Fereh Quliyeva

(Azerbaycan Gençlik ve Spor Bakanlığı Binegedi Gençler Evi- Uzman)

Türk Dünyasının büyük şairi Bahtiyar Vahapzade'nin veciz bir biçimde  “Bir ananın iki oğlu” olarak tanımladığı Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ilişkiler çok büyük bir tarihi geçmişe ve  derinliğe sahiptir. Her iki ülke insanının aynı kökten gelmesi, aynı dili konuşması ve aynı dinin mensubu olması toplumların farklı katmanları arasındaki ilişkilerde de belirleyici faktörlerden birine çevrilmektedir. Bu anlamda iki ülke gençliği arasında ilişkiler de özel önem arz etmektedir. 

Bir defa şu hususu özellikle belirtmek isterim ki, her iki ülke gençliği için Vatan sevgisi yüreğimizi saran en nezih sevgilerdendir ve bu duygu, üzerinde yaşadığımız toprağı sahiplenmemizin de en önemli  unsurlardan biridir. 

Malum olduğu üzere 2020 yılında uzun süreden bu yana çözümsüz bir şekilde günümüze kadar gelen ve donmuş bir çatışma olarak nitelendirilen Dağlık Karabağ Sorunu Azerbaycan Ordusunun başarılı operasyonuyla kısa bir süre içinde büyük bir zaferle sonuçlanmıştır. Azerbaycanın yiğit evlatları , Büyük Vatan Savaşı olarak da nitelendirilen 44 gün süren İkinci Karabağ Savaşı’nda destansı bir mücadele örneği sergileyerek,  yaklaşık 30 yıldır süren Ermeni mezalimine son verip   işgal altında olan topraklarını  özgürlüğüne kavuşturmaya başarmışlardır. Kardeş Türkiye savaşın daha ilk günlerinden itibaren “ Azerbaycan bizden ne zaman ve  ne konuda destek isterse gereken her şeyi yapmaya hazırız, dertlerimiz ve sevinçlerimiz ortak” diyerek desteğini açıkca ortaya koymuş ve fevkalade büyük bir Zaferin elde olunmasında katkısı büyük olmuştur.

Karabağ Zaferi Azerbaycan'ın ve Türkiye'nin özellikle genç nesilleri üzerinde  büyük bir milli coşku oluşturmuştur. Karabağ Zaferi ile birlikte  gençlerimiz iki ülke arasındaki ilişkilerin ne derecede sıkı bağlarla örülü olduğunu, vatanın ve vatan uğrunda şehadetin ne kadar kutsal bir değer olduğunu çok net bir şekilde görmüş oldular. Bu anlamda Karabağ Zaferi politik, askeri ve jeopolitik sonuçları kadar, toplumsal dokumuzun sağlamlaşması bakımından da fevkalade büyük bir öneme haizdir.

Yine bugünlerde, 15 Haziran 2021 tarihinde Azerbaycan’ın işgalden yeni kurtarılmış Karabağ’ımızın da incisi  Şuşa şehrinde, Azerbaycan Cumhurbaşkanı sn.İlham Aliyev ile Türkiye Cumhurbaşkanı sn.Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Arasında Müteffiklik İlişkileri Hakkında ŞUŞA BEYANNAMESİ” iki kardeş ülke arasında ilişkilerin yeni bir döneminin kapılarını da  aralamaktadır. Bu beyanname bir çok konuda yolumuzu aydınlattığı gibi iki ülkenin gençleri önünde de yeni ufuklar açmakta ve yeni hedefler belirlemektedir. Nitekim bu birlikteliği geleceğe taşıyacak her iki ülkenin nüfusunun önemli bir kısmını oluşturan gençliğidir. Bu bağlamda  bu beyannamede yer alan ilkeleri de göz önünde bulundurarak gençlerimiz arasında işbirliğinin daha sıkı hale getirecek, günümüz  bilgi toplumunun ihtiyaçlarıyla donanmış gençlerimizle ilgili ülkelerimizin  kalkınmasına katkı sunacak yeni stratejiler üretmemiz gerekmektedir. Bu amaçla her iki ülkenin Gençlik ve Spor Bakanlıkları ve gençlik alanında faaliyet gösteren Sivil Toplum Kuruluşları arasında yeni işbirliği imkanlarının geliştirilmesi ve yürütülmesi, kurumlar arası eşgüdümün artırılması büyük önem arz etmektedir.

Yazımı sonlandırırken, her iki Türk ülkesinde bayrak ve vatanı için canını korkmadan feda aziz şehitlerimiz her daim özlem ve minnetle anıyor, gazilerimize acil şifalar diliyoruz.