besinlerdir. Çocuklarda, yetişkinlerde, hamilelik ya da emzirme gibi aslında yaşamın her döneminde baklagiller tüketmek gerekiyor. Özellikle de eğer gaz problemi yaşamıyorsanız, emzirme döneminde kesinlikle haftada 3-4 porsiyon baklagiller tüketmenizi öneriyorum. Çünkü baklagillerle yapılan yemekler, onların salatalara eklenmesi yoluyla anne sütünü iki katına kadar çıkarmak mümkün. Kırmızı ve yeşil mercimek, fasulye, barbunya, nohut gibi işlemden geçmemiş baklagillerin anne sütünü artıran özelliği tartışılmaz. 

Burada bulgurun da yeri ve önemine değinmekte fayda var. Çünkü klasikleşmiş pirinç pilavları kilo almaya sebep olurken ve işlem gördüğü için besleyici öğelerini kaybetmişken bulgur besin değerleri bakımından çok zengindir. Bu bakımdan pilavlarda, çorbalarda, salataların içinde de pirinç yerine bulgur tercih edin.

Tam tahıllı beslenin! 

Tahıllar, sağlıklı beslenme öğünlerimizin vazgeçilmezidir. Özellikle de hem besleyici hem de sindirim, bağışıklı sistemlerini destekleyen sağlıklı tahıllardan yana beslenme tercihi kullanın. Günümüzde tam tahıllı ekmekler, atıştırmalık krakerler mevcut, bunları tüketerek metabolizmanızı hızlandırabilir, sütünüzün de artmasını sağlayabilirsiniz.