UNUTMADIK ARIŞ MANÇO'YU ÖLÜMÜNÜN 10. YILINDA ÖZLEMLE ANDIK. BARIŞ MANÇO, ÖLÜMÜNÜN 10. YILINDA AİLESİ TARAFINDAN ORGANİZE EDİLEN ETKİNLİKLERLE ANILIYOR. BARIŞ MANÇO'YU ÖLÜMÜNÜN 10.YILINDA ANMA ETKİNLİKLERİ ÇERÇEVESİNDE, İDO'NUN TAHSİS ETTİĞİ VAPURLA MODA İSKELESİ'NDEN YOLA ÇIKAN 'BARIŞ'SEVERLER', KURTALAN EKSPRES EŞLİĞİNDE, KABRİNİN BULUNDUĞU KANLI'CAYA KADAR ONUN ŞARKILARINI SÖYLEDİLER. ÖLÜMÜNÜN 10. YILINDA KABRİ BAŞINA TOPLANIP DUA EDENLERİN SAYISI, BARIŞ'A OLAN SEVGİNİN, BARIŞ'A OLAN ÖZLEMİN GİDEREK ARTTIĞINI GÖSTERİYORDU. M.KEMAL SALLI "Unutma ki dünya fani Veren Allah alır canı.." "Dağlar dağlar, yol ver geçem Sevdiğimi son bir olsun yakından görem.." "Unutamadık Gülpembe.." Unutmadık, unutamadık.. Ölümünün 10. yılında, yüreğimizde her geçen gün büyüyen özlemle, Moda İskalesi'nden kalkan İDO'nun tahsis ettiği Barış Manço vapuruna doluşarak, O'nu ziyarete, Kanlıca'ya gittik. Bizi Barış'agötüren vapurda her yaştan, her inançtan insanlar vardı. İstanbul'un çeşitli semtlerinden koşup gelmişlerdi. Vapurdaki duygu yoğunluğu gösteriyordu ki, bu etkinlik bir tatil gününde yapılmış olsaydı, gelenlerin sayısı, Barış'ın cenaze törenine katılanlardan az olmayacaktı. Barış'ı kaybetmenin acısı ilk günkü kadar tazeydi. Barış'a duyulan özlem her geçen gün büyüyordu. Barış, şarkılarıyla, yaptığı televizyon proğramlarıyla verdiği mesajların onyıllar ötesine uzandığını, anlaşıldığını ve de benimsendiğini görse, kimbilir ne kadar mutlu olurdu.. Barış Itri'ler, Karacaoğlanlar yetiştiren bizim müziğimizden, Mevlana'lar, Yunus Emre'ler yetiştiren bizim kültürümüzden beslenmişti, o nedenle yerel değil, evrensel mesajlar veren eserler üretmişti. Binlerce kilometre uzakta, Japonya'nın bir üniversitesinde, stadyum büyüklüğünde bir salonu dolduran gençlere "Kara sevda, kara sevda" diye coşkuyla tempo tuturmak, Türk ve Japon bayraklarını birlikte sallatmak her babayiğidin harcı değildir. Barış'ın büyüsü buradaydı. Barış gerçek bir sanatçıydı. Gerçek sanatçı, yüzyıllar ötesinde de sanatıyla varolmayı başarabilen kişidir. Barış Manço böyle biriydi. Barış Manço'yu ölümünün 10. yılında anma etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen 'kabir ziyareti', bir iş gününde yapılmış olmasına rağmen, gelenlerin sayısı Barış'ın gönlünü hoş edecek kadardı. Moda'dan vapurla gelenlerle, Kanlı'ca İskelesi'nde bekleyen Barış'severler birleşince, Beykoz Belediyesi'nin tahsis etttiği otobüsler yeterli olmadı; ziyaretçilerin bir kısmı Barış'ın kabrine yürüyerek gittiler. Barış Manço'yu unutmadık. Barış Manço'yu unutmak mümkün değil. Barış Manço kendini onyıl