Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Ankara’yı Başkent yaparken, Orta Anadolu bozkırlarında bulunan köy görünümlü bu şehri modern ve çağdaş Türkiye Cumhuriyetinin özelliklerini taşıyan bir simge olmasını istemişti.
Gerçekten Ankara geniş bulvar ve caddeleri, şehir planına uygun mahalleleri ve devlet sektörünün yanı sıra, kültür sanat özellikleriyle zaman içinde gelişti ve modern bir şehir oldu. Yüce Önder birçok işleri arasında Ankara’yı da düşünüyordu. Bu cümleden olarak, Milletvekillerinin konuşup, politika üretmeleri için Anadolu Kulübü, Ankara Palas’ı ve o tarihlerde Ankara’da olmayan kaliteli lokanta ihtiyacını karşılamak üzere Karpiç Lokantasını da teşvik ederek, kurdurmuştu. Devlet opera ve balesi, Cumhurbaşkanlığı senfoni ve flarmoni orkestraları, Devlet Tiyatrosu hep Yüce Önder tarafından kurulmuştur. Atatürk Ankara halkının dinlenme ve piknik ihtiyaçlarını da düşünerek, yeşil alanlara önem vermiş ve geniş bir alanda Atatürk Orman Çiftliği’ni kurmuştur. Bu çiftlik arazisi üzerinde, Ankara için bir hayvanat bahçesi, bira fabrikası ve Ankara Merkez Çiftlik Lokantası faaliyete geçirilmiştir. Atatürk Orman Çiftliğinin yemyeşil orman ve park alanı olarak kalmasını arzu etmiş ve buranın korunmasına özel önem vermiştir.
Dikkat edilirse, Atatürk zamanında, Orman çiftliği üzerinde imar hareketlerine ve binalara müsaade edilmemiştir. Atatürk Orman Çiftliğinin korunmasını Tarım ve Orman Bakanlıklarından istemiştir. Atatürk Orman Çiftliğinin Ankara halkının hizmetinde yeşil alan olarak kalması, Atatürk’ün vasiyetidir. Ne yazık ki son yıllarda Atatürk Orman Çiftliği insafsızca kıyıma uğramış, yapılaşmaya açılmış, gecekondu misali sağlıksız, iğrenç binalar öbek öbek dolmuştur. Buna nasıl müsaade edilmiştir, anlamak zordur. Verilen bilgiye göre, maalesef çiftliğin %60’ı binalara kurban edilmiştir. Bunlar yetmiyormuş ve Ankara’da başka yer kalmamış gibi çiftlikte tepe noktasından adına yeni başbakanlık denilen bir beton yığını ortaya çıkmıştır. Eski Başbakanlık binası, Necati Bey Yücetepe’deki yeni Başbakanlık binaları varken ve ihtiyaçlara cevap verirken, Eskişehir yolu üzerinde her Bakanlık ve kuruluş bina yapma yarışına girmişken ve Devletin paralarını israf etmişken bunlara bir de Atatürk Orman Çiftliğindeki yeni Başbakanlık inşaatı eklenmiştir.
Bu binayı eski Başbakanın, yeni Cumhurbaşkanının kendisine yaptırdığı ve orada oturmak istediği söylenmektedir. Şüphesiz Çankaya Atatürk’ün makamıdır ve orada Atatürk’ün ruhu yaşamaktadır… Çankaya’da oturabilmek için Atatürk İlke ve İnkılaplarına özde bağlı olmak gerekir. Çok üzülüyorum, Atatürkçülük, Atatürk İlke ve İnkılaplarına bağlılık her geçen gün altı oyularak, kaybedilmektedir. Toplum ve özellikle yeni nesiller bilinçli olarak Atatürk’ten ve Atatürk sevgisinden uzaklaştırılmak istenmektedir. Türkiye’nin çevresi ve görünümü Atatürk’ün istediği çevreden her geçen gün uzaklaşmaktadır. Türkiye’ye yazık edilmektedir. Atatürk’ün kurduğu CHP’nin herşeyden önce Atatürk İlke ve İnkılaplarına sarsılmaz bir şekilde sahip çıkması gerekir. Cumhuriyet Halk Partisi sağlam bir iktidar alternatifi olacakken, kendi iç kavgalarına dönmüş durumdadır. Muhalefet İktidara, Türkiye’yi kaosa ve kötü günlere götüren insanlara karşı yapılır. Eğer bir mücadele etmek istiyorsanız, siz gücünüzü birbirinize değil, İktidara karşı kullanmalısınız.
Konu Ankara Atatürk Orman Çiftliğidir. Bu olay Atatürk’ün mirasının ve vasiyetinin nasıl yok edildiğine bir örnektir. Türkiye’nin önümüzdeki günlerde yaşadığımız bu günleri aratacak bir duruma gelmesinden endişe ediyorum. Eğer birgün imkanım olursa, Atatürk Orman Çiftliği’ndeki binaları başta Başbakanlık binası olmak üzere, hepsini yıkarım.
Not: Sn. Süleyman Saba tek kelimeyle muhteşem bir insandı. Bir efsaneydi. Sadece Beşiktaş’a değil, ifa ettiği Devlet görevi ile Devlete büyük hizmetleri olmuştur. Şurası unutulmamalıdır ki, Sn. Saba’yı çok üzdüler. “Saba gitsin, Ahmet Dursun” tribün korosu hala hatırımdadır. Kaldı ki bu protesto en hafifi idi. Daha ağır şekilde bağırdılar. Bu olaylara Sn. Saba çok üzüldü, kırıldı, küstü. Ne ilginçtir ki, öldükten sonra kıymete bindi. Bu durumdan utanç duyuyorum.