Obama ile Cumhuriyetçiler arasında, "OBAMACARE" olarak anılan "Sağlık Reformu Yasası" nedeniyle yaşanan ve hükümetin kepenk kapatmasına neden olan çekişme ve FED Başkanı Bernanke'nin "Parasal Genişleme" programının ne zaman sona erdirileceği konusunda kesin tarih vermemesi, şimdilik su yüzüne çıkmasa da, dünya piyasalarında büyük bir tedirginlik yarattı.
 Geçtiğimiz Ocak ayında ABD federal hükümeti borçlanma tavanını 16.7 trilyona artırmıştı. ABD Hazinesi'nin 17 Ekim'de bu tavana ulaşması ve FED krizi ile Hazine krizinin çakışma olasılığı, bütün dünyada yeni bir küresel ekonomik kriz kaygısı yaşanmasına neden oluyor.
 Obama ile Cumhuriyetçiler arasında yaşanmakta olan çekişme, yanızca   "Sağlık Reformu Yasası" (OBAMACARE) ile sınırlı  bir çekişme midir, yoksa çok başka gerçeklerin kamuflajı mıdır, şimdilik bilemiyoruz. Görebildiğimiz kadarıyla söylemek gerekirse, ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi'ni çok önemli bir aşaması olan Suriye ayağında çıkmaza sokan Obama, "Başkanlık dönemimin en önemli icraatı" dediği ve 50 milyon Amerikalıyı sigorta kapsamına almayı hedefleyen "Sağlık Reformu Yasası" tasarısı ile kendi "sağlığını" tehlikeye sokmuş oldu. "OBAMACARE" üzerinden başlatılan Obama'yı itibarsızlaştırma operasyonu, tüm dünyayı etkileyecek ekonomik ve siyasi sonuçlar doğurabilir.
Obama, Cumhuriyetçilerin engellemesi nedeniyle tıkanan bütçe anlaşmazlığı yüzünden ABD hükümeti 17 yıl sonra yeniden kepenk indirmek durumunda kaldı. Küresel piyasaların nefesini tutarak izlediği ve ABD'de hükümetin kepenk kapatmasıyla sonuçlanan gelişmeler nedeniyle, ABD'nin 1 yıl vadeli borçlarını iflasa karşı sigortalamanın (CDS) maliyeti 5 baz puan artarak 58 baz puana yükseldi. Piyasalar, yeni bir krizin tetiklenmesine neden olmamak için, şimdilik kaydıyla, tepkisiz kalamayı tercih ettiler. Obama, ABD açısından stratejik öneme sahip Asya gezisini iptal etmek zorunda kaldı.
ABD'de olup biteni hafife almak mümkün değil. Peki, neler oluyor ABD'de, hükümetin kepenk kapatmasına neden olan bu gelişmelerin nedeni nedir?
 ABD Kongresi'nde Cumhuriyetçiler,hükümete harcama yetkisi verecek yasayı, Obama'nın "Başkanlık dönemimin en önemli icraatı" dediği "Sağlık Reformu Yasası"nı (OBAMACARE) erteleme koşuluna bağlayarak  ek bütçeye onay vermeye yanaşmayınca, maaşları ödeyemeyecek duruma düşen hükümet, 800 bin çalışanını ücretsiz izne çıkarmak zorunda kaldı. Bugün ABD istihbarat teşkilatının yüzde 70'i, Savunma Bakanlığı'nın yüzde 50'si mecburi izinde.. Bu durum dünya medyasında, "ABD'de hükümet kepenk kapattı" şeklinde yorumlandı.
ABD'de Obama ile Cumhuriyetçiler arasında yaşanan ve hükümetin kepenk kapatmasına neden olan bu çekişme ve FED Başkanı Bernanke'nin Parasal Genişleme programının ne zaman sona erdirileceği konusunda kesin tarih vermemesi, şimdilik su yüzüne çıkmasa da, dünya piyasalarında büyük bir tedirginlik yarattı.
Geçtiğimiz Ocak ayında ABD federal hükümeti borçlanma tavanını 16.7 trilyona artırmıştı. ABD Hazinesi'nin 17 Ekim'de bu tavana ulaşması ve FED krizi ile Hazine krizinin çakışma olasılığı bütün dünyada yeni bir küresel ekonomik kriz kaygısı yaşanmasına neden oluyor.
Hükümetin kamu hizmetlerini yürütebilmesi, maaşların ödenebilmesi, savunma harcamalarının aksamadan yürütülebilmesi... için, borç tavanının yükseltilip Hazinenin borçlanmasının sağlanması, bunun için de Senato'nun onayı  gerekiyor. Cumhuriyetçiler bu noktada engel çıkartıyorlar ve Obama'nın çok önemsediği  "Sağlık Reformu Yasası"nın, bütçeye getireceği yük nedeniyle,  bir yıl ertelenmesini istiyorlar. Obama da "Milyonlarca insana 'seni sigorta kapsamına almıyorum' diyemem" gerekçesiyle  erteleme koşulunu kabul etmedi; federal hükümet harcama yapamaz hale geldi, "kepenk kapattı".

OBAMA "SAĞLIK REFORMU YASASI" (OBAMACARE) İLE
KENDİ "SAĞLIĞINI"  MI TEHLİKEYE SOKTU?

