İbrahim Güray AYTEKİN / Özel Haber – Araştırma

 

Ülkemiz tarihine adını altın harflerle yazdırmış ve uzay çalışmaları konusunda dönemine damga vurmuş bir topluluktur. Balıkesir’in Bandırma ilçesinde bir lise kulübü olarak başlamış ve ilerleyen dönemlerde Amerika ve Rusya’yla amatör uzay yarışına girecek kadar gelişmiştir.

'Bizim Ne Eksiğimiz Var' Diyerek 50 Yıl Önce Uzaya Roket Fırlatan Bir Grup Liseli Gencin Başarısı sonucu ortaya çıkan kurum 1960 lı yıllarda kurulan BANDIRMA FÜZE KULUBÜ dür.

Soğuk Savaş döneminde Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği arasında yaşanan kıyasıya rekabet, 1957 yılında uzaya kadar sıçramış ve yarışta öne geçen taraf Sputnik I adında ve bir basketbol topunu andıran uyduyu fırlatan Sovyetler Birliği olmuştu. Sputnik I ile dünyada bir ilki başaran Sovyetler Birliği’nin gerisinde kalmayı kendine yediremeyen Amerika ise kendi uydularını uzaya yollamak için hazırlıklara başlamıştı. Sovyetler Birliği de yarıştaki üstünlüğünü kaybetmemek amacıyla, gönderilecek yeni uyduların hazırlıklarını yapıyordu.

Kendilerine "Bandırma Füze Kulübü" adını veren bu parlak zekâlı gençlerin öyküsü oldukça heyecan vericidir Bunları anlatmaya başlamadan önce, onları bu denli şahlanışa geçiren olayların irdelemek gerekiyor.

Dünya adeta soğuk savaş döneminde iki kutuplu hale gelmişti bu iki ülkenin arasındaki uzay yarışı tüm dünya tarafından büyük bir ilgiyle takip edilmekteydi. Onları merakla izleyenlerin içinde Bandırma’da yaşayan bir grup liseli genç de vardı.

Mehmet Gönenç lisesinde okuyan bu gençler, Sputnik I’in uzaya fırlatılmasından etkilenerek bir füze kulübü kurmaya karar vermişlerdi. Kulübe üye olan öğrenciler kendi aralarında amatör etkinlikler düzenliyorlar; uzay, evren ve uzaylılar hakkında tartışıyorlardı. Kulübün katılımcıları günden güne artmaktaydı,  iki yıl sonra öğrenciler kulübünü büyütüp bir derneğe çevirdi ve adını da “Bandırma Havacılık ve Uzay Araştırmaları Derneği” koydular.


Bu dernek kısaca HUZAD olarak tescil edildi ve tarihe geçti.

Dernek üyeleri dünya çapındaki tüm uzay ve astronomiyle alakalı organizasyonlara üye olup onlarla karşılıklı iletişim ve etkileşim içine girmek oldu. Sonuçta ortaya bir füze yapımı çıkacak ve deneme uçuşları başlatılacaktı

Çeşitli çalışmalar sırasında, bazı kesimlerce eleştirilere maruz kalan üyeler hiç yılmadı ve vazgeçmedi. 10 Ekim 1959 senesinde, ilk füze fırlatılmaya hazırdı. Füze, 40 metre yükseğe çıktıktan sonra denize çakıldı.Kendilerini izlemeye gelen basın mensuplarınca Gençler hakkında başarısız denemeyle ilgili küçümseyici haberler yapıldı ve adeta alay edildi.

İkinci deneme de başarısızlıkla sonuçlandı. Çalışmaktan hiç vazgeçmeyen gençler, üçüncü denemede başarıya ulaşırlar. Füze, 750 metre yüksekliğe çıktı ve uluslararası basının ilgisini çekti. Amerika Basın Ataşeliği, Füze kulubü derneği başkanı (HUZAD) ile röportaj yaptı ve bu röportaj Amerika’da yayınlanmak üzere Amerika’ya gönderildi.

Maddi imkansızlıklar ve insanların kendileriyle alay etmesi zavallı gençleri zorlasa da yıldırmaya yetmiyordu. Kolları sıvayıp bu sefer de otomatik ateşleme sistemine sahip iki katlı bir roket yaptılar.

Yurt içindeki desteklerin artmasıyla, dernek tarihine damga vuracak isimlerden Kirkor Divarcı çalışmalara dahil oldu. İstanbul Teknik Üniversite’sinde Makine Mühendisliği akademisyeni olan Divarcı’nın hayali Marmara - 1 için çalışmalar başladı. Marmara - 1, 30 Ağustos 1962’de Bandırma’da havalandı ve Türk uzay tarihinde bir ilke imza attı. Roket, Yaklaşık 900 metreye yükseldi.  Bu fırlatmadan 4 gün sonra, 3 Eylül’de yapılan yeni deneme ise daha büyük bir başarıya imza attı. Marmara - 2’nin yaklaşık 15 kilometre yol aldı ve başlığı Fener Adası’na paraşütle iniş yaptı. Marmara - 4 ise 5 bin metreyi aşan bir yüksekliğe ulaştı.

Art arda gelen başarılardan sonra dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel, gençleri desteğini dile getirdi. Tüm ülkenin desteğini alan HUZAD, Amerika ve Almanya’nın ardından amatör uzay çalışmaları alanında dünya üçüncüsü oldu.

HUZAD, çeşitli projeler üzerinde çalışmaya başladı. Bunlardan bazıları, Vega, Uçan Türk, Ata - 1, Sirius gibi yenilikçi ve önemli projelerdi. HUZAD, hala Türkiye’nin tek sivil hava kuruluşu olarak çalışmalarını sürdürmektedir.

Havacılık alanında Ulu önder ATATÜRK’ün tarihe altın harflerle geçen ‘’İstikbal Göklerdedir .’’ sözünü kendilerine ilke edinen 60 lı yılların gençliğinin altyapısını oluşturup bugünlere kadar sürekli başarılı çalışmalara imza atmış olan HUZAD Milli ve yerli bir kuruluşumuz olup Türk milletinin de gurur kaynağıdır.

HUZAD ı kuran gelişmesine destek olan gelmiş geçmiş tüm emek verenleri şükran ve minnetle anıyor ebediyete göç edenlere yüce ALLAH tan rahmet diliyoruz.