Dostlarım

Gündemde Genel Kurmay Başkanının görev süresinin bir yıl daha uzatılması veya 2007 İlkbaharında Cumhurbaşkanı yapılması vardır. Bu fikir öyle herhangi birisinin değil AKP iktidarının başlangıcından beri tüm önemli olayların fikir oluşumunu üstlenmiş olan kişinindir. Korkut Özal, önce Abdullah Gül'ün başbakan oluşumunda arka kadroyu oluşturan, Gül başbakan iken hiçbir sürtüşme oluşmadan Recep Tayip Erdoğan'ı kurucu başkan sıfatı ile USA ya gönderip Başkanla Beyaz Sarayda halvet oldurup Batı ülkeleri nezdinde icazetli lider sıfatına ulaştırılmasını organize eden kişidir. Kanımca Siirt seçimlerinin tekrarlanması ve Erdoğan'ın TBMM'ye üye olup Başbakan olması da onun organizasyonudur.

O halde bu zatın Özkök'ün zayıf ret deklarasyonuna rağmen fikrini tekrarlaması Baykal'ın da karamela dağıtımına koşan çocuk misali Özkök'ün Cumhurbaşkanlığına şimdiden alkış tutmasına karşın aklı başında "yani başörtüsü, dini eğitimi yayma vb. işler dışındaki müspet konularla meşgul olanlar" kamu oyunun bu fikirden ve Özkök'ün bunca gündeme girmesinden rahatsızlığının tek ve kesin çözümü vardır.

Özkök vakit geçirmeden emekliliğini talep ederek bu fikirleri boşa çıkarıp hem çok onurlu bir ayrılış yapabilir, hem de şimdi bir miktar ayrıntısına gireceğim Şemdinli olaylarında çarmıha gerilmelerine karşı sessiz ve ilgisiz kaldığı rütbeli personelinin akıbetinden doğacak zımmi sorumluluk ile TC'nin AB ye kabulü için TSK'ini görevli kılarak uyguladığı taviz politikasıyla olayların bu noktaya kadar gelmesine göz yumarak daha da artacak yükünün bir büyük bölümünden kurtulmuş olur. Aksi halde "hamamın namusunu kurtarırcasına" Şemdinli olaylarını birkaç silahlı kuvvetler görevlisine fatura ettirmek Ordusunu çok seven ve yıpratılmasından büyük rahatsızlık duyan Türk Kamu Oyunu çok rahatsız edecek ve vicdanlarında suç nitelik değiştirerek yüksek rütbelilere yüklenecektir.

Bu durumda atanacak yeni Genel Kurmay Başkanı eğer mümkün olur da Amerikanofil olmayan bir Generalimiz "bu husus da çok önem kazanmaktadır zira I.ordu komutanının Özkök'ün yöntemlerini uygulayacak en uygun kişi olduğu konusundaki ABD ve AB çevrelerinde oluşmuş imajı kendisi için (-) puan olarak kabul edilmektedir" olur ve Türk Ulusunun Bölünmezliği ve Türk Vatandaşlığı bağının Türk kimliğinin esası olduğunu korumanın ilk görevi olduğunu dikkate alarak TSK'ni açıkça görevlendirirse, belki bizi zaten AB kapısında boynu bükük bekletmek için imkân yaratan batılı dostlarımıza bol bol imkân verir ama Türk Ulusu Batılıların "TÜRKLERE BIRAKILAMAYACAK KADAR DEĞERLİ ve ÖNEMLİ" bulduğu coğrafyasında parçalanmadan, Türklükleri unutturulmak istenilen zavallı güneydoğulu ve doğulu vatandaşları da her türlü baskıdan kurtarılarak yaşamaya devam eder. Batının angaje edilmiş medya veya özel üniversite bülbülleri de dut yemiş gibi oluverirler.

TSK ne mi yapacaktır? Gayet basit; AB'ye yaranmak için TSK'nın iç görevlerdeki hareketini hemen hemen tamamen mülki erkanın ve savcıların direktiflerine bağlamış olan uygunsuz yasalardan gerekli durumlarda Cumhuriyetin varlığını koruma ve kollama görevleri için sapmalar yapacaklardır.

_        Örneğin, yabancılara mülk satışı konusunda " Anayasa Mahkemesi'nin bozması üzerine" yeniden düzenlenen yasa tasarısı için verdikleri önerileri hiç dikkate almadan bildiğini okumaya devam eden komisyonunki gibi davranışların nedenlerini soracaktır.

