“Avcıyı avına yaklaştıran zekası değil, avının aptallığıdır.”

“Güven sarstığın zamanlarda, şüpheye katlanacaksın.”

“Kaybetmeyi sevmiyorsan, kazanabildiklerinle yaşama tutunmayı dene.”

“Gerekli olan sessizlik, kendini duyabildiğin sessizliktir.”

“Doğallığın verdiği huzuru, doğal olmayan yollardan arama. Çünkü sadelik, sahtelik sevmez.”

“Yaşadıklarının sıradanlaşmasına izin verirsen, doyumsuz olursun.”

“Araladığın kapının kilidi değişmişse, hissettirmeden uzaklaş.”

“Akıl senin değilse, ruhun özgür kalmaz.”

“Her olumsuz düşünce, gizli bir travma bırakır.”

“Vereceklerinden eksileceğini düşünme, verdikleriyle de dolar insan.”

Veee Taksim için çok okkalı bir deyiş;

“Kendi yaşantısında ki haksızlığa direnmeyenden direnişçi olmaz.”

Bu sözleri barındıran Kitap Zata’ya ait. Eline ve yüreğine sağlık dostum. Doğrusu bu yönünü hepimizden sakladın!

Bu hafta bu kitabı alıp okumanızı öncelikle tavsiye ediyorum. Aslında hepimizin bildiği eğrelti otu gibi birşey, ama oldukça vurucu nüanslar içinde okuyucuya aktarılmış. Kısa-öz ve bilgece...

Ortamın bu pusulaları hatırlamasına öyle ihtiyacı var ki okuyun ve hatırlayın. Hergün yemeklerden sonra bir satırcık... yeterli...

Goethe ne demiş; “Sözcüklerin gücünü anlamadan insanların gücünü anlamazsın.”

İşte bu aga... okuyacak okuyacak okuyacaksın...

Okumazsan sana yol gösteren bol olur...

”Tespit ve önerisi olmayan aklın, yöneteni çoktur.”

Devletler de bu açığa düştüler mi pat güçlü başka bir devlet kapıda... Örnek bol miktarda, bak şekil A ...

***

Ramazan geldi hoşgeldi... Ama ramazan davulcusu hiç hoşgelmedi. Daha saat 01:00 olmadan bir sağ sokaktan, 01:15 sol sokaktan, 01:30 üst sokaktan geçip 01:45 bizim sokakta... Hepsini duyuyorum. En fecisi de bizim sokakta, korkuyorum...

Aman Allahım Dan Dan Dan... Henüz davulunu kafasına geçiren olmadı ama her gece bir kavga çıkıyor. Biz geçen sene de ramazan davulcusu ağarladık. Önce ki sene de...Kimi kartvizitine, palabıyık resmini yapıştırmış. Yavrum değip, sarıp sarmaladık, bağrımıza bastık paraları saydık.

Amma bu sene ki ramazan davulcuları kadar edepsiz, küfürbaz, kızana si... gttt diyenini görmedik... Adam gaz atan toma davulcusu... İnsafsız... Dörtyol ağzında toplanıp kulis yapıp dağılıyorlar... her gece...

Kazasız belasız şu ramazanı da atlatsak. 

Onlara  da Zata’yı okumalarını tavsiye ediyorum... Hih Hih

Benim gibi düşünen bir teyze daha var karşı binada. Bir gece şöyle dedi;

“Evladım iki vur bir mania (!) söyle...”  Ah teyzem, canım benim çok haklısın. Eskiden öyle yaparlarmış. Direklerarası-kanto ve meddah gösterileri çağında... Kuklalar varmış ben çocukken. Hatırlıyorum eşek kadardık, ablamla kukla taklitleri yapar gerdan kırardık...

Oysa şimdilerde imsak saatleri bile karmakarışık oldu tıpkı kafalar gibi... 

Kimin imsak saati kaç? Her kafadan bir bacak...

Şimdi imsak saatlerini veriyorum. 

Diyanet İşleri Başkanlığı 03:46

Süleymancılar Cemaati 03.26

Süleymaniye Vakfı 05:02

İhya.org internet sitesi 03:26

İsmailağa Cemaati 03:45

Nur Cemaati 03:45

Menzil Cemaati 03:45

Demek ki üç cemaat 03:45 diyorsa ona uyacaaazzz... Hani en az üç doktor ameliyat derse, oluruz baaabındannn!

Beşiktaş Grubumda resepsiyon çiziyoruz arkaya dünya saatlerini koyun, görseli iyi oluyor demiştim. Sevgili Fatih öğrencim; “Hocam ben imsak saatlerini koysam?” demişti.

Hay yaşa Fatih, haklısın be ya! İhtiyaç oldu göödün mü?

Hiç geçirmediğiniz kadar güzel bir pazar geçirin, bana eyvallah!