16'ncı hafta; Trabzonspor, İzmir’de 0-0 berabere kalarak Göztepe’ye puan bırakıyor. Liderlik devam ediyor.

17'nci hafta; bu kez Samsun’da bırakılan 1 puan var. Samsunspor 0, Trabzonspor 0. Trabzon keseden yiyor. Puan farkı azalmaya başlıyor.

18'inci hafta; Trabzonspor’un ligdeki duraklamaları nedense üç büyüklerle yaptığı maçlarda duraklıyor. Bu kez Trabzonspor’un karşısına Galatasaray çıkıyor. Yaralı aslanlar Galatasaray’ı Ali Kemal’in golüyle 1-0 yenerek ikinci Eskişehirspor ile aralarındaki puan farkını tam 5 puana çıkardı.

19'uncu hafta; Trabzon’da yenilme sırası Adanaspor’a geldi. O de Necmi’nin golüne boyun eğerek 1-0 yenilmek suretiyle sırasını savdı. Puan farkı ise 6 puana çıktı.

20'nci hafta; İstanbul’da Beşiktaş’a karşı 1-0 mağlubiyet var. Fakat liderliğin değişmesinin ihtimali bile yok.

21'inci hafta; Trabzon’da Mersin İdman Yurdu konuk ediliyor. Eh onun hissesine de Hüseyin’in 1, Necmi’nin 2 golünden oluşan 3-0’lık bir sonuç düşüyor.

22'nci hafta; Bursa’dan 0-0’lık bir sonuç geliyor. Bu arada Eskişehirspor üst sıralardan ayrıldı. Artık ikincilik, üçüncülük mücadelesi Fenerbahçe ve Altay arasında geçecek. Şimdi sizi o mücadelelerden mahrum bırakmak olmaz. O nedenle sonraki haftalarda o mücadelelerden bahsetmek gerekir.

23'üncü hafta da Fenerbahçe ve Beşiktaş 1-1 berabere kalırken Trabzonspor, Adanademirspor’u 2-1 yeniyor. Trabzonspor’un puanı 34, Fenerbahçe’nin puanı 27, Altay’ın puanı 27 oluyor. Beşiktaş 25 puanla beşinci, Galatasaray 24 puanla yedinci sırada.

24'üncü hafta da Trabzonspor bu kez Boluspor’u 3-0’lık bir skorla deviriyor. Fenerbahçe’de Mersin İdman Yurdu’nu zorla 1-0 yeniyor. İlk iki sırada değişiklik yok. Puan 36 ya 29.

25'inci hafta da Trabzonspor, düşmeme mücadelesi yapan Orduspor’a Ordu’da bir puan bırakarak 0-0 berabere kalıyor. Fenerbahçe ise Bursaspor’u 3-1 yeniyor. Puan farkı 6’ya düşüyor.

26'ncı haftada Trabzonspor, Eskişehir’i 2-0 ile geçiyor. Fenerbahçe ise Adanademirspor’a 1 puan bırakarak 0-0 berabere kalıyor.

27'nci haftaya gelince ligin tepelerinde mücadele veren Altay, Trabzonspor’u 2-1 yeniyor. Altay’ın derdi ikincilik. Öyle şampiyonlukta falan gözü yok. Ancak Fenerbahçe’de Bolu’da galip. Trabzonspor’la Fenerbahçe arasındaki puan farkı 5’e iniyor.

28'inci hafta Trabzonspor, 1 puan alırsa şampiyon olacak. Karşısında küme düşmesi kesinleşen Giresunspor var. Trabzonspor, komşu falan demiyor. Giresunspor’u da 2-0 yeniyor. Artık diğer maçların önemi kalmıyor.

