"Benim için çok değerli bir kişiliktir. Yazar ve besteci kimliği yanı sıra çok iyi bir müzik adamıdır. Sevgili Yılmaz Yanardağ'dan bahsediyorum... Üstümde de emeği çok büyük..

2014 yılında "HOŞÇAKAL" albümümde iki tane bestesini okudum. "Bütün insanlar kardeştir ve Annem (Şiir) " Bana bu eserler hem şans hem de Uğur getirdi. Yalınlığı gibi besteleri de özgün ve içten... Ve çok güzel bir şiir kitabı piyasaya sürdü... Söyleyişi için ricada bulundum kabul etti sağolsun. hem Iğdır da kapı komşumuz, ayrıca da kuzenim  (Teyze oğlu) Rahmetli Annem ile Rahmetli Fatma teyzem birbirlerine çok düşkün ve birbirlerini çok severlerdi. Annemin vefatı Fatma teyzemi o kadar çok sarsmıştı ki, naaşı Üstüne gelip" Sen hiç merak etme kardeşim yanına gelmem yakındır." demesi hâlâ kulaklarımızda. Kaderin cilvesine bakın ki gerçekten üç ay sonrası Vefat etti... Hani Şairin dediği gibi "O iyi insanlar o güzel atlara binip çekip gittiler" Malesef öyle... Şimdi gelin Sevgili Abim Yılmaz Yanardağ'ın satış rekorları kıran yeni Şiir kitabını " Uzaktaki içim" ve yeni projelerine kulak verelim..."

Annemi Son nefesinde göremedim...

1969 Iğdır doğumluyum.

Çocukluğum pahalı bir çocukluk değildi ama hayallerim hep pahalıydı.

Babam bizim gözümüzü hiç bir şeyde bırakmazdı. Elinden gelenin fazlasını yapardı.  İlkokul,ortaokul, lise eğitimi tamamladıktan sonra. Ticarete atıldım. Kardeşlerimle birlikte Babam'a yardım ederdik.

Rahmetli Babam çok saygın ve toplum içinde çok sevilen bir ticaret adamıydı. Tanımayan yoktu diye bilirim. Rahmetli Annem ise Şeh'ler dendi. İnsanlar gelip ondan dua isterlerdi. İnsani değerli çok yüce bir o kadar da engin ve alçak gönüllüydü. Genç yaşta ölümü hepimizi çok derin sarstı. Annemin ölümü bana hep şaka gibi gelmiştir. Sanki ölmemiş birazdan gelecekmiş gibi. 1987 yılın da 47 yaşında  Mide kanserinden kaybettik onu. Bizim oralar da yaylalara çıkılır her yıl. Yine böyle bir yayla zamanı Annem  fenalaşıyor. Iğdır'da hastane yetersiz olduğundan Babam Erzuruma götürüyor. Doktor Kanser olduğunu teşhis edince, "Götürün yapacak bir şey yok, hazırlıklı olun " diyor. bir kaç güne kalmadan malesef Vefat etti. Ben Annemin son nefesinde yanında değildim. Ablamla birlikte Iğdır daydık. Beni çok görmek istemiş, hep beni sayıklamış. Son sözü ise "Ben yılmazımı göremedim" olmuş. 36 yıldır bu söz benim içimi kemiriyor... Annemiz vefat ettikten sonra ablalarım bize Annelik yaptı. Biz dokuz kardeştik en ufak kardeşlerim üç ve beş yaşlarındaydı. Çok zorlu yollardan geçtik.

Rahmetli Babam ise 2009 yılında 71 yaşında Vefat etti. Onun ölümü  bize tekrardan Annesizliğin acısını tattırdı. Biz bu dünyada onlardan razıydık. ALLAH ikisine de rahmet etsin. Anne ve Baba hakkı ödenmez...

Yeni proje için harıl harıl çalışıyoruz...

Yüzün üstünde şiir ve bestelerim var.  Seni niye seviyorum biliyormusun ? Adlı single klip çalışmam ile kanguru yayınlarından çıkan  "Uzaktaki içim" adlı Şiir kitabım var.

Şiir singel albüm çalışmam Akademi müzik Prodüksiyon etiketiyle piyasaya çıktı. Yönetmenliğini Rahmi Akkuş ve Samet Akkuş üstlendi.

Çok yakın zamanda ise, bir single albüm çıkartacağız. Bir Şiir bir şarkı çalışmamız olacak. Bunun da çalışmalarına başladık. Büyük emekler veriyoruz. Çok güzel bir iş çıkacağına yürekten inanıyoruz.

İlk estürümanım ev süpürgesiydi...

