....dünden devam Bulgaristan’daki Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonuçları-eğer menfi olursa- ortamı allak bullak eder. Bulgar milliyetçilerinin zaferi dönüşü olmayan yolların açılmasına sebebiyet verecektir.Her gün zafer sarhoşluğu ile tacizler artacak, saldırılar, huzursuzluk, çatışma ortamları yaratılacaktır. Bulgaristan da yaşayan Türkler ekonomik sıkıntıları yetmezmiş gibi bir de aynen 89 da olduğu gibi tekrar hayatlarıyla uğraşmak durumunda kalacaklardır. Türkiye Cumhuriyeti böyle bir durumda müdahele edecek midir, yoksa geçmişte olduğu gibi sadece kırmızı çizgilerinin ne olduğunu söyleyemeklemi yetinecektir. Bunu elbette zaman gösterecektir. Nüfusumuz rahmetli Özal’ın deyimiyle müdahele yi gerektirir sayıya çoktan ulaşmıştır.!!! HÖH partisi, Georgi Pırvanov’un Cumhurbaşkanı adayı ve Angel Martin’in de Cumhurbaşkanı yardımcısı adaylığını desteklediklerini açıkladı. Bu karara partinin merkezi kurul toplantısından sonra varıldı. Filiz Hüsmenova’nın toplantıdan sonrası yaptığı açıklamada, oy kullanan144 kişiden143’ü şimdiki devlet liderine destek verdiklerini söyledi. Pırvanov’a destek vermenin bir nedeni de, onun yönetimi ve özel nitelikleri. Diğer neden ise, Pırvanov’un tüm bulgarların Cumhurbaşkanı olacağına dair söz vermesi. Filiz Hüsmenova, Pırvanov’un bu sözünü kanıtladığını ve bundan sonra da Cumhurbaşkanının görevinin ulusu birleştirmek olacağını bildiklerini belirtti. Hüsmenova’nın görüşüne göre Georgi Pırvanov, sakin yapıya sahip ve büyük reytingi olan siyaset adamlarından biri, bu yüzden de HÖH partisinin oy kullananlarının dikkatlerini üzerinde toplamayı başardı. Yukarıdaki pasaja göre Bulgaristandaki Türklerin temsilcisi HÖH şimdiki Cumhurbaşkanı Pırvanov’u destekleyeceğini açıklamıştır.Mevcut adaylar içinde Türklerin menfaatine en uygun aday Pırvanov gibi gözüküyor. Ayrıca Türkiye’de İstanbul dışında Bursa Ve İzmir’de yaşanan vize yoğunluklarının azaltılması için Konsolosluk açılması sözünü vermesi ilişkilerin daha da normalleşeceğinin işaretlerini veriyor. Irkçı adayın seçildiği taktirde sabun yapılacaklar sağa, sürülecekler sola, gaz odaları düz git şeklinde komut vereceğini bile beyan etmesi bu gözü dönmüşlüğün ifadesidir. Seçildiği taktirde Bulgaristan daki etnik nüfusun akibeti bu günkünden iyi olmayacaktır, bu konuda hiç kimsenin bir şüphesi olamaz. Şu andaki tek ümit verici olay mevcut Cumhurbaşkanı Pırvanov’un 1. turda seçilme şansının da yüksek olması. ‘2. tura Sıderov’un kalması seçilmese dahi bu süreci ve ırkçı propagandayı yaşatıp bir sonraki seçimlerde bu seçimde elde edeceği kazanımları kullanmasına ve daha çok aşırı milliyetçilerin artmasına sebebiyet verecektir. En son Belçika’da aşırı sağcıların oy oranlarını arttırmış olmaları aslında AB’nin ne kadar genişlerse o kadar kendi içinde milliyetçilik akımlarına da maruz kalacağını göstermekte. 70 ve 80’li yılların sosyal demokrat kaleleri İsveç, Norveç ve Finlandiya gibi ülkelerde bile sosyal demokratların iktidarı artık garanti değil. Avrupa bir kabuk değişikliği içinde ve milliyetçilik her ülkede yükselecek gibi gözüküyor. Fransa ve Avusturya bunun ciddi örneklerini verdiler. Devamı da gelecek. Bulgaristan Türkleri ve Bulgaristan önünde önemli bir imtihanla karşı karşıyadır. Yanlış bir sonuç tüm Balkan coğrafyasını ve geleceklerini son derece olumsuz etkiler. Sıderov’un rüyası kâbus’umuz olmasın istiyorsak oy kullanma hakkı olanlar oylarını kullanmalı, en önemlisi de Türkiye Cumhuriyeti sadece Bulgaristan’daki bu seçimlere değil tüm Rumeli Balkan coğrafyasının sorunlarına ciddi olarak eğilmelidir.