 Obama ile Cumhuriyetçiler arasında yaşanmakta olan bu çekişme, yanızca   "Sağlık Reformu Yasası" (OBAMACARE) ile sınırlı  bir çekişme midir, yoksa çok başka gerçeklerin kamuflajı mıdır, şimdilik bilemiyoruz. Görebildiğimiz kadarıyla söylemek gerekirse, ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi'ni çok önemli bir aşaması olan Suriye ayağında çıkmaza sokan Obama, "Başkanlık dönemimin en önemli icraatı" dediği ve 50 milyon Amerikalıyı sigorta kapsamına almayı hedefleyen "Sağlık Reformu Yasası" tasarısı ile kendi "sağlığını" tehlikeye sokmuş oldu. "OBAMACARE" üzerinden başlatılan Obama'yı itibarsızlaştırma operasyonu, tüm dünyayı etkileyecek ekonomik ve siyasi sonuçlar doğurabilir.
ABD'de vatandaşların sağlık hizmetlerinden yararlanabilmeleri için kişi başına ortalama 8.233 dolar ödemeleri gerekiyor. Almanya'da kişi başı sağlık harcamasının 4.338, Türkiye'de 957 dolar olduğu göz önüne alınırsa, 8.233 dolar oldukça yüksek bir rakam. Bu rakamın yüksekliği nedeniyle, 316 milyon nüfuslu ABD'de 50 milyon insan sigorta kapsamı dışında yaşıyor. Obama'nın "Başkanlık dönemimin en önemli icraatı" dediği "Sağlık Reformu Yasası" prim ödeyemeyen, hasta ve yaşlı olduklarından  ya da herhangi bir işverene bağlı olmadan çalıştıklarından dolayı sigorta kapsamına alınmayan bu 50 milyonun 32 milyonu sigorta kapsamına almayı hedefliyor.
Obama, BM Genel Kurulu toplantısı için geldiği New York'ta ABD eski Başkanı Bill Clinton ile birlikte "OBAMACARE" konusunda yaptıkları açıklamada, “Diyelim ki sağlık sigortası olmayan 27 yaşında genç bir kadınsınız, ABD genelindeki herhangi bir eyalette uygulamaya dahil olduğunuzda, cep telefonu faturanızdan daha az bir ücrete kaliteli sağlık sigortası satın alabileceksiniz” demişti.
Obama'nın hem geçim sıkıntısı içindeki ailelere hem de mali açığın azalmasına destek olacağını savunduğu "Sağlık Reformu Yasası", Hazine'ye, 10 yıl için 940 milyar dolarlık bir ek yük getiriyor. Cumnuriyetçiler, bu yasanın zenginlere yeni vergiler getireceğini, hastanelerin, sigorta şirketlerinin ve ilaç sektörünün kazançalarını azaltacağını bildiklerinden, ertelenmesini istiyorlar; "aksi takdirde 16.7 trilyona yükselen borç tavanını yükseltmeyiz, hükümeti çalışamaz duruma getiririz" diyorlar.
Görünürde, çekişmenin nedeni "OBAMACARE", ama perde arkasında, ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi'ne ilişkin çok başka nedenler konuşuluyor. 
ABD'nin sağlık harcamaları toplamı yıllık 2.6 trilyon dolar. Obama'nın "Sağlık Reformu Yasası" ile bu yük daha da artacak. Sorun, yalnızca, sağlık reformunun Hazine'ye getireceği ek yük değil. Güngör Uras Hocamızdan aldığımız rakamlara göre, Cumhuriyetçilerin karşı çıktıkları reform yasasının getireceği düzenlemeler varlıklı kesime ek yükler getirirken, özel sağlık sigortaların, hastanelerin ve  ilaç sektörünün karlarının düşmesine neden olacak. Yani, yıllık geliri 250 bin dolaraın üzerinde olanlara ek vergi yükü gelecek, 50'den fazla işçi çalıştıranlar çalışanlarını sigortalayacaklar.
Kamu sigortaları kapsamı genişleyeceği için kazançları düşecek olan özel sigorta şirketleri, eskiden olduğu gibi,  yaşlılık ya da hastalık nedeniyle yaşamda veda etme  riski artan üyelerinin sağlık poliçelerini iptal edemeyecekler. Hastanelerin, sigorta şirketlerinin ve de hepsinden önemlisi, silah ve petrolden sonra ABD'nin 3. temel sektörü olan ilaç sanayiinin kazançları azalacak! Yazık olacak, Robin Hood'luğa özenen Obama "duygusallığının cezasını" fena ödeyecek!

ROBİN HOOD OBAMA, MİLYONLARCA YOKSUL KİŞİYİ
SAĞLIK SİGORTASI KAPSAMINA ALMAK İSTİYOR

ABD'de kişilerin sigortalı olabilmesi o kadar kolay değil; bir ailenin ödemesi gereken sigorta primi 20 bin dolar civarında. Her ailenin kolayca altından kalkabileceği bir yük değil bu. Federal hükümet ailelere 1 trilyon dolayında destek vermesine rağmen, 316 milyonluk ABD vatandaşının 50 milyonu hala sigorta kapsamı dışında.
Federal Hükümet, Medicare programı ile, 65 yaş altı ve yıllık gelirleri 30-80 bin dolar arasında olan  ailelere (4 kişi hesabıyla), aile gelirinin yüzde 3'ü ile yüzde 9.5'i oranında prim ödeyerek sigortalı olabilecekler. Yıllık geliri 30 bin doların altında olan aileler prim ödemeyecekler. Medicare 50 milyon kişiyi sağlık sigortası şemsiyesi altına alıyor.
Madicaid programı ile de, 65 yaş üstünde ve sosyal desteğe muhtaç olan kişilere sağlanan ücretsiz sağlık hizmetleri. 66 milyon kişiye hizmet veren bu sisteminin kapsama alanı genişletiliyor.

YARIN: OBAMACARE'İN ARKASINDAKİ GERÇEKLER..