Yaşantımızı temelden değiştiren Covid-19 salgınının olası ekonomik, siyasi ve toplumsal sonuçlarını kestirmeye çalışırken, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) bu ölümcül salgınla mücadelede yaygın olarak kullanılan hidroksiklorokin adlı ilaca ilişkin yaptığı uyarının ardından Fransa’nın ilacı yasaklama kararı alması, kafaların karışmasına neden oldu. 

Dünya Sağlık Örgütü’nün uyarıları ve Fransa’nın yasaklama kararı, Covid-19’la mücadelede yaygın ve başarılı olarak kullanılmakta olan hidroksiklorokin konusunda küresel çapta bir tartışma başlattı. Söz konusu tartışmaya neden olan ilaç, yan etkileri nedeniyle, gerçekten kullanılmaması gereken bir ilaç mı, yoksa bu tartışma, ilaç şirketleri arasında gizliden yaşanmakta olan pazar kapma savaşı mıdır? 

Hidroksiklorokini Covid-19’la mücadele sürecinde yaygın olarak kullanan ve başarılı sonuçlar alan Türkiye’nin bu konuda vereceği karar merak ediliyor. 

“Bu iş bitti” diyemiyoruz. Öyle görünüyor ki, kolay kolay da diyemeyeceğiz. Çünkü salgının ömrü Covid-19’un ömrüne değil, bu salgının kamuflajı altında sürdürülen mücadelenin ömrüne bağlı. Bu savaş,  28 Mayıs tarihli gazetelerimize, “Bu bir ilandır” notuyla tam sayfa ilan olarak yansıdı. Çin’in Xinhua Haber Ajansı’nın verdiği belirtilen ilanda Çin devletinin ABD’ye yönelttiği eleştiriler vardı. Yani, koronavirüsün tüm dünyayı ölüm tehdidiyle evlere hapsettiği, hayatı durduğu bir dönemde, ABD-Çin savaşı giderek derinleşerek sürmekte.. 

Yaşantımızı temelden değiştiren Covid-19 salgınının arka planında, ABD ile Çin ve destekçileri arasında sürmekte olan küresel savaşın giderek değişen cephelerini görebilmeye, mücadelenin olası ekonomik, siyasi ve toplumsal sonuçlarını kestirmeye çalışırken, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) bu ölümcül salgınla mücadelede yaygın olarak kullanılan hidroksiklorokin adlı ilaca ilişkin yaptığı uyarı kafaların karışmasına neden oldu. 

Trump’ın Amerika için çalışmamakla suçladığı, ödeneğini kestiği bu örgütün bu sıtma ilacı hakkında yayınladığı uyarının nedenlerini anlamaya çalışırken, Fransa’nın da, ruhsatlı olan ve eczanelerde satılmakta olan bu ilacı yasaklaması, kaygılarımızı artıran bir gelişme oldu. Dünya Sağlık Örgütü'nün yeni tip koronavirüs (Covid-19) hastalarının tedavilerinde kullanılan "Hidroksiklorokin" isimli ilacın denemelerinin güvenlik endişeleri nedeniyle geçici olarak askıya alındığını bildirmesinin ardından Fransa kullanımını yasakladı. Covid-19’la mücadelede Türkiye’yi öne çıkaran bu ilacın neden yasaklandığı, Türkiye’nin bu ilaç konusundaki görüşleri hakkında Sağlık Bakanlığı tarafından resmi bir açıklama yapılmadı. 

Yan etkileri bilinen bu ilaç Covid-19’la mücadelede kullanılmıştı, ama DSÖ’nün açıklaması ve Fransa’nın yasaklama kararından sonra Türkiye nasıl bir yol izleyecekti? 

KARAR VERMEK İÇİN BİLİMSEL VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKİYOR

BBC’nin internet sitesinde Türkiye’nin Covid-19’la mücadelede test, izolasyon ve filyasyon/takip uygulamalarından övgüyle söz ediliyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başta olmak üzere sağlık ordumuza gurur duyuyoruz: 

Takvime küsmüşüm her günüm pazar, 

Andıkça dostları yüreğim sızlar, 

Sağlık ordumuza değmesin nazar,

Onların yazdığı destan sayılır.

Yalnızca BBC değil, dünyaca ünlü sağlık merkezi John Hopkins Hastanesi de yaptığı açıklamayla Türkiye’nin gurur verici başarısını doğruladı. Covid-19 salgınında İngiltere, İtalya ve İspanya’da ortalama ölüm oranı yüzde 12 iken, Türkiye’de bu oran ortalama yüzde 2.8 olarak gerçekleşti. İnşallah “MASKE, MESAFE ve TEMİZLİK” olarak özetlenen önlemlere uyarak, bu oranı önce aşağılara çekeceğiz ve sıfırlayacağız. 

HİDROKSİKLOROKİN KONUSUNDA KİM KARAR VERECEK?

Dünya Sağlık Örgütü’nün uyarıları ve Fransa’nın yasaklama kararı, Covid-19’la mücadelede yaygın ve başarılı olarak kullanılan hidroksiklorokin konusunda küresel çapta bir tartışma yaşanmasına neden oldu. Söz konusu tartışmaya neden olan ilaç, yan etkileri nedeniyle, gerçekten kullanılmaması gereken bir ilaç mı, yoksa bu tartışma, ilaç şirketleri arasında gizliden yaşanmakta olan pazar kapma savaşı mıdır? 