değil, onyıllar ötesine taşıyacak eserler üretebilmiş bir sanatçı, bir filozoftu. Kabri nurla dolsun, mekanı Cennet olsun. BARIŞ'IN BÜYÜSÜ NEYDİ? BARIŞ'I ONYILLAR ÖTESİNDE BİLE SEVENLERİNİN GÖNLÜNDE BÖYLESİNE CANLI TUTABİLEN SIR NEYDİ, BARIŞ BUNU NASIL BAŞARMIŞ OLABİLİRDİ? ÖLÜMÜNÜN 10. YILINDA YAPILAN ETKINLIKLERE OLAN YOĞUN ILGI GÖSTERDI KI, BARIŞ MANÇO'YA DUYULAN SEVGI, BARIŞ MANÇO'YA DUYULAN ÖZLEM GIDEREK BÜYÜMEKTEDIR. BARIŞ'IN BAŞARISINDAKI BÜYÜYÜ MERAK ETTIK. BU SIRRI ONUNLA YILLARINI PAYLAŞMIŞ OLAN EN YAKINLARINA SORDUK: BARIŞ'I ONYILLAR ÖTESINE TAŞIYAN, YÜZYILLAR ÖTESINE TAŞIYACAK OLAN BAŞARININ BÜYÜSÜ NEYDI? LALE MANÇO, "BARIŞ ABI'NIN HAYATINDA HIÇKIMSEYE, HIÇBIR ŞEKILDE BORCU OLMADI. 'BARIŞ'IN BORCU' SÖZÜNE KESINLIKLE KARŞI ÇIKIYORUM; BARIŞ BIZE BIR TEK KURUŞ BILE BORÇ BIRAKMADI" DEDI. LALE MANÇO: "Barış herkese, 7'den 77'ye eşit yaklaşırdı. Bugün burada her yaştan insanı biraraya toplayan büyünün sırrı, Barış'ın toplumun her kesimini sevgi ve saygıyla kucaklamasıdır. Barış'ın büyüsü bu sevgi halesini örmekte gösterdiği başarıdır. Barış'ın kültürel açıdan da çok büyük katkıları olmuştur. Barış müziği ile, televizyon programlarıyla sürekli mesajlar vermiştir. Bu mesajlar, toplumun her kesiminde bireylerin bir coşku çerçevesinde elele vermelerini sağlamıştır. Ben, bugün Barış'a bu açıdan bakılmasını istiyorum. Barış'ın aramızdan erken yaşta ayrılmış olması, bir kayıptan çok bir şanssızlıktır. Bugün Barış'a, Barış'ın mesajlarına her zamankinden çok ihtiyacımız var. Bugün Barış'ın yokluğunu daha derinden hissetmemizin nedeni budur. Barış ölümün bir son olmadığını göstermiştir. Aradan 10 yıl geçmiş olmasına rağmen bu kadar sevilmesi, bu kadar büyük bir sevgiyle anılması, bu kadar insanın yüreğinde sevgiyle yer alması çok büyük mutluluk bizim için. BARIŞ'IN BORÇLARI Barış'ın ölümünden sonra 9 milyon dolarlık mal varlığı, köşkleri, antika arabaları satılmıştı. Bütün bunlara rağmen Barış'ın borçlarının ödenemediği, Barış'ın borçlu olarak yattığı söyleniyor, bu söylemler Barış'ın hayranlarını kahrediyordu. Barış'ı sevenler artık üzülmesinler; Barış Manço ölümünün 10. yılında olmayan boçlarından kurtuldu. 25 yılını Barış Manço ile paylaşmış olan Lale Manço bu konuda şunları söylüyor: "Sevenleri üzülmesin; 'Barış Abi'nin hayatında hiçkimseye, hiçbir şekilde borcu olmadı. Barış'ın borcu sözüne kesinlikle itirazımız var. Barış bize tek kuruş dahi borç bırakmadı. Barış Manço ortak olduğu şirkete kefil oldu, yapılmakta olan bir iş için kefil oldu. Bu ortaklıkta bir takım aksaklıklar oldu, iş büyüdü ve 10 senedir sürüncemede kaldı. Bu