"Toprak bütünlüğüne saygılıyız" diyerek işgal edilen Irak, bugün kalıcı olarak üçe bölünmüştür. Suriye'nin bu aşamadan sonra tek parça kalabilmesi çok zordur. Dünya enerji kaynaklarının önemli bir bölümünü barındıran Ortadoğu coğrafyası, kapitalist küresel sistem tarafından, kaos ortamına sürüklenerek kontrol altında tutulmak istenmektedir.
Kuzey Afrika ve Ortadoğu enerji kaynaklarını kotrol altına almayı ve bölgedeki ülkeleri kaosa, etnik ve mezhepsel çatışmalara sürükleyerek parçalamayı hedef alan Büyük Ortadoğu Projesi'ni (BOP ve Kuzey Afrika'yı da kapsayan versiyonu olan GOP) hayata geçirme operasyonları, bölge ülkelerini olduğu gibi, ülkemizi de olumsuz yönde etkilemektedir ve etkilemeye devam edecektir. Uyanalım artık; bölge ülkelerini büyük bir tehlike beklemektedir.  
Irak'ın parçalanması operasyonu, I. Körfez Savaşı (1991) sonrasında ülke topraklarının 36. paralel boyunca pasta dilimi gibi kesilmesi ve kuzeyinin Saddam'ın uçuşlarına yasaklanmasıyla başlatılmıştı.
Ortadoğu'da 22 ülkenin sınırlarını değiştirmeyi hedefleyen Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)  henüz dillendirilmemişti, ama I.Körfez Savaşı'nın nedenleri ve sonuçları konusunda, Tel Aviv'deki Hilton Oteli'nde, dünya medyasına brifing veren bir ABD'li general, duvardaki haritada Irak'ın kuzeyi ile Güney Anadolu topraklarını avuçlayarak, "Burada bir Kürt devleti kurulacak" demişti.
Bu brifingi izleyen tek Türk gazetecisi Güneri Civaoğlu, "Ya kabul etmezsek?" dediğinde ABD'li general, "Savaşacaksınız" demişti.
Civaoğlu bu brifingi, o dönemde sahibi olduğu Güneş ve daha sonra yazarı olduğu Sabah gazetelerinde birkaç kez yayınlamıştı. Biz de, Civaoğlu üstadımızın bu yazısından genişçe bir alıntı yapmış ve "Bu yazıyı muska gibi koynumuzda taşıyalım; ilerde yol fenerimiz olacaktır" demiştik.

BU GÖRÜNTÜNÜN RESİMALTI CİVAOĞLU'NUN O YAZISI OLMALIYDI


Bilgi ve birikimleriyle olayların yıllar sonrasındaki olası evrimini  rahatlıkla okuyabilen duayen gazeteci Civaoğlu'nun, İsrail'deki brifingte ABD'li generalin söylediklerini, birkaç kez, altını çize çize yinelemesinin nedeni o zamanlar pek sorgulanmamıştı. Anlaşılan, "Bu yazıyı muska gibi boynumuzda taşıyalım" önerimizi ciddiye alan bir meslektaşımız da olmamış. ABD Dışişleri Bakanı Kerry ile Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Barzani'yi Erbil'de, ABD ve Kürdistan bayrakları önünde el sıkışırken gösteren fotoğrafın altına döşenebilecek en doğru, en anlamlı resimaltı, Güneri Civaoğlu'nun o "Boynumuza muska yapalım" dediğimiz yazısıydı.

"IRAK'IN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE SAYGILIYIZ"


I. Körfez Savaşı'ndan başlayarak, Irak'ın kuzey parselinde, Çekiç Güç'ün kanatları altında tam teşekküllü bir devlet yapılanması oluşturulurken, bölge ülkelerini ürkütmemek adına dile getirilen narkozlu nakarat hep aynıydı: "Irak'ın toprak bütünlüğüne saygılıyız."
"Irak'ın toprak bütünlüğüne saygılız diye diye geldik 2003'e..
İkiz Kuleler şoku sonrasında Afganistan'ın ardından, "Saddam'ın kimyasal silahlarını yok etmek ve demokrasi götürmek" gerekçesiyle Irak işgal edilirken de aynı şeyler söyleniyordu: "Irak'ın toprak bütünlüğüne saygılıyız."
İşgalciler, "Irak'ın toprak bütünlüğüne saygılıyız" diyorlardı, ama Irak'ın kuzeyinde oluşturdukları tam teşekküllü devlet oluşumunun ana gövde ile bütünleşme gibi bir kaygısı yoktu. Zaten bunu isteyen de yoktu. Sonunda, ABD'li hukukçuların hazırladıkları "Anayasa" silahların gölgesinde yapılan bir oylama ile kabul edilince, ülkenin kuzeyi, federal bir yapı olarak, Irak'tan resmen koparılmış oldu.
2011'de ABD'nin, Irak'tan çekilme takvimini açıklamasından sonra oluşan otorite boşluğunda, ülke kan gölüne, kurtlar sofrasına dönüştü.
Bu arada, Irak'ın kuzey parseli ile Suriye'nin kuzeyindeki Kamışlı/Rojova'nın birleştirilmesiyle oluşacak "Büyük Kürdistan"ı hayata geçirme çalışmaları İran ve Rusya'nın şiddetle karşı durmalarıyla Suriye parselinde tıkanıverdi. ABD, Rusya'nın bu atağına Ukrayna'da hükümet değişikliğine neden olan bir operasyonla karşılık verdi, ama elindeki doğalgaz silahını ustalıkla kullanan Putin, bir referandum oyunuyla Kırım'ı ilhak etti, eski arka bahçeleri olan Güney Kıbrıs ve Mısır'la ekonomik ve askeri anlaşmalar yaptı.  

