Trabzon’da ilk atletizm müsabakaları 17 Mart 1922 Cuma günü Pazarkapı’da Çocuk Esirgeme Kurumu’nun bulunduğu yerde bulunan geniş sahada, o günkü adıyla Sanayi Mektebi’nde yapılmıştır. Bu müsabakalara İdman Grubu, İdman Ocağı, Sanayi Mektebi ve Muallim Mektebi atletleri katılmıştır. Müsabakalarda ilk üç dereceye girenlere çeşitli ödüller verilmiştir.

Atletizmde bölge dışı temas yine o yıllarda yapılmıştır. İstanbul’a giden İdman Ocağı futbol takımı İstanbul’da atletizm müsabakaları da yapmıştır.

1925 yılının ilk baharında Ankara Muhafızgücü takımı, İsmail Hakkı Bey’in başkanlığında futbol ve atletizm müsabakaları yapmak üzere Trabzon’a gelmiş olup burada Lise ve İdman Ocağı takımları ile yaptığı müsabakaları kazanmıştır.

1923’ten sonra İdman Gücü - İdman Ocağı arasındaki amansız spor rekabeti özellikle futbolda olduğu gibi atletizmde de kendini göstermiş ve Trabzon’da atletizmin gelişmesine ve sevilmesine büyük katkısı olmuştur. Bunun sonucunda Türkiye’nin 1924 yılında Paris Olimpiyatları’na atletizm alanında Süleyman Kuğu Trabzon İdman Ocağı adına katılmıştı. Ne var ki 1925 yılından sonra Trabzon’da amansız İdman Gücü - İdman Ocağı rekabeti futbol alanında yoğunlaştığından atletizm önemini kaybetmeye başlamıştı. Bunun üzerine zamanın atletizm otoriteleri Kavak Meydanı’nı atletizm için hazırlayarak Trabzon’da “Atletizm Bayramı” adlı atletizm müsabakaları tertip etme kararı aldılar.

Atletizm Bayramı için Kavak Meydanı’nda ilk kez kum havuzu yapılmış ve sahanın boyu kısa olduğu için 100 m. pisti de köşeden köşeye diyagonal çizilmişti. Sahanın çevresi 290 metre olduğundan mukavemet koşullarında bu metre üzerinden turlar hazırlandı. Köşelerde kavisler keskin olduğundan sporcular keskin viraj alarak koşuyorlardı.

1931 yılında başlayan “Atletizm Bayramı”nda çeşitli kategori koşuları, uzun, üç adım, yüksek, sırıkla yüksek atlama, halat çekmeleri, disk, gülle, cirit atma müsabakaları düzenlenmişti. Bu müsabakalar için Atletizm Federasyonu Başkanı Burhan Bey’e başvurularak dereceye gireceklere, resmi ödül verilmesi istenmiş, ancak bu istek defalarca ısrar edilmesine rağmen hiçbir gerekçe gösterilmeden reddedilmiştir.

Atletizm Bayramı, geleneksel hale getirilerek 1932 ve sonrasında gittikçe artan ilgiyle festival veya bayram şekline dönüşmüştür. Dönemin sosyal olaylarından biri haline gelmişti. Kulüpler, Kavak Meydanı sahasına atletlerin sayısına göre çadırlar kurarlar, caddenin önüne flamalar asarlardı. Halkın en güzel giysileri ile yarışmalara katılması, sahanın çevresinde seyyar satıcıların mini Pazar oluşturması Kavak Meydanı’nı bir panayır haline getirirdi.

Atletizm Bayramı halkın katılımı, Trabzonlu işadamlarının maddi desteği, fahri atletizm yöneticilerinin organizesi ve kulüplerin katılımı ile uzun yıllar devam etmiştir. Bu arada Atletizm federasyonunun ısrarla bu halk organizasyonuna sahip çıkmayışı olayı sahiplenecek kişilere ihtiyaç doğurmuştur.

Atletizm Bayramı, Trabzon’da atletizmin sevilmesini, futboldan sonra ikinci spor haline gelmesini sağlamıştır. Birçok sporcu bu vesile ile yetişti. Bunların içinde en ünlüleri: Tuzakçı kardeşlerden Temel Tuzakçı (İdman Gücü), Kemal Tuzakçı (İdman Ocağı), Muzaffer Tuzakçı (İdman Ocağı), sırık atlamada Niyazi Tarakçı, Atıf Aktay, 100-200 metrede Hasan Polat (eski milli futbolcu, eski futbol federasyonu eski başkanı, parlamenter), İsmail Sarıoğlan, Mukavemet yarışlarında Tuzakçı kardeşler başka Nihat Esmer, Kemal Toroka, yüksek atlamada Rıfat Dedeoğlu vs. gibi isimlerdir.

Tenis, Trabzon’da 1927 yılından itibaren yapılmaya başlamıştır. Samsun’da tenisi öğrenen Trabzonlu gençler, İdman Ocağı’nın avlusunda bulunan tenis kortunda faaliyetlerini sürdürmüşlerdir. O tarihlerde Trabzon’da bir çok konsolosluğun bulunması, bunların tenisi çok sevmeleri ve oynamaları dolayısıyla bu spor Trabzon’da oldukça yaygın spor olmuştur. Bu vesile ile birçok tenis turnuvası yapılmıştı.

