Taş Cami’i Kur’ân Kursu, 1956’dan beridir, gerek fizikî yapı ve gerekse tedrisat hizmetleri bakımından çok büyük gelişmeler göstermiştir. 1956’da iki odalı briketten yapılmış bir gecekondu iken, 1960’lı yılların başlarında, Zeytinburnu Kur’ân Kursu Binası Yaptırma ve Yaşatma Derneği’nin gayretleriyle, daha geniş, bodrum katında kuyusu, su deposu, zemin katında resmî derslik, modern yemekhâne, brülörlü, sıcak-soğuk sulu, modern kuzineli, Türkiye tarihinde bir ilk olarak ücretli aşçısı olan mutfak, üst kat’da, katlı ranzalı yatakhane, mescid-ders salonu, hoca odaları... Bu haliyle kurs, 1960’lı yılların gecekondu şehri Zeytinburnu’nun en yüksek binasıydı. Çatı katından çepeçevre, Marmara Denizi, Beyazıd, Sultanahmed, Çamlıca Tepesi, Kadıköyü, Haydarpaşa Selimiye Kışlası görülebilirdi. Bu kurs binasında, Sahib-i Zaman, Mürşid-i Kâmil ve Mükemmil, Müceddid, Süleyman Hilmi Silistrevî Efendi Hazret’lerinin, dar-ı Bekâ’ya, tasarruf-u Hakî’ye geçişinden sonra, ilk tekâmül kursu toplanmıştı. Bu Tekâmül’ün hocası, Mehmed Arıkan, Fıkıh derslerinin hocası ise Mustafa Özaltın Hocamızdı. Zaman zaman, Çırpanlı Hoca diye ma’ruf, Merhûm Mustafa Çırpanlı Hocamız, Kalaycı Hoca olarak ma’ruf, Merhum Mehmet Oral Hocamız, Demirci Mustafendi olarak ma’ruf, Mustafa Özdemir Hocamız ve Çatalca Müftüsü, Merhûm Lütfi Davran Hocamız da teşrif ederlerdi. İmtihan ve yoklamalar, tabi’i ki, cennetmekân, muhterem, Merhum Beyağabeyimiz, Kemâl Kacar tarafından yapılırdı. Bu Tekâmül’den me’zun, arkadaşlarımız, Allah ölenlere ganî gani rahmet eylesin, çok büyük hizmetler ifa ettiler. Bu yıllar’da, her tedrisât yılı bitiminde, “İCAZET MERÂSİM”leri icra edilirdi. İcazet Merasimlerinde, hafızlar ve hoca’ları beyaz sarık, siyah cübbe giyerler, tektip, tam bir disiplin içinde Taş Cami’ini hıncahınç dolduran cemaatin arasında ön tarafa zorlukla ilerler, mihrabın önünde halka oluştururlardı. İcâzet merasimlerine, İstanbul müftüsü, Zeytinburnu müftüsü, civar ilçeler müftüleri, zamanın Reisü’l-Kurrâsı başta olmak üzere, İstanbul’un meşhûr hafızları, mevlidhânları katılırdı. Reisü’l-Kurrâ’nın denetimi ve gözetiminde önce meşhûr hâfızlar Kur’ân-ı Kerîm, Aşr-ı Şerif’ler okurlar, Mevlid-i Şerif’ten bahirler okurlardı. Sırasıyla bütün hafızlar, birer Aşr-ı Şerif okurlar. Du’a ve İstanbul müftüsü’nün, yokluğunda en yaşlı müftü efendinin icazetleri ve hafızlık diplomalarını hafızlara verirdiler. Du’a edilir, namaz kılındıktan sonra, misâfirlere, dernek tarafından yemek ikrâm edilir ve dağılınırdı. İcâzet merasimlerine, zamanın, İstanbul’un zengin ve hayırperver şahısları, Konyalı olarak meşhûr, Konya Lezzet Lokantalarının sahibi, Merhûm Mustafa Doğanbey, Kayseri’li, Hacı Refik Bürüngüz, Fabrikatör, Merhûm