BU FOTOĞRAFA İYİ BAK!

Dün kadar yakın bir geçmişte, EOKA çetelerinin Kıbrıs Türkü’ne yönelik katliamları bütün canlılığı ile hatırlarda iken, “Türkiye bizi Hatay gibi yutacak; Rumlar ve İngiltere bize yardım etsin” feryadı, Sayın Akıncı’nın, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı” sıfatıyla asla bağdaşmamaktadır.

Sayın Akıncı, yazımızın ekinde verdiğimiz Kanlı Noel’in simgesi olmuş fotoğrafla “Türkiye bizi yutacak; Rumlar ve İngiltere bize yardımcı olsun” söylemini yanyana koymalı ve gereğini yapmalıdır. Çünkü, düşük katılımlı ikinci turda toplam oyların (176.980) ancak yüzde 37’sini alarak cumhurbaşkanı seçilen ve bugüne kadar bir gün bile “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni yaşatacağım” diyemeyen Akıncı, artık o makamın sorumluluğunu taşımaktan uzaktır. 

Sayın Akıncı, yazımızın ekinde verdiğimiz ve “Kanlı Noel”in simgesi olmuş bu fotoğrafa iyi bak! 

Bu fotoğraf, cumhurbaşkanı koltuğunda oturduğunuz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni neden ve kimlere karşı korumanız gerektiğini çok veciz ve çok çarpıcı bir şekilde anlatmaktadır. 

Bu fotoğraf, “Türkiye bizi Hatay gibi yutacak; Rumlar ve İngiltere bize yardım etsin” sözlerini bir tarihin bir şamarı olarak yüzünüze vurmaktadır. 

“Türkiye bizi Hatay gibi yutmak istiyor” diye feryat ediyorsunuz, ama bu fotoğraf Kıbrıs Türkü’nü kimlerin yutup tarih sahnesinden silmeyi hedeflediğinin en ibret verici belgesidir. 

Sayın Akıncı, Rum çeteleri tarafından evlerinin banyosunda katledilen bu anne (Mürüvvet İlhan) ve çocukları (Murat, Hakan ve Kutsi), Rumlardan yardım istediğiniz için, Kıbrıs Türkü’nü yeniden Rumların kucağına atmak istediğiniz için, sizi hiçbir zaman affetmeyeceklerdir. Sayın Akıncı, başta yukardaki fotoğraftakiler olmak üzere, bütün Kıbrıs şehitleri sizi asla hayırla anmayacaklardır. 

BİR GÜN OLSUN “KKTC”NİN BAĞIMSIZLIĞINI SAVUNDUĞUNUZU DUYMADIK

Göreve geldiğiniz günden bu yana, eylemleriniz ve söylemlerinizle bir gün olsun Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını savunduğunuzu duymadık. Yaptığınız bütün toplumlararası görüşmelerde Kıbrıs Türkü’nü Rumların insafına bırakan çözüm formülleri önerdiniz. Allah’tan, Ada’nın tamamını temsilen AB üyesi yapılmış olan Rumlar, Türk tarafına bir ödün vermeyi düşünmediklerinizden, bu önerilerinizin hiçbirini dikkate almadılar. Aksi halde Kıbrıs Türkü yeniden karanlık günler başlamış olacaktı.  

Sayın Akıncı, Türkiye 1974’te, ABD Başkanı Johnson’ın mektubuna rağmen şahlanmış ve Kıbrıs Türkü’nü EOKA çetesinin katliamından kurtarmak için Kıbrıs Barış Harekatı’nı gerçekleştirmişti. 

Anadolu Türkü’nün Kıbrıslı kardeşlerini kurtarmak amacıyla düzenlediği bu operasyonu şükranla anacağınız yerde, Fırat’ın doğusundaki terör yuvalarını hedef aldığımız Barış Pınarı Harekatı'nın dördüncü gününde (12.Ekim 2019) yaptığınız konuşmada, harekata destek belirtmediğiniz gibi, Kıbrıslı Türklere yönelik katliamlara son veren 1974 Barış Harekatı'nın da bir savaş olduğunu savunmuştunuz. 

