24 Nisan iradesi mi kaldı Allah aşkına?..
Levent ÖZADAM
Annan Planı'na 'hayır' diyenlerden biri de benim...
Bu konuda o süreçte yüzlerce yazı yazdık, TV ekranlarında ve radyo mikrofonlarında bu oknuyu tartıştık, niçin 'hayır' dediğimizi anlatma çalıştık, dilimiz döndüğünce...
Yarın aynı planı masaya koysalar ve tarafların onayına sunsalar, bir kez daha 'hayır' der, bunun gerekçelerini de, büyük bir sabırla anlatmaya çalışırım...
İnancımız şudur ki, bu plan bir kez daha onaylansa, hem bizde hem Rum tarafında daha fazla 'hayır' oyu çıkar...
Hoş KTÖS yetkilileri yıllardan beridir Kıbrıs'ta yaşayan ve saç ağartan biri olarak bizim gibilerin oy kullanmasını istemiyor ama, sırf onlar böyle istedi diye sandığa gitmeyecek halimiz de yok yani!
Hükümetin bazı yetkililerinin açıklamalarına bakarsanız, hala 24 Nisan ruhundan bahsettiklerini, ama bunun altını dolduramadıklarını görürsünüz...
Hem Papadopulos ve onun gibi düşünenleri suçlarlar, suçlarken de bizim barış elimiz hala havada ve havada kalmaya da devam edecek diye eklerler...
Barış elimizin havada olmasına aslında çok fazla bir şey diyemeyiz. Çünkü bu artık bir çözümden çok, iç politikada kullanılmaya başlanmıştır ve onun için 24 nisan iradesinden sık sık bahsedilir ve undan da sanırız oy medet edilir...
24 Nisan iradesinden hala uyanamamışların, ya da bu iradeyi hala oy potansiyeli olarak görenlerin başında da BDH gelmektedir...
Zaten bu konuda son açıklama da BDH'dan gelmiştir...
BDH Genel sekreteri değerli dostumuz Mehmet Çakıcı da yaptığı bir açıklamayla 24 Nisan iradesinin yok edilmesi tehlikesini ortaya atmış, dikkatleri bu yöne çekmeye çalışmıştır...
Böyle açıklamalar BDH'ya ne getirir ne götürür bunu bilemeyiz ama, temcit pilavı gibi 24 Nisan iradesinden bahsetmek ve hala o ruhun olduğunu iddia etmek de hiç de gerçekçi bir politika değildir!
Özellikle TC Başbakanı Sayın Tayyip Erdoğan'ın son olarak ikik devletli bir çözümden bahsetmesi ve konfederal bir yapıya dönüşü, KKTC'de ki bazı birimleri ayağa kaldırmış, tepkiler de ardı ardına gelmeye başlamıştır...
24 Nisan iradesinin hala var olduğuna inanlara şu soruyu sormak isteriz;
Siz değilmiydiniz ki, "gelin bu plana evet diyelim ve Türkiye'nin önünü açalım" diyen?
Verilen tüm söz ve vaatlere rağmen Kıbrıs Türkü'nün 'evet'i sökmemiş, Türkiye'nin önü açılmamış ve aksine işler daha da bir arapsaçını andırmaya başlamıştır...
AB ve ABD yetkililerince kandırılan halkımız şimdi Annan Planı'ndan daha tehlikeli mecralara doğru sürüklenmeye başlamıştır..
Türkiye de, Başbakan Erdoğan'ın da dediği gibi, AB'li dostlarca aldatılmışlığın ezikliğini ve burukluğunu yaşamaktadır...
Zaten kıbrıs konusunda yapılan son açıklamalar da AB'ye ve ABD'ye karşı gösterilmeye çalışılan bir sitem değil midir?
24 Nisan iradesine tekrar dönelim;
Herkesin bildiği gibi Annan Planı'nın son versiyonu iki tarafa da sunulmuş, Rumlar 'hayır' derken, Kıbrıs Türkü 'evet' dedirtilmiştir...
Annan Planı'nın son maddesinde de belirtilidği üzere, taraflardan biri bile bu plana 'hayır' deidği taktirde, bu plan artık geçerliliğini yitirecektir...
Demek ki Rum tarafı bu işe 'hayır' deyip tarihi bir fırsatı teptiyse, Kıbrıslı Türkler de bu işe safça 'evet'dediyse ve bu plan artık bir kez daha görüşülmemek üzere tarihin çöplüğüne atılmış demek değil midir?
Ayrıca, 24 Nisan iradesi 45 bin Türkiye kökenli insanımızın adada kalmasını emrederken, şimdi niçin, Papadopulos'un bile söylemeye cesaret edemediği bir teklifle Kıbrıs Türk tarafından çatlak sesler çıkarak, bu insanlarımızn oy hakları ellerinden alınmak istenmektedir?
Yine, 24 Nisan iradesi eğer o günlerde iddia edildiği gibi, Türkiye'nin garantörlüğünü kapsıyorsa, şimdi niçin yine aynı çatlak sesler Türkiye'yi karalama kampanyası başlatmıştır ve Türkiye'nin adadan elini ayağını çekmesini istemektedir?
Şunu artık beynimize kazıyalım;
Annan Planı ölmüştür ve aynı şartlarda bir plan daha olmayacaktır!
Bu nedenle 24 nisan iradesi de otomatik olarak bitmiş ve halkımız kandırılmışlığın ve aldatılmışlığın farkına varmıştır!
Yeni iradeler bundan sonra belirlenecek politikalara ortaya çıkacak ve halkın tartışmasına açılacaktır...
Allah aşkına artık şu 24 Nisan iradesinden bahsedip de insanımızı daha fazla enayi yerine koymayın...
Yorumlar