Kapalı yerde sigara içememekten çok mu rahatsız  oldunuz? Öyleyse Devlet Tiyatrosunda sanatçı olun. Sahnede pöfür pöfür için ayol!
Nasıl mı? Şöyle, anlatayım.
Geçen hafta tiyatro keyfime keyif katmak için Cevahir Sahnsinde kurulmuş, oyunu bekliyorum. Başladı, üstelik keyifle de gidiyor. Çünkü ilgimi çeken bir konu işleniyor...Nazi Almanyası öncesi başlayan ve bir üniversite öğrencisi olan Yahudi asıllı Hanna Arendt ile felsefe profesörü Martin Heidegger’in, kitaplara da konu olmuş gerçek aşklarının öyküsü...
Ey aşk, sen nelere muktedirsin. Ey gönül, uçar uçar... Yaş, sınıf, cinsiyet, cibilliyet dinlemez .... ....konarsın. Hannacığım da bisikletle döne döne ( Uçması pek mümkün olmadığından) kendinden çok büyük, üstelik evli bir adama kondu. Adam hocası-Bu ikilinin aşkı, klasik öğrenci- öğretmen aşklarının ilklerindenmiş herhalde- Üstüne üstlük Alman ve Nazi yanlısı...
Daha da kötüsü kızı aksırta aksırta sigaraya alıştırmadı mı! Bir kız annesi  olarak keman yayı gibi gerilmişken, kronik bronşimitin boğazımda gıdım gıdım gıcık yaptığını da hissettim. Sahnenin duvarlarına baktım sigara yasağını belirten afiş de yok. İşte aklıma ilk gelen oyunu durdurup, oyunculardan 62 tl istemek geldi.
Zaten sahne o kadar küçük ki dekor sürekli olduğu yerde gacır gucur seslerle dönüyor. Önde olduğum için vertigom tuttu. Anladım ki artık bu oyunlara girerken tıpkı lunaparktaki oyunlar gibi açıklama koymaları gerek;
“Dikkat vertigo ve broşiti olanların bu oyunu izlemeleri sakıncalıdır.”
Öyle ya en sevdiğimiz filimlerde bile sigara ve kötü alışkanlıkların üzerini karelerle birlikte gezen, yuvarlak puslandırılmış kareyle izlemeye tam alışmışken- küçücük bir mekanda- dalga geçercesine üzerimize üzerimize pöf pöf  üflemeleri de neyin nesi?
Üstelik baştan sona içiiip durdular...Ciddi ciddi ha, ciğerlerin o dikenli yollarına çekip çekip...
İnanamıyorum. İnanamıyorum. Televizyonlar da filmler sigara içmek özendirici de, tiyatrolarda değil...Radyo reklamlarında amfizem hastalarının taklitleri yapıla dursun, sızan durumlar var işte. Varsa bu mantığı anlayan bana da anlatsın.
Hey gidinin AKM si . Öyle muhteşem bir derinliğe sahiptir ki değil sigara, marihuana içsen seyircilere yayılması yarım saat alır. Taksim’e ne zaman geçsem o muhteşem yapının iniltilerini duyarım. Aynı şeyi Emek Sineması için de yaşıyorum maalesef.
Evet neymiş; Tiyatro sahnesinde sigara içmek yasak değilmiş. Eee o kadar okumuşlar saatlerce çalışıyorlar bir sigara molası da hakları di mi yaa...
Bu arada tüm oyuncuları tebrik etmek gerek iyi bir performans sergilediler. Kolay mı dönen sahnenin üzerinde iki  saat hem de sigara içerek oynadılar. Sahne küçükse kader utansın, onların suçu ne?
                    ***
Bir gece Tepebaşı Balıkpazarından taksiyle çıktık. Bize yeşil yanıyor.Önümüze yayalar çıktı, şöförle geçenler arasında gözteması bir  gerginlik oldu. Güç bela döndük, karşıdaki u dönüş yolundan da arabalar hareket etti...Tam bir Amerikan filmi. Bir manyak bilgisayar başında tüm ışıkları yeşil yapıp kazaları seyrediyor-Kareleri yorumlamak da üstüme yoktur.
Bir yetkili şu işe bir el atsın beyler, kazalara tam bir davetiye noktası.