Müziğe hevesim çocukluk yıllarıma dayanıyor. Hiç unutmam ev süpürgesini elime alırdım, bağlama niyetiyle çalardım. Gel zaman git zaman derken sonra kendime normal bir saz aldım. kendimce çalıp öğrendim. İyikide öğrenmişim yoksa bunca acı ve keder ile yaşama tutunamazdım.

Şiir yazmak benim yaşam tarzım...

Uzaktaki içim; gerçek bir sevginin ve yaşanmışlığın şiiridir.

kitabımızın içeriğinde  hayata dair hemen hemen bütün temalar var.

Okuyucularıma sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Kısa zamanda çok rağbet gördü...

UZAKTAKİ İÇİM

Ah uzaktaki içim

kazısam seni haykırışlarıma

kilime işler gibi

ilmek ilmek

türkü türkü

dağ yarılır orta yerinden

taş erir

Güneş çakılır yere billah

sanırım ki

ben ölmeden susmayacak içim

gelmeyeceksin

ve bitmeyecek bu öykü

Ah uzaktaki içim

bakma öyle mahzun

bakma öyle sevgili

aşk senin için yakın bana

korku senin için uzak

yaşamak senin için anlamlı

ölmek senin için kolay

Uzat elini

tut elimden uzaktaki içim

tut ki düşmeyeyim yokluğunun uçurumundan

bir sen büyütüyorum senden uzakta

tut elimden ki

boy veresin içimin en verimli toprağında

tut ki sen çoğaltayım bende

sen yaşatayım ölümsüz

Tut ki

açsın çiçeklerin

büyüsün fidelerin

bir esintin olsun içinde kokunu solutan

o kokun ki

gülden

nergizden

kekikten daha tabii

Ah uzaktaki içim

gel

sesime sesin karışsın

Yüzüme saçın dökülsün

çehren saki

şerbet içirsin dudağından

kahve versin gözlerinden

içeyim

yudum yudum

kana kana

sevgiler dökeyim yoluna

türküler asayım saçına

diyar diyar

yöre yöre

ne olur uzaktaki içim

ya gel

ya beni de al gittiğin yere

ANNEM

Yalan dünyanın yalancı cennetinin gerçek meleği

firarımın sığınağı

sessizliğimin sesi annem

uykusuz gecelerimin bekçisi

kör karanlığımın dolunayı

hırsımın dizgini

yalnızlığımın limanı

derdimin dermanı annem

Direnmemin gücü

başımın tacı

yaramın ilacı annem

ve yarım yaşanmış hayatımın yaşanmış yanı

Ah birde olmasaydı o erken gidişin

kalmasaydı boynum hayatın yalnızlığında bükük

bir de vurmasaydı en yakın bildiklerim

sensizliğin can yakan zamanlarında

yanmasaydı yüreğim içimi sökercecine

ağlamasaydı gözlerim yokluğuna

böylesine acı böylesine kan revan

ve kalmasaydı ardında çaresizliğin dokuz körpeleri

dokuz yaralı yürek

dokuz sahipsiz kuzu

dokuz mahpus hayat

ve kanatları "üvey" e takılan dokuz güvercin

Aaah annem

bilsen ne zordur duvar diplerinde acıyan bakışların menzilinde ağlamak

bilsen ne zordur yokluğunda yaşama tutunmak

bilsen ne zordur kucağında uyumaya hasret yaşamak

göğsünde ağlayamamak

boynuna sarılamamak

içimi dökememek sana

bilsen ne zordur

ne zordur annem

Ah annem

söyler misin

hangi çiçek daha güzel kokar teninden

hangi melek kucaklar beni sen gibi sımsıcak sen gibi hesapsız

hangi yağmur gözyaşların gibi dökülür yetim kalışıma

hangi bulut ağlar yalnızlığıma için için

söyle annem söyle

hangi su senden daha sade daha berrak

hangi güneş senden daha sıcak

hangi toprak senden daha anne

Şimdi

hangi uyku uyutur beni sensizlikte

hangi rüya beni kavuşturur sana

uyusam gelir misin anne

sarılır mısın yavruna sımsıcak

koklar mısın yine eskisi gibi saçlarımı

öper misin yanaklarımdan

kucaklayıp ısıtır mısın üşürken yokluğuna

Aah annem

şimdi hangi türkü susar özlemine

hangi şiir anlatmaz seni

dağlara,denizlere,gökyüzüne

ah annem

sen gittin ya

uğramadı buralara bahar

her yer tipi boran

her yer kış kıyamet kar

söyler misin annem

ben nasıl yaşarım böyle

yanına gelene kadar.