“AKAN SU DEĞİL KANDIR” DEMİŞTİNİZ

Askerlerimiz Fırat’ın doğusunda teröristlerle mücadele ederken, "1974'te biz adına ‘Barış Harekatı’ desek de bu bir savaştı ve akan da kandı. Şimdi, ‘Barış Pınarı’ desek de akan su değil kandır. Bu nedenle bir an önce dialog ve diplomasinin devreye girmesi en büyük dileğimdir" şeklindeki sözleriniz Türkiye bakış açınızı açığa vurmuş ve hepimizi derinden yaralamıştı. 

Sayın Akıncı, “Türkiye bizi Hatay gibi yutacak” gibi tarihi gerçeklerle çelişen sözleriniz de bizleri derinden üzmüştür. 1974’te, Kıbrıs’taki soydaşlarını EOKA çetelerinden korumak amacıyla şahlanan Anadolu Türkü, Ada’ya kimseyi yutmak için değil, tapusu hala cebinde olan Kıbrıs’ı ve üzerinde yaşayan soydaşlarını korumak için Barış Harekatı düzenlemişti. 

KIBRIS HİÇBİR ZAMAN HELEN ADASI OLMAMIŞTIR

Siz de çokiyi biliyorsunuz ki, Kıbrıs tarihte hiçbir zaman Helen adası olmamıştır. Türkiye, BM onaylı Londra ve Zürih anlaşmalarından kaynaklanan haklarını kullanarak gerçekleştirdiği Kıbrıs Barış Harekatı’yla soydaşlarının can güvenliğini sağlamış ve onların kendi kendilerini yönetecekleri bir devlet kurmalarına yardımcı olmuştur. Bugün Kıbrıs’ta, çağdaş ve demokratik bir devlet için bütün kurumlarını hayata geçirmiş bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) vardır ve 4. Cumhurbaşkanı Sayın Akıncı’nın bütün çabalarına rağmen sonsuza dek yaşayacaktır: “Bir kere yükselen bayrak bir daha asla inmez.”

Dün kadar yakın bir geçmişte, EOKA çetelerinin Kıbrıs Türkü’ne yönelik katliamları bütün canlılığı ile hatırlarda iken, “Türkiye bizi Hatay gibi yutacak; Rumlar ve İngiltere bize yardım etsin” feryadı, Sayın Akıncı’nın, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı” sıfatıyla asla bağdaşmamaktadır.

 “KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ’Nİ YAŞATACAĞIM” DİYEMEDİ

Sayın Akıncı, yazımızın ekinde verdiğimiz Kanlı Noel’in simgesi olmuş fotoğrafla “Türkiye bizi yutacak; Rumlar ve İngiltere bize yardımcı olsun” söylemini yanyana koymalı ve gereğini yapmalıdır. Çünkü, 2. tur seçimlerde oyların yüzde 60.4’ünü (toplam 176.980 seçmenin ancak yüzde 37’sini) alarak Cumhurbaşkanı seçilen Sayın Mustafa Akıncı’nın, toplumlar arası görüşmelerde, Türk tarafının yıllardır izlediği çözüm politikasını temelden değiştiren bir tutum izlemesi, AİHM’in mülkiyet konusundaki kararlarını görmezden gelmesi, görüşmeleri Kıbrıs Türkü’nü Rumların insafına terk eden makyajlanmış yeni bir Annan Planı çerçevesinde sürdürmek istemesi KKTC’de de, Türkiye’de de büyük bir rahatsızlık yaratmıştır. 

Göreve başladığından bugüne kadar bir gün bile “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni yaşatacağım” diyemeyen Akıncı, artık o makamın sorumluluğunu taşımaktan uzaktır.

NOT: Sayın Akıncı’nın göreve geldiği günden bu yana eylem ve söylemlerinden duyduğumuz rahatsızlığı çeşitli yazılarımızda dile getirmiştik. Özellikle “SAYIN AKINCI’YA AÇIK MEKTUP” ve “AKINCI’NIN AMACI NEDİR?” başlıklı yazılarımızda, zirve yapan kaygılarımızı sıralamıştık. Bu yazılarımızı aşağıdaki linklerden okuyabilirsiniz:

https://qoshe.com/once-vatan/m-kemal-salli/akinci-nin-amaci-nedir-/52728382

https://www.oncevatan.com.tr/kktc-cumhurbaskanina-acik-mektup-makale,33746.html