Trabzonspor, lig kupasını müzesine götürüyor. Fakat şampiyonluk turu atmıyor. Basın sözcüsü Zeyyad Nemli’ye “Neden tur atmadınız?” diye sorulduğunda o şöyle cevap veriyor:

“Bizim için lig bitti. Önümüzde Beşiktaş ile oynayacağımız Türkiye Kupası Finali, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı Kupası maçları var. Futbolcularımız ayakkabı ve formalarına alıştılar. Atacağımız şeref turu malzemelerin hediye edileceği anlamına gelir. Halbuki formalar ve ayakkabılar bize lazım...”

Nitekim şampiyonluk turunda dağıtılmayan forma ve ayakkabılar Türkiye Kupası finalinin de kazanılması sonucu atılan kupa turunda dağıtılmıştır.

Trabzonspor, artık futbolda şov yapıyor. Üç büyüklerden ses yok. İstanbul gazeteleri bile artık baştan aşağı Trabzonspor’u yazıyor. İstanbul gazetelerinin spor köşeleri yazarlarının çoğu da bir yıl önceki şampiyonluğa “tesadüf” demelerine rağmen şimdi hepsi de Trabzonspor’un bir kahraman, bir Anadolu efsanesi olduğunu söylüyor. Artık tesadüf, mucize, şans, İstanbul’un üç büyüklerinin şanssızlığı ya da hatası deniyor. Kısacası artık bükülemeyen el Trabzonspor öpülüyor.

Sonuç olarak Trabzonspor 1976-1977 sezonunda Türkiye 1. liginde oynadığı 30 maçta 18 galibiyet, 7 beraberlik ve 5 mağlubiyet alarak şampiyon olurken ligin en çok gol atan, en az gol yiyen, en çok galip gelen takımı olmuştu.

Bu sezonda ilk kez katıldığı Avrupa kupalarında da üstün başarı gösteren Trabzonspor, Şampiyon Kulüpler Kupası’nın ilk turunda K. İzlanda’nın Akranes takımını 3-1, 3-2’lik skorlarla elemesi. Avrupa Kupalarına ilk kez katılan bir takım için çok büyük başarı sayılmıştı. Aynı başarıyı 2 turda Trabzon’a gelen o zamanın en güçlü takımı durumundaki Liverpool, Trabzonspor’a boyun bükmek zorunda kalmıştı. Eğer Trabzonspor’un şansı yaver gidip biraz da tecrübesi olsaydı Liverpool’un elenmesi işten bile değildi. İşte o Liverpool, Trabzonspor’u eledikten sonra Avrupa Şampiyon Kulüpler Şampiyonu olmuştu.

Ligde esen Trabzonspor fırtınası kupada da sürmektedir. Trabzonspor, yarı finalde Fenerbahçe’yi, finalde ise Beşiktaş’ı yenerek son iki finalde kaybettiği kupayı bu kez kazanmıştı.

Kupalara doymayan Trabzonspor, 12. Cumhurbaşkanlığı Kupası için Beşiktaş’la karşılaştı. Efsane kadro Şenol, Turgay, Necati, Kadir, Cemil, Serdar (Ali Yavuz), Bekir, Hüsnü, Ali Kemal, Hüseyin ve Ahmet’ten oluşan Trabzonspor, Beşiktaş’ı penaltılarla 4-2 yenerek bu kupanın da sahibi oldu. Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı vererek Trabzonspor’u kutlayan Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk şöyle diyecektir: “Bu başarının mutlaka bir sırrı olsa gerek.”

Trabzonspor’un antrenörü Ahmet Suat Özyazıcı “Trabzonspor’un büyük başarısının altında yatan gerçekler...” adlı yazısında bu soruyu şöyle yanıtlıyordu: “Önce Karadenizliyi iyice bilmemiz gerekir... Karadenizliler genellikle zeki insanlardır... Çalışkandır ve de inatçı, daha doğrusu azimkardır... Gururlarına aşırı derece düşkündürler...”

İhap Subaşı adındaki Trabzonlu gazeteci ise “Trabzonspor, köklü bir geçmişin bugüne yansımasıdır” demektedir.

(YARIN: TRABZONSPOR’UN ŞAMPİYONLUKLARI 3. ŞAMPİYONLUK)