Kim ne derse desin, 30 Mart 2014 Yerel Seçimlerinde AKP başarılı olmuştur. AKP’nin aldığı %43 – 45 aralığındaki oy inkar edilemez.
Esasen Türk siyasetinde %30 ve %70 dengesi yıllardan beri değişmemektedir. Yani, %45 AKP oyu ve %17,5 MHP oyu ile bulunan %62,5 sağ oylara %6’da Kürt oyları eklenmiştir. Tabiatıyla Saadet, BBP, DP cüzi oylarıyla bu %70’i tamamlamaktadır.
Bu seçimlerde önemli olan CHP’nin Antalya, Mersin, Adana, Ordu, Ardahan gibi önemli merkezleri kaybetmesidir. Ayrıca, CHP Güneydoğu, Doğu ve İç Anadolu’da yoktur. Bu hususlar, fevkalade önemli olup, CHP’nin kendi iç sorunudur. Ancak Ana Muhalefet ve Türkiye partisi olabilmek amacından CHP’yi uzaklaştırmaktadır. Öte yandan, CHP’nin vatandaşta sabit fikir haline gelen, “CHP gelse ne olur. Onlar taş üzerine taş koymazlar, icraat yapmayı bilmezler” imajından kendisini kurtarması, plan, yatırım projeleri ve hizmet vermek alanlarını üretip, vatandaşın önüne koyması gerekir. Ankara’da Genel Merkez’de, anlı şanlı hocaların, masa başında oturarak ahkam kesmeleri ile ve teorik yaklaşımlarıyla netice alınması mümkün değildir. Siyaset Türkiye’nin, her tarafında vatandaşa gidilerek, vatandaşla kaynaşılarak yapılır.
Çeşitli ortamlarda konuşulmaktadır. Bunca yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet iddialarına, gayrimenkul ve çevre ihlallerine, yanlışlarla dolu dış politika hatalarına rağmen, neden hala vatandaş AKP diyor? Bunun cevabı gayet basittir. AKP’ye oy veren vatandaşın, kendi özelikleri AKP’de yansımaktadır. Vatandaşın, büyük bir bölümü kendisini orada görmektedir. Bunlara oy veren vatandaş “Evet belki bu iddialar doğru ama bunlar iş yapıyor, bayındırlıkta, sağlıkta, konutta, sosyal yardım ve sosyal hizmette, benim yaşam seviyem dünden daha iyi” diyor. Bu inanç AKP’nin, ustaca kullandığı din ve islam faktörüyle birleştiğinde, sloganlarında ifade edildiği gibi, vatandaş “ben lafa bakmam, icraata bakarım” söylemi ile, AKP’ye oylarını vermektedir.
AKP’nin, bu denli güçlenmesinin asıl nedeni nedir? AKP bugün ki, Türkiye siyasetinde Merkez Sağa hitap etmektedir. Tam anlamıyla Merkez Sağı kucakladığı tartışma götürür. Merkez Sağın gerçek partileri olan, Anavatan ve Doğru Yol, yanlış politikalar sonucu ortadan kalkmışlar, yerine, kimsenin tanımadığı Demokrat Parti adında, bir oluşum gelmiştir. Bugüne kadar Demokrat Parti istenilen neticeyi vermekten uzak kalmış olup, gelecekte de bir ümit ışığı yoktur. Esasen, yeni nesiller Rahmetli Menderes’in, Demokrat Partisi’ni hatırlayamamaktadırlar. Liderlerinin yaptığı hatalar sonucunda, ANAP ve DYP’nin siyaset sahnesinden çekilmesi, AKP’nin ekmeğine yağ sürmüş ve esasen, CHP’ye oy vermek niyetinde olmayan, ANAPLI ve DYPLİ seçmeni, kerhen de olsa AKP’ye yöneltmiştir. ANAVATAN ve DYP’nin siyaset sahnesinden çekilmesi büyük bir yanlıştır. O zaman ki Merkez Sağ liderliğinin tarihi bir hatasıdır. Bu oluşumda, başta ben olmak üzere, ANAPLI ve DYPLİ tüm siyasetçiler olarak, bizim ihmalimiz vardır. Bizler böyle bir çöküşe seyirci kaldık, müdahale edemedik… İnanın eğer ANAVATAN ve Doğru Yol siyasette olsalardı, AKP iktidara gelemezdi. Ben hep iddia ediyorum ki, AKP’nin asıl oy oranı %15’lerdedir. Diğer bir söylemle, AKP’nin asıl ilacı(!) Milliyetçi, Muhafazakar, dini ve moral değerleri saygılı, Atatürk İlke ve İnkılaplarına bağlı, çağdaş, medeni değerlere  ve fertlerin refahına önem veren, Türkiye’nin yerinin hür ve batılı, laik dünyada olduğuna inanan, serbest piyasa ve rekabet ekonomisi içinde Türkiye halkının gelişip, ileri dünya ülkeleri arasına girmesini öngören yeni bir merkez sağ harekettir. Ben önümüzdeki dönemde AKP’nin karşısına böyle bir Merkez Sağ alternatifin çıkacağına inanıyorum…

NOT:
Siyasette ve TBMM’de beraber görev yaptığımız değerli Devlet Adamı, Mersin Milletvekili ve Bakan Sn. Rüştü Kazım Yücelen’i kaybettik. Bu zamansız kayıp Türk Merkez Sağ siyasette hissedilecektir. Zira Rüştü Kazım Bey önümüzdeki dönemde, Merkez Sağın tekrar şekillenmesinde katkıları beklenen, bir değerdi. İfa ettiği görevleri prensiplerine bağlı olarak, çalmadan, çırpmadan, yüksek bir vukuf, dürüstlük abidesi olarak başarı ile yerine getirmiştir. Böyle insanlar Türk Milletinin kalbinde ebediyen yaşayacaktır. Sn. Rüştü Kazım Yücelen’e Allah’tan rahmet, ANAVATAN Partililere ve Türk Milletine başsağlığı diliyorum. S.M.