Mehmed Üretmen, Hacı Nazif Çelebi gibi zevat mutlakâ katılırlardı. Konyalı, Merhûm Mustafa Doğanbey, omuzlayıp getirdiği koca bir sandık gibi, Üher marka teyp’i ile icazet merasiminin bütün safahatını kayda alırdı. İcazet merasimlerine, zamanın İlim Yayma Cemiyeti mensupları ve idarecileri de da’vet edilir ve da’vete icabet ederlerdi. Zeytinburnu Kur’ân Kursu Binası, bu haliyle Türkiye’nin en modern ve en büyük yatılı Kur’ân Kurs’larından birisiydi. Tekâmül, tekâmül altı olarak binlerce talebe burada okudu, çeşitli hizmetlere koyuldular. Zaman geldi, bu bina yıktırıldı. Yerine, daha geniş, daha yüksek, müştemilatı daha çok, çok modern bina inşa ettirildi ve beş yıldızlı otelleri aratmayacak bir tarz’da lüks ve modern olarak tefriş edildi. Bu kerre, bu modern kurs binası kapılarını kızlarımıza açmış, artık Taş Cami’i Kur’ân Kursu, Kız Kur’ân Kursu ve Kız Yurdu olarak hizmet vermeye başlamıştı. Yukarıda ifade edildiği gibi, bu kurs’un arsasını, uzun yıllar önce, kendisine “Hacı Anne” diye hitap ettiğimiz, Merhûme Zâhide Hanım çevirmişti. Dolaysiyle tapusu yoktu, ya da hazine veya vakıflara kayıtlı idi. Hazine, buraları belediyeye devretmişti. Belediye, Zeytinburnu, Kur’ân Kursu’nun ve kısmen de Taş Camiî’nin bulunduğu arsayı ihâle ile satılığa çıkardı. Öncelikle, arsa 400.000.-TL gibi çok yüksek bir meblağ ile satın alındı. Mevcut bina deprem yönetmeliğine tam uygun değildi. Onun için bu binanın da yıktırılıp yerine yepyeni, Deprem Yönetmenliği’ne tam uygun, bütün tereddütleri giderilmiş, modern çizgiler taşıyan bir binanın yapılması zarûreti doğmuştur. Böylece, günümüzdeki birisi bodrum kat olmak üzere, dördü normal kat beş katlı bina inşa ettirilmiş, beş yıldızlı değil, 7 yıldızlı oteller’de bile bulunmayan tarz’da, lüks ve zevk’te tefriş ettirilmiş, Kız Kur’ân Kursu olarak hizmete sunulmuştur. Zeytinburnu, Kız Kur’ân Kursu, Diyânet İşleri Başkanlığı’na bağlı, Zeytinburnu Müftülüğünün, Yatılı Kız Kur’ân Kursu olması hasabiyle de Millî Eğitim Bakanlığı’nın, Mahallî Mülkî İdare Âmirliği’nin denetimi ve gözetimi altında tedrisatına devam etmektedir. Yarının anneleri, kızlarımız, burada yaşıtlarının başka okullar’da ve yurt’larda hayal bile edemedikleri konforda ve şartlarda, Kur’ân-ı Kerimi, Tecvid kurallarına, kıraat usullerine en uygun bir tarzda öğreniyorlar. Ayrıca, Zarûrat-ı Diniyye dediğimiz, İlmihal bilgilerini, İslâm Tarihini, Peygamber’imiz dönemini siyeri mükemmelen öğreniyorlar. Büyük bir memnûniyyetle ve beşâretle öğreniyorum ki, içlerinden sekiz kızımız hafızlıklarını tamamlamış, İstanbul Müftülüğü’nün teşkil ettiği komisyon huzurunda hafızlık imtihanını büyük bir başarı ile vermişler, hafızlık diplomasını hakketmişlerdir. 