Devlet ciddiyeti nerede?
Levent ÖZADAM
Yaklaşık iki ay önce gazetelerin manşetlerinde Geçitkale Havaalanı’nın Asil Nadir’e ait CAS şirketine kiralandığı haberleri veriliyordu!
Başbakan Soyer ve Asil Nadir basının önünde el sıkışmışlar, yapılan protokole imza koymuşlardı…
Asil Nadir’in geçmişteki başarılı işlerini bildiğimizden ülke ekonomisi v özellikle de istihdam açısından memnun olmuş hatta alkış tutmuştuk…
Sonra birileri ortaya çıktı ve bir basın toplantısı düzenleyerek, Asil Nadir’in bu şirketle ilgisinin olmadığını söyledi ve toplum olarak şoka girdik!
Günlerdir bekliyoruz;
Ne devletten ne Asil Nadir’den bir tek kelimelik bile açıklama yapılmadı…
Bu sessizlik devam ederse Cyprus Aviation Services Ltd’nin (CAS) Direktörü olduğunu söyleyen James Beveridge isimli İngiliz vatandaş bir adım önde görülüyor…
Özellikle devlet yetkilileri bu açıklamayı kabul etmediklerini bildirene kadar da böyle olacak!
Ama bizim asıl sorunumuz devlette…
Hadi Asil Nadir’in bu şirketle problemleri olduğunu varsayalım..
İş dünyasında doğaldır böyle şeyler!
Peki ya KKTC devleti bu arada ne yapıyor?
KKTC ekonomisi için büyük yatırım manşetleri atılırken, imzalarla kutlamalar yapılırken ve istihdama büyük katkılar yapacağı söylenirken, şimdi bu sessizlik niye?
Madem bu şirketle Asir Nadir’in hiçbir ilgisi yoktur, peki başbakan Soyer niçin Asil Nadir ile sözleşmeyi imza altına almıştır?
Ya da, Asil Nadir bu şirketin sahibi ya da hissedarı değilse o törende ne işi vardı?
Bunlar tabi ki kafa karıştıran sorular!
her şeyi kabul ederiz ama devletin bu konuda sessiz kalmasını edemeyiz!
Eğer ciddi bir devletsek, ciddi sözleşmelere imza atıyorsak, sonunda ne olursa olsun ciddi açıklamalar yapmak zorundayız!
Geçitkale konusunda mideler fazlasıyla bulanmıştır!
Bu işte pis kokuların olduğu artık kesindir…
Asil nadir imza koyduysa ve ilgili İngiliz şirketi Asil Nadir’in bizimle ilgisi yok diyorsa bu anlaşma doğal olarak geçerliliğini de yitirmiş bulunmaktadır!
Ayrıca Asil Nadir’in de şimdi toplumuna bir açıklama yapması gerekmektedir…
Yıllar önce ülkesi için büyük özverilerde bulunan, ekonominin kalkınması için büyük yatırımlar yapan, binlerce kişinin devlet memurluğunu bırakarak kendi yanında çalışmasını sağlayan Asil Nadir de artık sessizliğini bozmalı ve işin detayını anlatmalıdır…
Ülkede bu kadar sıkıntı yaşanırken buna bir de Geçitkale Havaalanı’nın eklenmesi talihsiz bir olaydır ve çözümü bulmak da eğer ciddi olduklarını söylüyorlarsa devletin ilgili kurumlarının görevidir…
(Foto-asil nadir)
“İngiltere’nin Uygulamaları”
Hristofyas, insan haklarına saygı göstermesi ve uluslar arası hukuk ilkelerine uyması için Ankara’ya baskı yapmaları amacıyla, Kıbrıs sorununun yeni çözüm çabalarında Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesinin de aktif katılımını talep etmektedir. Aynı zamanda AB karşısında üstlendiği yükümlülükleri yerine getirmesi için Ankara’ya baskı yapması için AB liderlerine de çağrı yapmaktadır. Eğer Türkiye gerçekten üyelik sürecinde ilerlemeyi ve Kıbrıs sorununun çözülmesini istiyorsa, bu ülkenin ilke konularına olumlu ve yapıcı şekilde yanıt vermesi gerekmektedir.
Bizim taraf, Dimitris Hristofyas’ın, devletin Cumhurbaşkanlığına seçilmesiyle, çözüm ile ilgili samimi siyasi iradesini gerçekten kanıtladı. Türk tarafından da bölücü ve kabul edilmez tezleri terk ederek, aynı şekilde yanıt vermesi beklenmektedir. Uluslar arası toplumun ve AB’nin, vatanımızı ve halkımızı birleştirecek iki bölgeli iki toplumlu bir federasyon zemininde ilerlemesi yönünde Kıbrıs Türk liderliğine ‘yeşil ışık’ yakması için, Ankara’ya etkili baskılar yapmalarının zamanı gelmiştir.”
( Neofitos Neofitu – HARAVGİ)
Günün Fıkrası
Cennetin anahtarları…
Peder ve Bahadır ölürler ve cennetin kapısına giderler. Kapıda bir melek beklemektedir. Melek Pedere sorar ;
-Hiç günahın var mı ? Peder ;
- Aziz melek ben rahiptim , tüm hayatım boyunca tanrıma dua ettim, karıma ve çocuklarıma sadık kaldım , insanlara ve hayvanlara hep yardım ettim.
Melek " Çok iyi bunları biliyorduk zaten al sana cennetin gümüş anahtarı. "der ve sonra Baha'ya döner. " Senin hiç günahın var mı Baha? "
Baha; " Ben de her zaman hayvanlara ve insanlara iyilik yapardım ama tanrıya çok dua etmedim açıkçası birde günahım var çok sert ve hızlı araba kullanırdım"
Melek Bahadır'a döner ve ; " Bunu da biliyoruz . çok iyi al sana cennetin altın anahtarı "
Peder bu olaya sinirlenir;" Ben hayatımı insanlara, Tanrıya adadım sizde gidip bu adamı cennette benden üstün tutuyorsunuz "
Melek gülerek ; " Oğlum , sen vaaz verirken herkes uyuyordu , ama bahadır araba kullanırken herkes dua ediyordu "
Yorumlar