kefalet dolayısıyla devrede olan banka ile bir iki hafta içinde ibralaşıp bu işi noktalayacağız. Bu bize Barış'ın ölümünün 10. yılının müjdesi oldu." AHMET GÜVENÇ: "Barış'ın büyüsü?.. Barış'ın büyüsü çok çalışmaktı. Çok çalışmak ve insanlara saygı duymak.. Çok önemli bu.. Bizim ülkemizde sevgi vardı, saygıyı biz Barış'tan öğrendik. Çocuklara bile saygı duyardı. Saygı duyunca, insan daha çok mesul hissediyor yapılan şeyler konusunda. Benim hayatım içinde geçerli bu, hepimizin hayatı için de geçerli. Bu ortamı Barış'la birlikte oluşturduk, Barış'la birlikte yaşadık. Barış eserleriyle, yaptıklarıyla verdiği mesajlarla hepimizin gönlünde yaşayacaktır." BAHADIR AKKUZU: " Okumak.. Sürekli okumak.. Barış'ın büyüsü okumak, izlemek, araştırmak, görmek ve öğrenmek.. Araştırma, sağladığı birikimlerle insanı bir yere getiriyor. Barış dolu bir insandı; araştıran ve gören bir insandı. Barış'ın özel bir zekası, yetekleri vardı. Birikimlerini alıp da zeka potasında yoğurmak, bir şey üretebilmek özel bir yetenek gerektirir. Barış'ın büyüsü budur. (...) Barış bizim müziğimizden ve kültürümüzden esinlenmiştir. Türk müziğinin kültürünü araştırmazsanız Türk müziğini anlamazsınız, Türk müziğinin kurallarını araştırmazsanız, Türk müziğini çalamazsınız. Türk Müziğini n köklerini aramazsanız, ne yapacağınızı bilemezsiniz. Ne yapacağınızı bilmek için, ne yapacağınız konusunda karar vermelisiniz. Barış, araştırmaları sayesinde ne yapması gerektiğini biliyordu. Çünkü, Barış araştırıyor, öğreniyordu." YONCA EVCİMİK: "Barış Manço'yu bugünlere taşıyan, yarınlara taşıyacak olan büyü, herşeyden önce kişiliğidir. Barış, 7'den 77'ye her insanın gönlünde kendine yer açabilmiş bir insandır. 7'den 77'ye hepimiz onu çok sevdik, sevdiğimiz kadar saygı duyduk. Barış, kendini yarınlara taşıyacak eserlerini yaparken, bu toprağın kültüründen beslenmiştir. Onu görmemiş, tanımamış çocukların bile onu seviyor olmaları , Barış'ın çok ayrı özellikleri, yetenekleri olan bir sanatçı olduğunun göstergesidir." YÜKSEL AYTUĞ: "Barış'ın büyüsü, Türk insanının beğenilerini, alışkanlıklarını, taleplerini, ihtiyaçlarını gayet iyi analiz edebilen bir toplumbilimci olmasıdır. Barış Manço sadece bir sanatçı, şarkıcı değil, aynı zamanda çokiyi bir sosyolog, hatta iddialı bir pedagogdu. Onun için şarkıları yıllar sonra aynı heyecan, aynı keyifle söyleniyor. Her nesil onda kendinden birşeyler buluyor. (...) O, erezyona uğrayan uğrayan toprağın dik yamaçlarına güçlü ağaçlar dikti. Bugün toprağın büyük bir bölümü Barış Manço'nun diktiği ağaçların köklerine tutunarak varlığını sürdürüyor."