Başbakan Soyer’le dün gerçekleştirdiğimiz radyo programında hükümetin bundan sonra ki politikalarının eskisine göre çok daha sert olacağı mesajlarını aldık… Zira son günlerde neredeyse tüm sivil toplum örgütleri ve muhalefet partileri siyasi çizgileri ne olursa olsun aynı çizgide buluşup hükümete yaptıkları baskıları ağırlaştırdılar… Soyer, bunu ‘etleri aynı tencerede kaynamayanların artık aynı çizgiye gelmesi’ olarak tanımlıyor ve tek amacın ‘mangır birliği’ olduğunu ifade ediyor! Tabi ki burada özellikle sol çizgidekilere sitem eden Başbakan, ülkede artık Kıbrıs sorunun yüzünde ki siyasi ayrılıkların ve tartışmaların bittiğini, hükümetin ise ortak hedef tahtası olduğunu söylüyor… Ve belli ki artık bundan sonra eski defterlerin açılma vakti de geldi! Zira Başbakan Soyer dün ilk kez bu programda ağzından 2 katrilyon kelimesini attı ortaya… Başbakan’a göre CTP, hükümete gelmeden önce 2 katrilyonluk bir borç enkazı devralmış ve bu da tüm hesap kitabı alt üst etmişti! Geçmiş hükümet dönemlerinde değişik sosyal kesimlere çeşitli kaynak yaratılmak için bankalara borçlanılmış, bu borçlar ödenmemiş ve faiziyle birlikte 2 katrilyon gibi korkunç bir rakama ulaşmıştı! Başbakan belli ki bundan sonra bugünkü hükümeti başarısız olarak suçlayanlara karşı, bu 2 katrilyonluk borç yükünü çok sık kullanacak ve kendilerini suçlayanlara 2 katrilyonu nasıl yarattıklarını sorarak, elinde önemli bir koz bulunduracak! 2008’DE SEÇİM YOK Başbakan Soyer yine dün önemli bir konunun altını daha çizerek, 2008 yılında erken seçim bekleyenlerin hayallerini suya düşürdü… Özellikle 2008 Haziran ayında erken genel seçim olmasının gerekliliğini vurgulayan 1.Cumhurbaşkanı Denktaş’ı da eleştiren Başbakan, Rum seçimleriyle gecikecek olan görüşme sürecine misilleme olarak Haziran ayında da KKTC’de bir erken seçim yapılma önerisinin akıl ve mantıkla bağdaşmadığını söylerken, Kıbrıs Türkü’nün artık beklemeye ve zaman kaybetmeye tahammülü olmadığını, 2008 yılında bir çözüm girişimi olacaksa olacağını bundan sonra da artık B planının işleme koyulacağının da işaretlerini verdi! Bazılarının kasıtlı olarak bu alternatif planların olup olmadığını sorduğunu da ifade eden Başbakan Soyer, bunun açıklanmasının da mümkün olmadığını, zaten açıklarlarsa kıymetinin kalmayacağını vurguladı! SIFIR ZAM SON NOKTA Sendikaların yüzde 20’lere varan maaş artışı isteklerinin de kabul edilmesinin mümkün olmadığını söyleyen Soyer, sıfır zamda kararlı olduklarını ve bundan geri adım atmayacaklarının da altını çizerken, şu ana kadar olanın kendi çocuklarımızın geleceğinden yemek yeme olduğunu ama bundan sonra geleceği de düşünerek kundaktaki çocukların hakkının yenmemesi ve sosyal adalet için çalışacaklarını ayrıca bunun için de KKTC’de bir ilk olacak olan Ekonomik Sosyal Konsey oluşturarak herkesin elini taşın altına sokması gerektiğini ve bu konseyde kimin ülkeyi, kimin cebini düşündüğünün de ortaya çıkacağını karırlı bir şekilde ortaya koydu… Bundan böyle Türkiye’den cari harcamalar için para istememek için tüm tedbirlerin alınacağın da söyleyen Soyer, Anadolu’nun fakir insanının alın terini de korumak sorumluluğunda olduklarını söyledi. CTP’Lİ BAKANLAR DEĞİŞMİYOR Son günlerde siyasi kulislerde konuşulan, hatta bazı gazetelere manşet bile olan bakanlar kurulundaki olası değişiklikler konusunda ki sorularımızı da samimiyetle yanıtlayan Başbakan, kendi partilerinde önümüzde ki günler için bir değişiklik söz konusu olmadığını, ve bundan sonra ki çalışmaların tamamen ülkeyi kalkındırmak ve ülke insanına daha refah dolu yarınlar yaratmak için çalışmak olacağını ifade etti! Soyer ayrıca tüm kesimlere çağrıda da bulunarak, artık şapkaları masaya koyma zamanının geldiğinin altını çizerek herkesi düşünmeye ve ülkenin gelişmesi için katkı koymaya çağırdı! Günün Fıkrası Müşteri memnuniyeti Adamın biri, yeni açılan lüks büyük mağazaya gitmiş, satıcı kıza yaklaşmış: - Bir kravat almak istiyorum. Satıcı kız son derece şirin bir tavırla: -Beyefendi, bizde müşteriyi memnun etmek esastır. Kravat ipekli mi olacak yünlü mü? - İpekli. - O zaman lütfen bir kat yukarı buyurun, ipekli kravatlar bir kat yukarıda. Adam bir kat yukarı cıkmış, başka bir satıcı kız: -Ben ipekli bir kravat almak istiyorum. - Beyefendi, kravat düz mü olacak, desenli mi? - Desenli. - Bizde müşteriyi memnun etmek esastır, desenli kravatlar bir kat yukarıda, lütfen üst kata buyurun. Adam bir kat daha cıkmış. Yeni bir satıcı kıza: - Ben ipekli ve desenli bir kravat almak istiyorum. - Desenler çizgili mi, çiçekli mi olacak? -Çizgili. -Bizde müşteriyi memnun etmek esastır, çizgili kravatlar bir kat yukarıda, lütfen bir kat yukarı buyurun. Adam bir kat daha cıkmış.Çizgiler kalın mı, ince mi, bir kat yukarı. Zemin açık mı, koyu mu, bir kat yukarı derken 35. kata gelmiş. Öfke ile satıcı kızın yakasına yapışmış: - Ben ipekli, ince çizgili, zemini koyu, bir kravat istiyorum. - Kravatı bu elbiseyle mi kullanacaksınız? - Hayır, evdeki elbisemle. - Beyefendi, bizde müşteriyi memnun etmek esastır, bir uyumsuzluk olursa firmamızın prensiplerine ters düşer, lütfen evden öbür elbisenizi alır gelir misiniz? Adam büyük bir öfkeyle asansöre gitmiş. O sırada asansörün kapısı açılmış, içinden gene çok sinirli bir adam çıkmış. Bir elinde bir klozet kapağı, belden aşağısı da çıplak: - İşte popom, işte evdeki tuvaletin klozet kapağı. Verecekseniz verin artık lan şu tuvalet kağıdını...