_        Şemdinli'de bir el bombasının çok üstünde tahribatın olduğu mahut kitapçıda doğru dürüst araştırma yapılmasını, tahrip edilip yakılan devlet malı arabayı bu duruma getirenlerin devlete ait silahları, patlayıcıları, krokiyi ortaya çıkarıp roj tv denilen bölücü yayın organına görüntüler sağlayanların da o becerikli savcı tarafından kovuşturulup tutuklanmasını salık verecektir.

_        Yine Şemdinli'de  kişisel arabasına saldırıldığında eşini, çocuğunu, arabasını korumak için silaha sarılan uzman çavuşun katilden tutuklanması yanı sıra, kişisel arabasını hem de içine yakın bir okuldan söktükleri Atatürk büstünü koyup yakan üstüne çıkıp TVlere poz verenlerin de kovuşturularak tutuklanmasını salık verip yaptıracaktır.

_        Jandarma komutanı tarafından resmen görevlendirilmiş astsubayları aptal bir bombalama eyleminin failleri gibi göstermeye çalışan PKK'nın oyununa gelen savcılığı uyararak ve personelini böyle aptalca eylemlerden tenzih ederek gerçek suçluların bulunmasına yardımcı olacaktır. Astsubaylar askeri görevde oldukları halde olayın sivilleştirilmesine de izin vermeyecektir. Bu suretle astlarını koruyarak TSK'nın en önemli özelliği olan birlik imajının zedelenmesini ve kumanda kademesi hakkında Iraktaki çuval geçirilme olayından beri oluşan güvensizliğin artmasına kesinlikle izin vermeyecektir.

_        Terörist cenazelerinin PKK gösterisi ve bir başkaldırı haline gelmesi üzerine uçurulan F-16'ların neden ve nasıl aynı kare içine yerleştirilip tüm batı basınına ulaştırıldığını kovuşturup karşı tepelerde konuşlanıp bu resimleri çekenleri yakalayıp gereğini yapacaktır.

_        Hakkâri'de, Yüksekova'da polis ve asker ailelerinin lojman dışında oturmak zorunda kalanlarının evlerini basmaya teşebbüs edenleri, çocuklarını okullarda taciz edenleri polisle birlikte yakalayıp gereğini yapacaktır.

_        İstanbul'da, Mersin'de çeşitli bölümlerde Filistin modeli çocuk ve kadınların arkasına saklanıp sokaklarda taşlama, Molotof kokteylleri atma, lastik yakarak yol kesme işlevlerini yapmaya teşebbüs edenleri polisin yetersiz kaldığı durumlarda Vali'nin çağrısına gerek duymadan da takviye edip çocukları enterne ederek velilerinin ortaya çıkıp onların yerine suçu üstlenmelerine kadar kovuşturacaktır.

_        Özcümle TBMM'nin CHP'nin de desteği ile AB'ye yaranma aşkına elini kolunu bağladığı ulusun tek ümidi TSK bu sicimden bağları gerekli gördüğünde parçalayıp görevini yapacaktır.

_        Bu kadar aşağılanan, Başbakan'ın "ben Jitem filan bilmiyorum bu işin sonuna kadar gideceğim" diyecek kadar umursamadığı Jandarma teşkilatı da artık TSK bir parçası olduğu bilinciyle hareket edecek ve Bakanlıkta kalmasını doğulu milletvekillerinin desteği ve başbakana baskısı ile sağladığı hakkında birçok dedikodunun Ankara kulislerinde dolaştırıldığı İçişleri Bakanı'nın da Jandarma konusundaki suçlayıcı demeçlerini dikkate almayacaktır.

_        Türkiye Cumhuriyetinin ne denli tehlike içinde olduğunu göremeyen sadece erken bir seçim beklentisinin histerisi ile dolu CHP'nin de Şemdinli olaylarında tüm provokasyonlara izin veren bir tutum içinde Van YYıl Üniversitesi Rektörünün davası konusunda zaten düşünen kamu oyunda yargı erkine itimadın çok sarsılmış olduğunu dikkate almadan bu kez Şemdinli olaylarında provokatörleri bırakıp silahlı kuvvetler görevlilerini suçlayarak terazinin dengesini iyice yitiren yargıya alkış tutar gibi konuşmaları, bu olayları Susurluk gibi kamu oyunda netleşememiş ciddi hiçbir suç ve sonuç ortaya çıkarılamamış bir davaya benzetmeleri bu partiden de ümit kesilmesine yeter olmuştur.