1999’da, 28 Şubat Darbe-i Hükûmeti ve post-modern ihtilâli sırasında, ihtilâlcilerin talebiyle ve zorlamasıyla mecbûrî eğitimin sekiz yıla çıkarılması üzerine, hafızlık müessesesi büyük yara almıştı. Çünkü hafızlık için ideal yaş 8-12 arasıdır. 16 yaşından sonra çocukları hafızlığa çalıştırmak çok güçtür. Bu bakımdan, bendeniz, hafızlık diplomasını, Zeytinburnu Taş Camiî Kur’ân Kursu’ndan almış birisi olarak, hafıza unvanını kazanmış bu hafıza kardeşlerimizi, kızlarımızı, evladımızı can-u gönülden tebrik ediyorum, tabiî ki, idarecileri, hocalarını da... Memnuniyetle öğrendim ki, Diyânet İşleri Başkanlığı’nca, İstanbul’da bütün camiler’de ve Kur’ân Kurs’larında tertip edilen, Yaz Kur’ân Kursları arasında, İstanbul Müftülüğü’nün değerlendirmelerine göre Taş Camiî Kız Kur’ân Kursu birinci olmuş, kursun hocaları birer takdirname ile taltif edilmişlerdir. Ümidim, dileğim odur ki, Taş Camiî Kız Kur’ân Kursumuz, geçmişine tarihine uygun olarak gelecekte de hizmetlerine, başarılarına devam edecektir. Taş Camiî Kız Kur’ân Kursu’nun arsasının satın alınması, eski binanın yıktırılıp, yeni binanın rekor sayılabilecek bir müddet zarfında tamamlanıp, tefriş ettirilerek, tedrisata hazır hale getirilmesine, isimsiz bir kahramanın çok büyük gayreti, insanüstü çabası, geceyi gündüze katarak, zaman mefhumunu takvimden çıkararak, fedakârlıkta da sınır tanımayan birisi var. O kendisini biliyor, ben de kendisini biliyorum, ama lüzumsuz kıskançlıklara hedef olmaması için yazmıyorum. Allah biliyor, Resûlü biliyor, Pîran biliyor, başkaları bilmese de olur.. Taş Camiî Kur’ân Kursu’nun üçüncü def’a yıktırılıp, arsa bedelinin ödenmesi, yeni bina’nın rekor sayılabilecek bir zaman zarfında bitirilmesi ve tedrisata hazır hale getirilmesinde, Emine İnanç Vakfı Başkanı, aynı zamanda Zeytinburnu Kültüre Hizmet Derneği Başkanı, Muhterem Mustafa Kadiroğlu’nun, Mustafa Özaltın Hocamızın gayretlerini de burada zikretmeyi bir borç telakkî ederim. HİZMETE VE DU’AYA MAZHAR KURS! Zeytinburnu, Taş Camî Kursumuz, Müceddid’in du’a’sına, Pîran’ın himmetine mazhar bir kursumuzdur; Birinci ağızlardan bizzat dinledim, gece yarısını çok geçmiş bir vakitte, civar’daki köşk ve kurs’lardan birisinden dönmüştür. Valide Sultan’a, “Hafîza Hanım, mutfakta ne varsa lütfen hazırla, gitmem lâzım,” buyuruyorlar. Nereye gidecek, nasıl gidecek, hangi vasıta ile gidecek sorulmuyor, vapur seferleri sonlanmış, tramvaylar çalışmıyor, günümüzde olduğu gibi köprü filan da yok, hâne-i saadet’lerinden ayrılıyorlar. Gece’nin bir vaktinde, nasıl gelmiş, hangi vasıta ile gelmiş kimse bilmiyor, Lâleli’de bulunan, Büyük Kerime’leri, Bedîa Sultan, büyük damadı, cennetmekân Beyağabey, Kemâl Kacar’ın evindedir. Büyük bir şaşkınlık içinde karşılarlar, ne