İdman Ocağı kulübünün futbol dışında birden fazla branşta ekibi vardı. Bunlardan biri de tenis idi. Eski kulüp binasının bahçesinde tenis kortu vardı. Ancak yeni yapılan bina için tenis kortu ortadan kaldırılmış bunun yerine 1934 yılında yeni tenis kortları yapılarak Trabzon’da bulunan yabancılarında katılımıyla geniş çaplı müsabakalar yapılmış ve ortaya hediyeler konmuştu. Bu kortların yapımı için kulüp başkanı Şinasi Emre Beyefendinin de büyük gayreti olmuştur.

TBMM eski başkanı Necmettin Karaduman bir söyleşisinde İdman Ocağı kulübünün bahçesinde güzel bir tenis kortu vardı. Orada hem Trabzonlular, hem konsolosluk mensupları tenis oynarlardı, biz seyrederdik” demektedir.

1950’lerden sonra Trabzon’da konsoloslukların azalması ve bu spora ilginin azalması sonucu tenis kortları futbol çalışma alanına dönüştürülmüştür.

1927 yılına göre Trabzon’da TİCİ’ye bağlı kulüpler şunlardır: İdman Ocağı, İdman Grubu, Necmiati Spor Kulübü, İdman Sebat Kulübü, Lise İdman Yurdu, Altınışık İdman Yurdu, İdman Gücü.

Bölge rengi: Vişne çürüğü (Bölge rengi 24. ikinci kanunun 1942’den sonra turuncu olarak değişmiştir)

Öte yandan Trabzon’da avcılıkta önemli spor branşlarından sayılırdı. Yabani hayvan, bıldırcın avcılığı ile Trabzonlu dağcılık ve atçılık sporunu da doğal olarak yapmış olurdu. Trabzon’un dağcılığa elverişli olması avcılığı halk sporu haline getirmişti. Bunun sonucunda Trabzon’da atıcılık gelişmiştir. Ancak Atıcılık sporu 1948’de Trabzon’da resmiyet kazanmıştır.

Trabzon’da gelenek ve göreneklere baktığımızda gençlerin askere uğurlanmaları sırasında geceler tertip edilmesi, silah atılmasını görürüz. Ayrıca düğünlerde, önemli mutlu olaylarda karşılaşma ve uğurlamalarda silah atılması, nişancılık yarışları yapılması da gelenektir. Silah Trabzon düğünlerinde dostluğu ve samimiyeti dile getiren bir araç gibidir.

Bir de Trabzon’da TİCİ döneminde sporun gelişmesine etkili olan isimlere bakalım:

Hüseyin Avni Aker, Trabzon’da spora damgasını vuran kişidir. Öğretmen olarak, öğrenci olarak, yönetici olarak, önder olarak Trabzon’da sporun kökleşmesine hayatını adamış kişidir. Bu nedenle de adı, haklı olarak Trabzon stadına verilmiştir.

Hüseyin Avni Aker 1305’te Trabzon’da doğmuş, 1908’de öğretmenliğe başlamıştır. Trabzon Lisesi, Trabzon Sultanisi, Muallim Mektebi’nde ölümüne kadar öğretmenlik yaptı. Beden Terbiyesi Trabzon Bölgesi Asbaşkanlığı yaptığı sırada Trabzon’da sporun her kolunun faaliyete geçmesini sağlamıştır.

Kuğuzade Süleyman Rıza, Trabzon İdman Ocağı’nın kaptanlığını yaparken atletizm alanında da çok başarılı neticeler almıştı. Bunun sonucunda Trabzon adına olimpiyatlara katılan ilk sporcu olmak şerefiyle 1924 Paris Olimpiyatları’na katılmıştır. Aslen Göreleli olan Kuğuzade Süleyman adına Trabzonluların yapamadığı vefa borcunu Göreleliler yaparak adına futbol turnuvaları düzenlemektedir.

Taka Naci olarak futbolunda derin iz bırakan Naci Bey’de Trabzon’da Lise takımının en iyi oyuncularındandı.

Hasan Polat, Trabzonlu eski futbolculardan olup bir dönem milletvekilliği ve Futbol Federasyonu Başkanlığı yapmıştır. Türk futbolunun önde gelen eski isimlerinden olup 1934’e kadar Trabzon İdman Ocağı’nda, 1936’ya kadar Beşiktaş’ta, 1950 yılına kadar da Gençlerbirliği’nde futbol oynadı. 1954-57 ile 1970-76 yılları arasında Futbol Federasyonu Başkanlığı yapmıştır.

Hıvzırahman Raşit Öymen (Atlan Öymen ve Örsan Öymen’in babası) Trabzon’da kurulan ilk spor kulüplerine öncülük etmiş, yönetim kurullarında görev almıştır. Eğitim Hareketleri diye kitap hazırlayıp bu kitabın bir bölümünde “Trabzon’da Sporun Oluşumu ve Gelişimi” diye bir bölüm yazmıştır.

Ahmet Çobanoğlu ise 1926’da İdman Ocağı’nda futbola başladı. 1933’te İdman Ocağı, İdman Gücü ve Necmiati kulüplerinin oyuncularından oluşan Birlikspor adlı karmaya kaptanlık yaptı. Sonra 1945’e kadar aynı kulübünde kaptanlık yaptı. Ondan sonra da 7 yıl boyunca kulübünde spor amirliği yaptı. TİCİ döneminde spora ağırlığını koyan biridir.

Sonuç olarak TİCİ döneminde Trabzon’da spor, Anadolu’nun diğer şehirlerine göre çok ileridir. Bunda Trabzonlunun sosyal aktivitelerinin çok gelişmiş olması, tarihi gelişme, Kavak Meydanı gibi spor alanının olmasının etkisi vardır.

YARIN: TRABZON’DA İLK SPOR KULÜPLERİ