Hidroksiklorokin, salgınla mücadelede ilk önce Fransa tarafından önerilen, ruhsatlı ve romatizmal hastalıklarda kullanılan ucuz bir ilaçtı. “Covid-19’la mücadelede önerilen Remdevisir ve Useltamir gibi antiviraller ise hem çok pahalı hem de yan etkileri konusunda çok masum ilaçlar değillerdi.”

 Hidroksiklorokini biz de Covid-19 hastalarında yaygın olarak kullandık ve başarılı sonuçlar aldık. İlacın her hastada toksik etki yaptığı saptanmış değil. Bu nedenle bu ilaç konusunda DSÖ’nün uyarısı ve Fransa’nın yasaklama kararı kafaların karışmasına neden oldu. 

Şimdi ne yapacağız? Başkan Trump’ın,”Ben koruyucu olarak kullanıyorum” diyerek reklamını yaptığı bu romatizma ilacını, olası toksik yan etkileri nedeniyle Covid-19’la mücadelede kullanmaktan vaz mı geçeceğiz? 

Hidroksiklorokini Covid-19’la mücadele sürecinde yaygın olarak kullanan ve başarılı sonuçlar alan Türkiye’nin bu konuda vereceği karar merak ediliyor.

Bu konuda karar, bilimsel platformda, mücadele sürecinde elde edilen verilerin geniş kapsamlı bir değerlendirilmesi sonunda verilecektir. Çok yaygın yan etkiler saptanmışsa elbette vazgeçilecektir. 

UZMANLAR NE DİYORLAR?

Bugüne kadar bu ölümcül salgınla bütün dünyanın dikkatini çeken başarılı bir mücadele sergileyen Sağlık Bakanlığı’nın bu konudaki açıklamasını beklerken, iki profesörümüz, bu ilacın bugüne kadar niçin ve nasıl kullanıldığına ve bundan böyle kullanılıp kullanılmayacağına ilişkin önemli açıklamalar yaptılar. 

Kocaeli Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sıla Akhan, Fransa’nın yasakladığı, Trump’ın kullanmaya devam ettiğini söylediği bu ilaç hakkındaki görüşünü şöyle özetliyor:

“Bu ilacı tedavide kullandık. Trump bu ilacı önlem amacıyla kullandığını söylemişti, ama Trump’ın kullandığı aşama bu ilaç için uygun değildir. Bu aşamada ilacın bir etkisi yok. Lancette gibi saygın bir tıp dergisinde çeşitli milletlerden gelmiş 96 bin küçük küçük bildirimlerden çıkardığı bir sonucu yayınlandı. Bu çalışma, ilacın kalple ilgili sorunları tetikleyerek ölümleri artırdığına ilişkin bir sonuç çıkarmış. 

Bunun da tartışılacak tarafları var, ama benim esas şaşırdığım, bu ilacı Fransa’nın yasaklaması oldu. Çünkü Çin, Fransa ve Türkiye bu ilacı resmi bir şekilde, rutin kullanıma koydu ve tedavide kullandı. 

Diğer ülkelerde böyle düzenli kullanım yok. Hangi aşamada kullandıkları çok önemli. Bu ilaç başlangıçta, tanı konulduğu aşamada kullanıldığında etkili olan bir ilaç. Tek başına da etkili değil; yanına antibakteriyel dediğimiz bir antibiyotik, antitoksinle birlikte kullanıldığında etkili olduğunu gösteren Fransa’ydı. Bu konuda yayınlar vardır. Biz de erken dönemde kullanıldığında etkili olduğunu gözlemledik. Sonrasında hastalık ilerleyebiliyor. O zaman da, takip ederseniz, başka ilaçlarla tedaviyi takviye edebilirsiniz. Her ilacın, her antibiyotiğin yan etkileri olabilir; onları takip etmek gerekir. 

Yaygın olarak kullandık. Hastalık öncesinde önlem olarak etkili değil, geç dönemde de aynı şekilde etkili olmuyor. O nedenle Dünya Sağlık Örgütü’nün ve Lancetta dergisinin uyarılarıyla Fransa’nın yasaklama kararının tartışılacak çok tarafları vardır.”  

Prof. Akhan’ın açıklamalarında da anlaşılacağı gibi, salgının başlangıcından bu yana Covid-19 hastalarını tedavisinde kullanılan ve başarılı sonuçlar alınan hidroksiklorokini kullanmaya devam edeceğiz. Çünkü Dünya Sağlık Örgütü’nün ve Lancet dergisinin uyarıları geniş kapsamlı bir araştırmanın sonuçları değil. Başlangıçta bu ilacı Covid-19’a karşı kullanmayı öneren Fransa’nın yasaklama kararının ayrıntılı gerekçelerini bilemiyoruz. 

Prof. Akhan’ın açıklamalarından, bu ilacın, Başkan Trump’ın yaptığı gibi, Covid-19’a karşı koruyucu olarak kullanılamayacağını, hastalığın ilk aşamasında etkili olduğunu ve büyük bir olasılıkla kullanılmaya devam edileceğini anlıyoruz. 

Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara’nın da, Prof. Akhan’ın görüşlerine paralel görüşler açıklamasından da anlaşılıyor ki, tartışmaya neden olan hidroksiklorokini, aşı ya da daha tehlikesiz bir ilaç bulunana kadar kullanmaya devam edeceğiz. 29.05 2020

YARIN: DÜNYANIN KARARI NE?