yapacaklarını bilemezler. Nasıl, hangi vasıta ile teşrif buyurdunuz? diye soramazlar. Bedia Sultan, hiç kimselere sermediği yatakları, çarşafları babası için hazırlarlar, istirahat buyursun diye, odalarına çekilirler. Fakat o da ne? Sabah namazına kalktıklarında, Müceddid yoktur ve büyük bir i’tina ile hazırlanan yatağa hiç yatılmamıştır. Yine kimse cesaret edip soramaz. Gece yarısından sonra nereye, hangi vasıta ile gitmiştir? Müceddid, şafak vakti, bugünkü Taş Camiî’nin bulunduğu iki odalı mütevâzî, tek katlı, briketten, Kur’ân Kursu’ndadır. Orada bulanan hoca ve talebe büyük bir şaşkınlık içindedirler. Hemen istasyon’daki Hacı Emine İnanç Vakıfı Camiî’ne haber salınır, Mustafa Özaltın Hocamız, ba’zı dernek mensupları sabah namazını yeni bitirip selâm vermişlerdi. Haber kendilerine ulaşınca, tesbih dua’sını bile beklemeden koşarak Taş Camiî Kur’ân Kursuna gelirler. Müceddid, sabah namazını burada kılmışlar, Evrad-ı Bahâiye’yi okumuşlar ve burada uzun uzun du’a etmişlerdir. Burada cami ve kurs yerlerini çeviren Zâhide Hanım, Müceddid ile tanışır, du’a’larına mazhar olur. Müceddid, bu sefer, zamanın İstanbul zenginlerinden hayırperver, Merhûm Nazif Çelebi’nin otomobili ile buradan ayrılır. Taş Camiî Kur’ân Kursu’nda hizmet tarihinin hiçbir döneminde kısa bir müddet içinde bile, inkitaya (kesintiye) ma’ruz kalmamıştır. 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980, 28 Şubat 1997 post-modern Darbe-i hükumetlerine, bir zamanlar, Diyânet İşleri Başkanlığı’nın, Kur’ân Kurs’larına karşı, özellikle de Tecdid hareketine karşı, düşmanca, hâince tavrına rağmen, hizmet’ler hiç ama hiç aksamamıştır. Benzeri kurs’larımız kapatılmış, zaman zaman ta’til edilmiş, yaz aylarında eğitimin, ta’til mecburiyyeti ile tamâmen aksatıldığı anlar olmuş, fakat Zeytinburnu Taş Camiî Kursu’nda bunlardan hiçbirisi yaşanmamış, İnşâAllah! Ebet-müddet, bundan sonra da yaşanmayacaktır. Taş Camiî Kız Kur’ân Kursumuz, Yatılı Kız Kur’ân Kurs’larındandır. Eğitim ve öğretim, Diyânet İşleri Başkanlığımız denetim ve gözetiminde devam ediyor. Modern yurt mevzuata göre, Millî Eğitim Bakanlığı Kredi ve Yurtlar Kurumu ile Mülkî İdare Âmiri tarafından sürekli denetlenmektedir. Yurdun iâşe, ibâte ve her tür masrafları, Zeytinburnu Kültüre Hizmet Derneği tarafından, Azîz Milletimizin ve duyarlı halkımızın katkılarıyla karşılanmaktadır. Müessese, tedrisat, yönetim, temizlik, disiplin ve yerleşim olarak emsalî pek çok kurs ve yurda örnek olacak bir müessesedir. Bu bakımdan, burasını mutlakâ görmelerini, imkânı olanların da her türlü mâlî desteği vermelerini tavsiye ederim. Kursun Adresi: Yeşiltepe Mah. 52. Taşcamiî Sok. No: 9 Zeytinburnu/İstanbul. Tel: 212/558 58 54 – 0212/5821564 Fax: 0212/582 62 20