YABANCI  FUTBOLCU  SAYISINI  ARTTIRMAK  NEDEN  ÇARE  OLMAZ

 

 

Son günlerde Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetiminin ve onların her anlamda destekçisi olan medya mensuplarının öncülüğünü yaparak kamuoyunu, dolayısıyla da etki altında bırakacaklarını ve/veya müspet kararlarını kolaylaştıracaklarını umdukları yetkilileri etkilemeyi amaçladıkları "Profesyonel Futbol Takımlarında altı olarak kısıtlanmış yabancı oyuncu sayısını çoğaltmak hatta iki misline çıkartmak" isteğinin neden yararlı olamayacağını yaşadığımız iki şok başarısızlık "biri galibiyete karşın elenme, diğeri ise utanılacak bir mağlubiyet" net olarak göstermiştir.

 

Bu göstergeleri sıralarsak;

 

_      Yabancı oyuncu sayısını en yüksek sayıda ve pahada tutmakla Türk Milli liginde göreceli bir başarı sağlayabilen Fenerbahçe takımı bu yabancı oyunculardan nedense Avrupa liginde hemen hemen hiç yararlanamamaktadır.

_      Çok net olarak bu yabancılardan en güvenilir sayılan ve popüler olanı bir tek penaltı golü atıp bilinçli iki faulle kırmızı kart görüp kendisini ikinci maçtan ıskat ettirmiş,üçüncü maça da ağrıları nedeni ile çıkmamayı yeğleyerek takımı yalnız bırakmıştır.

_      Diğer ikisi büyük tecrübe ve kabiliyetleri ile beraberce kırmızı kartları görüp takımlarını Almanya'da 9 kişi bırakmışlar son maçta da doğal olarak görev almamışlardır.

_      Daha fazla yabancı oyuncu tezinin aşkına düşmüş pahalı Alman teknik yönetici de bu tarz olasılıkları hiç düşünemediğinden ve yedekteki Türk oyunculara hemen hemen hiç oynama fırsatı vermediğinden, genç oyuncuları da hemen hiç dikkate almadığından maç ve birlikte oynama deneyimi çok az oyunculardan toplama bir takım kurup güçlü İtalyan takımının karşısına çıkıp gülünç goller yiyerek şansını yok edebilmiştir.

_      Bu arada çok çok büyük santrfor olduğu hatta peşinde Avrupa takımlarının bulunduğu balonları uçurulan siyahî Fransız oyuncu da koşan bir duba görünümünde ayağına gelen her topu kaptırmış, işe yarar hiçbir şey yapmadan 90 dakika sahada dolaşabilmiştir.

_      Şimdi Fenerbahçe'nin yabancı futbolcu hayranı yöneticileri acaba bu tip kırmızı kart meraklısı veya sahada ağır aksak gezinti uzmanı oyunculardan 12 tane getirerek dahi dışarıya para transferi dışında bir aktivite yapılamayacağını anlamışlar mıdır acaba?

_    Gelelim Ulusal takımımızın yaşadığı ve yaşattığı şoka; nerede ise bir takım kadar Türk genci Avrupa takımlarında çok büyük başarı ile oynamakta iken biz nedense içeriden ve dışarıdan fizik güçleri 90 dakikaya yetmez hale gelmiş oyuncularımızı tecrübeli diye 90 dakika oyunda tutmak gayretindeyiz.

_      Nerede ise tüm birinci lig takımlarımız kalitesiz yabancılar aşkına müsait Türk gençlerini yedekte bekleterek hem Ulusal takıma seçilme şanslarını hem de gelişmelerini engelliyorlar. Bu takımların büyük çoğunluğunun çalıştırıcıları da beynelmilel bir dil bile bilmeyen kalitesiz yabancı kimseler, nedense Türk çalıştırıcılar medyanın kıyımına uğratılıyor. Lucescu gibi efendi davranışta olanlar da tutulmuyorlar.

_      Sonuç olarak Ulusal takımımıza ne genç ve müstait Türk gençleri ne de Avrupa'da görev yapan genç ve maç tecrübesi yüksek, lisan bilen gençleri öncelikle toplayabiliyoruz.

_      Bir de bu yabancıların getirdiği bir kötü alışkanlıkla gizli çirkin fauller, sürekli hakemlere itiraz, seyirciyi galeyana getirme usulleri tüm tanınmış Türk oyuncularca benimsendi sahalarımızda alıştığımız olaylar sonunda İşviçre maçı sonunda bardağı da taşırdı olan oldu.

 

Sayın futbol severler tüm bunları düşündükten sonra sizler hala daha çok yabancı getirilmesi taraftarı olabiliyor musunuz? Yoksa gençlerimize daha fazla bu konuda eğitim ve kendilerini gösterme imkânı verilmesini mi yeğliyorsunuz? Spor spikerlerinin dolduruşuna gelmeyiniz. Fenerbahçe'ye 4 gol atıp en az bir o kadarını kaçıran, 4 adedini de Volkan'ın kurtardığı maçta Milan'ın kadrosunda da 5 yabancı vardı sadece.