Spordan çıkmışım.
Yorgunum.
Bir an önce kendimi eve atmak istiyorum.
Kapısında bağlı olduğu durağı yazan sarı taksiyi gözüme kestiriyorum.
Taksiii!!!
Nereye gittiğimi tarif ederken gözüm dev ekrana takılıyor.
Dev ekran terimi belki yanlış olacak ama taksinin ön panelini dörtte bir oranında işgal edip direksiyonun hemen sağına düşen ekran…
Dehşet içinde anlamaya çalışıyorum.
Şöför bir yolcu attı taksisine nasılsa yola  devam ediyor. Yolu kime tarif ediyorum ben?
Önce maç seyretti.
Sonra parmağını soldan sağa soldan sağa…
Tık… bir dosya açtı.
Beğenmedi.
Tekrar soldan sağa…soldan sağa…
Biraz fotoğrafları inceledi.
Yaşı da orta yaşın üzerinde ha.
Dehşet içinde ben de onu seyrediyorum.
Yola göz ucuyla lütfedip bakınca yaptığı ani frenlerden midem bulandı.
Bu cahil ve vurdumduymaz adamı nasıl uyarabilirimin peşinde senaryolar kurgulamaya başladım.
Sonunda vurucu cümleyi buldum.
Aaa tabletli otomobiller mi çıktı?
Ne güzel…

Şöför bir yandan ekranı parmaklayarak, bir yandan da beklediğim cevabı verdi.
Büyük bir iş yapmış edasıyla;
Yok çift taraflı bantla ben yapıştırdım.
Peki polis görünce ceza vermiyor mu? Hani cep telefonu kullanmak elde yasak falan…
Siz de elinizi direksiyondan çekiyorsunuz falan diye devam ediyorum…Gözünüz yolda değil diyemiyorum.
Sinirlendi ilgime, ama ancak sert frenlerle cevap verebiliyor.
Yooo…cezası yok.
Tehlikedeyim ama şükür yolum kısa.
Yutkuna yutkuna sonunda kazasız indim.
Parayı öderken o mimli ekranda bir müzik kanalında dekolte şuh kadın şarkı söylüyor. Arada bir yayın kesiliyor ve ekranda donuk kalçalar kalıyordu…
Yıllar önce olsa, araba kullanırken kaşımı alabildiğim rekorumu bu adam bozdu diye üzüntüm olabilirdi.
Ama yaş kemale erince- ki adama daha nasip olmamış- hayatlarımızın kimlere emanet olduğu konusunda yine endişelendim.
Daha geçen ay, bir belediye ya da emin değilim halk otobüsü şöförünün basın kartıma laf atmasıyla başlayan sohbette öğrendiklerim ise gerçekten şaşkına uğratmıştı beni.
Yıllar önce kız kardeşine tecavüz edip öldürmüşler bu da onları öldürmüş galiba konsantre olamadım ve 26 yıl cezaevinde  yatmış. Sonra akıl hastanesinde tedavi görmüş.
Şimdi her şeyi unutup düzenli bir hayata başlamış.
…..
Yaşadıkları az buz bir travma değil.
Öldüren yoksa akıl hastanesinde yatan ruh, toplu taşımacılık yaptığı bu toplu taşıma?
Gittim geldim, gittim geldim.
……
Çok zor bir hayat mutlaka…
Toplumun dışına itilmemesi de çok büyük şans…
İyi de toplumun bu kadar içinde ve hayat taşıyabilecek sorumluluğun verilmesi bu travmalarla örtüşür mu?
Aklım sırrım almamıştı.
…….
Şimdi de bu taksi şöförünün tablet hastalığı.
Arka koltukta oturan müşteriler için konan televizyonu anlarım da.
Sorumluluk sözlükten silinmiş.
……
Vesselam İstanbul’da her bakımdan kelle koltukta yaşıyoruz.
Uyuşturucu alıp taksi kullananlar da varmış.
Gel de yıllar önce durupta ceketini ilikleyerek kapımı açan taksi şöförünü hatırlama.
Nasıl insan hayatı bu kadar önemsiz ve insanlar bu kadar duyarsız oldu yarabbim?

Bu arada tablet kelimesinin anlamlarına da değinmek isterim. Öğretmen tarafımdan…
1-Düz ve yassı biçimli, çiğnenecek veya yutulacak madde.
2-Eski medeniyetlerden kalma, pişmiş veya güneşte kurutulmuş kilden yapılmış, üzerinde çivi yazısı ile metin yazılı belge.
Tablet, kitabe, yazıt…
3- Teknolojinin heyecan verici yükseliş serüveninde cep bilgisayarıyla, dizüstü bilgisayarını evlendirip, dokunmatik ekranlı, internet ve depolama alanıyla bilgilerinize kolayca ulaşabildiğiniz bilgisayar.
Bundan sonra ki bilgiler bana ait değil.

“Neden tablet pc almalıyım?
1- Çok kolay taşınabilir olması.
2- Çok hafif olması.
3- Fiyatlarının uygun olması.
4- Bilgisayar'da yapabileceğiniz hemen hemen tüm işlemleri tablet pc'dede yapabilecek olmanız.
5- Wifi ve tarayıcılar sayesinde geniş ekranda internet keyfini yaşabilecek olmanız.
6- Yanınızda adeta bir asistan taşıyor olacak olmanız.
7- Yüksek verimlilik sağlaması.
8- Uzun batarya ömrüyle canınız sıkıldığında ister oyun oynayın istersenizde film izleyin.
9- Kitap okumaktan hoşlanlar elektronik kitaplarını rahatlıkla okuyabilecek olmaları tablet bilgisayarı tercih edebilecekleri anlamına gelmektedir.
Güzel… reklam kokuyor.
Kimler için tablet pc önerilmez?
1- Yüksek çözünürlükte son çıkan oyunları oynamak isteyenler.
2-  3D Max, Autocad gibi çizim ve modelleme işleriyle uğraşanlar.
3- Web tasarım ve programlama işiyle uğraşanlar,
4- Fotoğraf düzenleme, rötuşlama, fotoğraf işleme işleriyle uğraşanlar için,
5- Video düzenleme ve video işleme işleriyle uğraşanlar için,
6- Ses düzenleme ve ses işleme işleriyle uğraşanlar ,
7- Yüksek çözürlükte film izlemek isteyenler
8- Büyük dosyalarla çalışanlar için tablet önerilmemektedir.

Şimdi sıra ben de;
TAKSİ ŞÖFÖRLERİNİN TAKSİ ÖN PANELİNDE KULLANMALARI İSE ŞİDDETLE ÖNERİLMEZ.
KAZA GELİYORUM DEMEZ .