Sahil şeridinin 2020 de bir bölümünün gezilmeye açıldığını duyduğumdan beri heyecanla fırsat kolluyordum.. Nihayet bu fırsatı yakaladım rotam doooğru Gazimağusa ve Maraş…

1974 Kıbrıs Harekâtı'ndan sonra Kıbrıslı Rumlardan oluşan nüfusun ( Bölgedeki mülklerin çoğu, o dönem uluslararası turizm yatırımcılarına ve Rumlara aitti) terk ettiği, Yeşil Hat'ın hemen kuzeyinde yer alan Maraş, harekât sonrası askerî kontrolde kalmış, büyük bir kısmı yerleşim ve iskana kapatılmıştı. (Yeşil Hat aynı zamanda her iki tarafın da başkenti olan Lefkoşa’yı da böler)

!979 yılında ilk Kıbrıs seyahatimde gördüğüm bu bölgedeki tek kullanılan bina, orduevi niteliğiyle sahildeki Sandy Beach Oteli idi. Turkuaz rengiyle berrak denizi dingin, kumu ise tabiri caiz ise irmik  misaliydi. Ve beldenin hüzünlü savaş görmüş yüzü sadece binalardaki mermi izlerinde değil, esen yelde de kendini hissettirmekteydi…  Yaşanılan cehennemin izleri buram buram hissediliyordu. Eski otelin adını taşıyan havlular ufak tefek eşyalar bile acının geride bıraktıklarıydı.

Malum mekanlar yaşanmışlığın tarifini çok güzel anlatır. Bir zamanlar Kıbrıs’ın en ünlü tatil merkezlerinden biri olan Maraş, savaştan sonra derin bir karanlığa gömülmüş, hasarlı tabelalarıyla, evlerin içinden çıkan otları ve hatta ağaçları ile tam bir hayalet şehre dönmüştü. (Görebildiklerim orduevine giden tek güzergahda araç içinden) Yıllar içinde yavru vatana ne zaman gitsem buraya gelir, her seferinde yeni bir binayı hüzünle izlerdim. Çünkü buranın kendine has mimarisi, o yılların yaşanmışlığıyla size yeni hikayeler yazdırır. Hayal gücü de böyle zenginleşir coşar.

İşte bu hafta Maraş kapalı bölgesinin, sınırlı   açılan sokaklarında geçmişin izlerini taşıyan emarelerle kimi sapasağlam kalmış kimi savaştan nasibini almış haliyle içim acıyarak dolaştım. Muhteşem kavislerle dönen köşebaşı evlerinin ferforjeli balkonlarından kimbilir kimler sokağı seyrederken kahvelerini yudumlamış kaçı hayatta kalmış, kaçı yaşlanmış dünyayı nasıl yaşamaktaydı…

Tekniği iyi çözülmüş ilginç detaylar o dönem malzemelerle  yapılabilecek  demir işliği ve mekanizması, yağmur menfezlerinin ince estetik nüanslarına hayran kaldım.

Maraş dünyanın en güzel kumuna sahip özel bir tatil beldesi olduğunu ve özenle geliştiğini her haliyle ifşa ediyor. İlk senelerde otel parklarında lüks otomobiller bile vardı. Ama dile kolay burası yaklaşık 50 sene acı içinde tekrar ayağa kalkmayı bekliyor.

Aslında Kıbrıs’ta okuyan mimarlık öğrencilerine tüm bölgenin rölövesi aldırılsa geleceğe bir anahtar olur diyorum. Diyorum ama 50 yılda evlerin geldiği hal ortada ve tehlikeli olacağını da biliyorum.

Ay ne bileyim burası yıllarca kaderine terkedildi yaa. Akşam güneşin batışı, kumlarda yarattığı efektler, canım denizin çağıran sesi… yok aga burası canlanmalı… Ada'nın kuzey ve güneydeki Türk ve Rum yönetimleri arasındaki tampon bölgenin en doğusunda, dünyanın en güzel sahillerinden birine sahip, 1974 öncesi Ada'nın turizm gelirlerinin yüzde 53'ünün geldiği Maraş ayaklanmalı ve turizme tümü kazandırılmalı.

Yeri gelmişken geçmişi hatırlayalım. Kıbrıs Harekatı sırasında TSK tarafından ele geçirilip Türk uçaklarının şehri bombalamasının ardından bölgenin Kıbrıslı Rumlardan oluşan nüfusu güneye  gidince, bölge askeri yasak bölge ilan edildi. 1974-1990 yılları arasında doğrudan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin parçası olan Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı tarafından idare edildi ve 1981 de birinci derece askeri yasak bölge ilan edildi. 9 Temmuz !990 da bölgenin kontrolü KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığına teslim edildi.

Maraş Bölgesi’ne 2020 öncesinde  BM e ait noktaları, orduevinin yanında bulunan kız öğrenci yurdu TSK mensupları dışında, kalan öğrenciler ve kayıtlı taksiler dışında sivil araç ve yaya girişi yasaktı. Bir ara Gazimağusa’ya çok yakın yerdeki İkon Kilisesi ziyaret edilebilirken 2016 yılından itibaren turistlere orası da yasaklandı.

Şimdi; 2020 de Kıbrıs ve Türkiye’nin ortak kararıyla 1.5 km. lik Maraş kıyı şeridi ve denizi kullanıma açılmış. Geçen yıl yaz sezonunun başında Maraş'ın kamuya açık bölümünde bulunan ve toplam uzunluğu 800 metreden fazla olan iki plaj halkın kullanımına sunularak , belediye tarafından şemsiye ve şezlonglar yerleştirilmiş ve cankurtaranlar görevlendirilmiş. Belirli saatlerde yürüyerek ve ya bölgeye girişte bulunan noktadan bisiklet kiralayarak, ya da mini elektrikli ulaşım araçlarıyla gezilebiliyor.