Şu kepazeliğe bakın. Bu mesaj telefonuma geldi.  

‘Abi ben Mehmet. Benim teyzegil hayvan kattıkları ahır damının temelinden 1276 adet altın para çıkarmışlar. Üzerinde arapça yazılar var. Üzerinde yeşil küf gibi birşeyler vardı. Bunları elimizden çıkarmamıza yardım et. Yarı parası senin olsun. Ben köyden ayrılamıyorum. Beni acil ara. Senden haber bekliyorum’

Tiyatro senaryoları nerelere evrildi böyle? Tabii memleketin dağı taşı altın…yiyene hikaye bol… Bunu ve bunun gibileri telefonlarımıza yolluyorlar. Eğer inanır da ilgilenirsen sana, şu kadar para yolla bu kadar alacağız paylaşalım diyorlar. Hatta cömertlik yapıp hepsini size vermeyi bile gümüş tepsiyle sunuyorlar.

Nereden buldular beni diye sormazsınız herhalde. Artık her yerde kimlik no ve telefonlarımız var. 

Orta malı maşallah. Bir vesileyle orda burda, mağazada, kuryeden paket alırken bile kimlik nomuzu kaydediveriyorlar …

Sevdiğimiz, sevmediğimiz, alerjimiz, hastalığımız, kanımız, plazmamız, tercihlerimiz bile kartvizitken telefon ve kimlik nolarımızın bulunması artık  çocuk oyunu. 

Hiç bilmediğim numaralardan, bugün nasılsınız Sevgül Hanım diyenler bol. Ama bu pandemi sürecinde tanışlar birbirinden  uzaklaştıkça uzaklaştı. Herkes endişe ve kaygı içinde. Varla yok arası hayalet bir yaşam içindeyiz.

Korona son noktayı koydu. Yok yok artık dünyamızda. Umut ve ümitler eriyor. Hele hele genç nesil paniklerde. Şaşkın ve mutsuz.

Batıyoruz Batıyoruz Battıııııkkkkk

Dememek lazım. Her zaman kuyruk dik duracak arkadaşlar. Onurumuzla gururumuzla…

***

Covid 19 aşısı çalışmaları başladı gelişti Rusya, Almanya, Amerika derken… aralik ayına aşılarımız geliyormuş. 

Nereden mi?

Necefli Maşrapa’yı hatırlayanlar daha iyi bilir. TRT yayınları kesildiğinde ara boşluk bu maşrapayla geçiştirilirdi. 

Öööyle bakardık ekrana. Ha yayın tekrar geldi gelecek. 

Bizi öyle ekrana esir ederlerdi.

Belki de ‘Şimendifere Bakmak’ deyimi burada olgunlaşmıştır.

Aşı dedik nereden gelecek dedik.

Hıh işte nerden olacak  ÇİN’den… yıllardır her malımızı ucuza halleden sevimli Çin’cik.

Helal olsun yine hızır gibi. 

Aralıkta aşılarımız Çin’den geliyormuş.

Geç teyze sıraya hah sen de onun arkasına, bozmayın sırayı len…

***

Korona çok ama çok yayıldı. Maalesef artık her evde bir vaka ya da karantina durumu var. 

Sanırım iyi kötü herkes bu hastalığı tadacak. Kaçacak yerimiz kalmadı. Çünkü dünyada da durum farklı değil.

Rahatlığımız bizi buralara getirdi işte.

Maske, el hijyen, mesafe lafları bıktırdı ama ciddiye almayan da çok. Vaka artışlarıyla yeni kısıtlamalar da hayatımıza girmeye başladı. Evim evim güzel evim mottoları geri geldi.

Burada bilmeyenlere bir bilgi paylaşmak istiyorum.

Oldu da piyango size çıktı. Pozitif oldunuz. Eve karantinaya girdiğinizde derhal belediyeyi arayıp, bilgi veriyorsunuz ve onlar gelip apartmanınızı dezenfekte ediyorlar. İlk aylarda bunu siz söylemeden yapıyorlardı. Ancak vakalar artınca sizin bildirmeniz gerekiyormuş. Bunu bilinçli olarak yaparsak apartmanımızı da güvende tutarız. Herkes yaparsa toplu korunmaya önemli bir katkı olur.

Bilgiyi yayın lütfen !