S Bilişim’in 04.Eylül.2008 tarihli ara raporuna göre evet kapatılacak. Peki, S Bilişim de ne ola ki; efendim; bu başında Serdar Sement isimli keskin zekâlı kardeşimizin bulunduğu “Siyasi İstikrar İndeksi” yayınlayan çalışma tarzı ve ciddiyetiyle önem kazanan genç bir kuruluştur. Bu kuruluş, AKP ile ilgili Anayasa Mahkemesi safhasında yayınladığı raporda şöyle bir tespit yapmıştı: “AKP sistem tarafından çelik korse içine alınacak, hem siyasi sistem hem de AKP korunmuş olacak” neticede son derece teknik bir analiz ile AKP’nin kapatılamayacağını bize günler önceden haber vermişlerdi. Şimdi DTP ile ilgili raporu okuduğum zaman anlıyorum ki; çelik giyotin işleyecek. Tabi aklı başında hiçbir vatandaşımız bir partinin kapatılmasını arzu etmez lakin hiçbir Türk vatandaşı da milletin harem-i ismetinde oturup bağrımızın delinmesine rıza gösteremez. Söz konusu parti bölgesel nitelikte oy toplamış bir partidir. Şayet TBMM de ettikleri yeminlere sadakat gösterseler bu halleri bile kabulumüzdür. Lakin onlar her fırsatta “bağcıyı dövmeyi yeğliyorlar” Bu partiyi etnik bir parti gibi göstermek ciddi ve temel bir yanlıştır. Zira bunlar iddia ettikleri gibi Kürt kökenli vatandaşlarımızın partisi olarak algılanmış ve kabul görmüş olsalardı şu anda mecliste en az yetmiş milletvekili ile temsil ediliyor olmaları gerekirdi. Bu partiye verilen oyları etnik bölücülük alameti saymak bunların ekmeğine yağ sürmek ve yüz yıllardır her türlü desiselere karşı direnmiş olan Kürt kardeşlerimize haksızlık etmektir. 16.Yüzyıldan günümüze kadar yapılan her türlü milletler arası tertip, baskı, katliam bu insanları Türk kardeşleriyle birlikte yaşamaktan ve düşmanlara karşı vatan ve mukaddeslerini birlikte savunmaktan alıkoyamamıştır. Bu tercihte birlikte yaşanan hayatın ve yüzlerce yılda ortaya koyulan tarihin rolü çok büyüktür. Ancak Türk ve Kürdün din kardeşliğini göz ardı ederseniz bu millete en büyük haksızlığı yapmış olursunuz. Bu gün gayet açık bir şekilde görmekteyiz ki; DTP’nin bölgeden devşirdiği oyların temelinde korku ve endişe vardır. Şayet böyle olmasaydı bu parti teröre karşı ciddi bir tavır alırdı. Oysaki o bütün gücüyle korkunç tahrikler peşinde, kin ve nefretin devamından yana halini sürdürüyor. Size bir örnek vermek istiyorum: Terzi Fikri ve Fatsa örneği: Kırk yaş ve daha üzerinde olan herkes bu örneği hatırlar;1980 öncesi öyle bir Fatsa vardı ki; nerede ise T.C devletinin yerini bu ilçede DEV-SOL almıştı. Terzi fikri oranın Belediye Başkanı ve Türkiye’deki Solcuların idolü idi. Neticede Fatsa sol için kurtarılmış bir bölgeydi. Fatsalı demek komünist demekle aynı anlama geliyordu. Yanlış hatırlıyor olabilirim fakat inanıyorum ki;12 Eylül.1980 den sonra Fatsa’da sol bir daha varlık gösterememiştir. Bunun yegâne sebebi normalleşmenin gelmesi, korku ve şiddetin ortadan kalkmasıdır. Bu, Doğu ve Güney Doğu’nun her köşesi için geçerli bir durumdur. Kürt vatandaşlarımızın terör örgütüne rağmen siyasi tercihte bulunmaları onların bu meselelerdeki gerçek niyetlerinin, cesaretlerinin ve T.C Devletine bağlılıklarının en büyük nişanesidir. Bu vatandaşlarımızın başka şekilde değerlendirilmeleri hak ve hukuklarının ihmal edilmesi terör örgütünün ve bölücülerin ekmeğine kaymak sürmek demektir. Son söz olarak belirtmek isterim ki; DTP’nin kapatılması Kürt Vatandaşlarımız üzerinde menfi bir durum yaratmaz, ancak belli bir kesimin provokasyonlarına karşı son derece dikkatli ve duyarlı olunması şarttır. Devletin hukuk yolunda ısrarı; bölücü terörü etkisizleştirecek vatandaşlarımızın devletine güvende sabitkadem olmalarını temin edecek tek ve en emin yoldur.