PKK nın bir türlü önlenemeyen hain saldırıları kamu vicdanında, üç ayda 500’den fazla teröristin etkisiz hale getirilmesi ile geçiştirilemeyecek kadar derin yaralar açtı.
8-10 gün içinde basına intikal eden PKK nın hain saldırılarını şöyle bir sıraladım.
13 Eylül günü Van’da bir taş ocağını, Batman’da da bir şantiyeyi basan PKK’lı teröristler iş makinalarını ateşe verip dört işçiyi de kaçırdı.
Aynı gün Ağrı’da Tendürek Dağı bölgesinde güvenlik güçleri ile çatışmaya giren iki PKK lı terörist etkisiz hale getirildi.
14 Eylül günü Şemdinli’de PKK lı teröristler iki jandarma karakolu ile bir askeri birliği uzun namlulu silahlarla taciz ederken karakollardan birine saldırdı. Çıkan çatışmada 10 PKK lı terörist etkisiz hale getirildi, altısı asker dokuz kişi de yaralandı. Bu saldırılar esnasında teröristlerin köylüleri canlı kalkan olarak kullanmaya kalkmaları üzerine çıkan çatışmada, bir korucu hayatını kaybetti, iki korucu ile bir köylü de hayatını kaybetti.
Yine aynı gün Beytüşşebap’ta bir polis noktası ile lojmanlara uzun namlulu silah ve roket atarlarla saldıran PKK lı teröristlerle güvenlik kuvvetleri arasında çıkan çatışma yarım saat sürdü. Teröristler gece karanlığından yararlanıp kaçtı.
15 Eylül’de Hkkari-Çukurca yolunda PKK lı teröristlerin uzaktan kumanda ile patlattıkları mayınla dört erimiz şehit oldu beşi de yaralandı.
Aynı gün Batman’da Maya Dağı, yakınlarında bir petrol şirketinin özel güvenlik görevlileri PKK lı teröristlerin pususuna düştü, üçü yaralandı.
16 Eylül’de Bingöl-Karlıova yolunda polisleri götüren aracı, PKK lı teröristler uzaktan kumanda ile patlattıkları mayınla havaya uçurdu, sekiz polisimiz şehit oldu, dokuz polisimiz de yaralandı.
Bu arada Şemdinli’de TSK’nın yedi taburla sürdürdüğü operasyonlar devam etti. 15-16-17 Eylül günlerinde Zorgeçit bölgesinde çıkan çatışmada toplam 32 PKK lı terörist etkisiz hale getirildi.
18 Eylül günü Elazığ-Bingöl yolunda 200 sivil kıyafetli askerin bulunduğu araçlar, PKK lı teröristlerin tesis ettiği pusuya düştü. Bir roketin isabet ettiği otobüs yandı. Dokuz askerimiz şehit oldu 70’i de yaralandı.
Aynı gün Hakkari Yüksekova’da bir grup PKK lı terörist, uzun namlulu silahlarla polis noktasına taciz ateşi açtı. Polisin karşılık vermesi üzerine ormanlık alana kaçtılar.
Diyarbakın Hani ilçesi yakınlarında yol kesen PKK lı teröristler, durdurmak istedikleri aracın kaçması üzerine ateş açtılar. Olayda bir kişi hayatını kaybetti, iki kişi de yaralandı.
19 Eylül günü de Tunceli Ovacık ilçesi Cumhuriyet Başsavcısı, ikamet ettiği lojman girişinde gizlenen PKK lı bir kadın teröristin, susuturucu takılı tabanca ateşi ile ağır yaralandı, terörist kaçmayı başardı. Başsavcı kaldırıldığı hastanede şehit oldu.
21 Eylül günü Yüksekova’da sivil kıyafetli bir polis PKK’lı teröristlerin silahlı saldırısında şehit oldu, olayın ardından esnaf kepenk kapattı.
Teröristler, Şemdinli’de de bir ilkokulu ateşe verdi. Okul kullanılamaz hale geldi.
Bingöl kırsalında PKK’lı teröristlerle çıkan çatışmada bir korucu şehit oldu, biri de yaralandı. Korucuların yakınları Bingöl BDP İl Başkanlığı’nı taşa tuttu.
Hiç bu tabloya bakıp şartların normal olduğu söylenebilir mi?
Özellikle saldırıların yoğun olduğu yerlerde günlük yaşamın ağır baskı altında olduğu ortadadır. Bu ağır şartlar altında kamu düzeninin normal kurallara göre tesisi her gün biraz daha zorlaşmaktadır.
Koşul ve kural dengesi bozulmuştur.