Evet, Şimdi gelelim yukarıda izah etmeye çalıştığım çözüm gerçekleşmezse neler olacaktırlara;

_      Genel Kurmay Başkanı 2006 Ağustosunu beklerse, AKP ve CHP müştereken onu ikna edip süresini uzatır. Cumhurbaşkanı onaylamazsa dahi bu işi yürürlüğe koyarlar ve KKK komutanını emekli edebilirler. Sonra da I. Ordu komutanını Genel Kurmay Başkanı yapıp "Edelman kendisi hakkında çok iyi referans vermiştir" Özkök'ü de emekli edip Cumhurbaşkanlığına ikna ederler.

_      Ancak TSK'nın pasifliği ve AB'ye yaranma çabaları devam ettirileceğinden PKK büyük bir hızla siyasi güç sahibi de olmaya başlayacaktır. Bu çok açıktır mevcut belediye başkanları hem PKK'lıdır görevleri İmralı'dan almaktadırlar,hem de siyasi ve toplum üzerinde kesin etkinlik güçleri vardır. Nitekim Başbakana vali ve kaymakamları tek bir uyarı ile değiştirtmişlerdir. Devlet de onlara karşı tavizkârdır.

_      Ordu pasif, Devlet tavizci ve ürkek olursa bu bölgede zaten doğuştan silahla tanışık sokak güçleri kendilerinden kabul etmediklerine özellikle devlet görevlilerine karşı acımasız ve Vandal olabilirler bu da bu sergerdeleri ufak çaplı iç çatışmalara doğru yöneltecektir. Özel seçilmiş mülki amirler ordudan yardım istemeye cesaret edemeyeceğinden de tüm çatışmalarda sergerdeler başarı kazanacaklardır. Polis sadece bunların üstlerine ve Molotof kokteyli ile isabet alan kendi araçlarına su sıkarak gülünç müdahalelerinde devam edecektir.

_      Olaylar PKK provokatörlerinin ve onları destekleyen ABD ve AB gizli servis elemanlarının gayretleri ile büyük şehirlere atlatılacak ve kontrolden çıkabilecektir de.

_      AB böyle bir durumda daha fazla yüklenip alamadığı Kıbrıs, Ermeni tavizleri kaldı ise bunları da almaya çalışacaktır.

_      Ekonomi alt üst olacak AKP'nin çok matah bir olaymış gibi gösterdiği sıcak para girişi dönüşe dönecektir.

_      Tüm bu sıkıntılar ortada iken AKP'nin kendi içinden bir Cumhurbaşkanı seçmesi mümkün olamaz bu derhal büyük çatlamalara neden olur, Özkök ismi de bu amaçla ortaya atılmıştır. Eğer Erdoğan, Cumhurbaşkanı adayı olursa bu kez de büyük kavga başbakanlık için başlar ve sonu da hüsran olabilir.

_      Bu ortamda yaptığı tüm özelleştirmeler Yüksek Denetleme Kurulunca tenkit edilen ve Hükümeti hesaba çağıran raporlardan zaten büyük sıkıntıda olan, parti tüzüğü dahi kendi üyelerinin gayreti ile Anayasa mahkemesinde incelemede olan AKP, mecburen 2006 sonbaharında seçime gidecektir.

_      Seçim sonuçları TBMM bir çok PKK yandaşı milletvekili getirecek ilk gün yine bayrak, yemin konusunda bir rezalet çıkarılarak ortalık karıştırılacak, "hakkı gasp edilmiş masum Kürt Milletvekilleri" AB korumasına sığınarak parçalanmanın ilk ayağı olan federasyon sistemine geçme çabasına başlayacaklardır.

Bu kadar tehlike önümüzde tüm bunları önleyecek imkân ve kapasite elimizde iken ülkeyi bu halde bırakıp 15 gün iş(!) seyahatine çıkan Sayın Başbakan'ın bir şey yapmak niyeti olmadığı gibi tüm işlev yine TSK'ya kalıyor. Aktivite Sayın Özkök ile başlamalıdır. Bunu bekliyoruz. Önce ümidimiz olan TSK'nın yüksek kumanda konusu netleşmelidir.

Saygılarımla