OBAMA NEDEN DEVREDIŞI KALDI


Esad'ın bombalanmasında ayak sürüyen ve "Büyük Kürdistan"ın hayata geçirilmesini sekteye uğratan Obama, sessiz bir darbeyle devredışı bırakıldı; Başkan Yardımcısı J. Biden yönetimi ele aldı.
Şimdilerde Irak'ın kuzey parselini Suriye'nin kuzey parseli üzerinden Akdeniz'e ulaştırma ve "Büyük Kürdistan"ı hayata geçirme çalışmaları Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) militanlarının oluşturdukları Sünni kuşak üzerinden yürütülüyor. Özgür Suriye Ordusu eliyle ele geçirilemeyen Kamışlı/Rojova, bu defa, ABD'nin, Suudi Arabistan'ın ve Körfez ülkelerinin her türlü desteği sağladıkları El Kaide ve El Kaide uzantısı IŞİD gibi örgütler eliyle kontrol altına alınıyor. Bu arada BOP haritası, Ortadoğu coğrafyasında uzun yıllar sürecek mezhep savaşlarına neden olacak  kanlı çatışmalarla hayata geçiriliyor.  

BU, TARİHİN FOTOĞRAFIDIR


Irak ve Suriye'nin Sünni bölgelerinde, özellikle de Türkmenlerin yoğun olarak yaşadıkları yerleşim birimlerinde IŞİD'ın yaptığı katliamlara seyirci kalan ABD'nin Dışişleri Bakanı Kerry, Bağdat'ta Başbakan Maliki'nin kulağını çektikten sonra Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı görüşmek üzere kuzeye geçti.
Musul'u tek kurşun atmadan IŞİD'a teslim etmek zorunda kalan Maliki'yi ziyaret eden ve Bağdat'ta fazla kalmadan kuzeye geçen Amerika Dışişleri Bakanı Kerry, Barzani'yle, ABD ve Kürdistan bayrakları önünde el sıkıştı, bölge ülkelerine ve dünyaya, "Irak'ın toprak bütünlüğüne saygılıyız" (!) mesajı verildi.
Irak Kürdistan Federatif Bölgesel Yönetimi Meclis Başkan Yardımcısı Kemal Kerküki, 2007 Nisan ayında yaptığı açıklamada, "Biz enerjimizin %90'nını Kerkük'e harcıyoruz, Kerkük'ü sınırlarımıza katmadan biz bir hiçiz" demişti. Hatırlatırız; Molla Mustafa Barzani, "Kerkük dılé Kürdistaniye" (Kerkük Kürdista'nın kalbidir) derdi. IŞİD saldırılarıyla dikkatlerin Musul'a odaklandığı günlerde, dünyanın en kaliteli ve zengin petrol yataklarına sahip olan Kerkük Irak'ın Kürdistan parseline katılıvermişti.
Bu operasyonun hemen sonrasında Irak'a gelen ABD Dışişleri Bakanı Kerry ile Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Barzani'yi Amerika ve Kürdistan bayrakları önünde el sıkışırken gösteren bu fotoğraf tarihi bir fotoğraftır; bu  fotoğraf tarihin fotoğrafıdır. İlerde Ortadoğu'nun BOP bağlamında yeniden şekillendirilmesi anlatılırken bu fotoğraf çok kullanılacaktır. Bu fotoğraf, yalnız ülkemize değil, bölgemizdeki ülkelere olası yansımaları nedeniyle, bizim için de çok önemli bir fotoğraftır.
Bu fotoğrafı, Güneri Civaoğlu'nun 1991'de yayınlanan yazısı ile birlikte okuma ve değerlendirme zamanı gelmiştir.
Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Gondoleeza Rice, 7 Ağutos 2003'te Washington Post'ta  yayınlanan “Transforming The Middle East  (Ortadoğu’yu Dönüştürmek) başlıklı makalesinde,  “Fas’tan Basra körfezine kadar Ortadoğu’da bulunan 22 devletin rejimlerinin ve haritalarının değiştirileceğini” açıklamıştı. Rice bu "müjdesini" Ortadoğu ülkelerine yaptığı resmi ziyaretlerde de tekrar etmekte bir sakınca görmemişti. Fakat ne hikmetse, Türk aydınları, "Sınırları değiştirilecek bu 22 ülke hangi ülkelerdir, Türkiye BOP haritasına dahil midir?" sorgulaması yapma gereği duymadı! Güneri Cıvaoğlu'nun 1991 tarihli yazısındaki brifingte, ABD'li generalin sözünü ettiği "Kürdistan" haritasıyla BOP haritasının ilişkisini sorgulamak da aklımıza gelmedi hiç.. 2003'te Irak ABD tarafından işgal edilirken Musul ve Kerkük'te tapu ve nüfus müdürlüklerinin neden yağmalanıp yakıldığını da merak etmedik: Gül, "Asılları bizdedir" dedi, o kadar..

SAVAŞACAĞIZ..


Bugün Irak'ın kuzeyinde tam teşekküllü bir devlet var ve biz fiili durumu kabul etmiş durumdayız. Yarınları düşünürken, Güneri Üstadımızın, yıllar önce alıntı yaparken, "Boynumuza muska yapalım" diye not düştüğümüz yazısını tekrar tekrar okumak ve düşünmek mecburiyetindeyiz.
Bir yazı ve bir fotoğraf.. Yarınları görmek isteyenlere çok şey anlatıyor.. Önemli olan anlatılanları anlayabilecek miyiz?
Ne demişti, Civaoğlu'nun "Ya kabul etmezsek?" sorusunu yanıtlarken ABD'li general: "Savaşacaksınız."
Evet, geleceğimizi başkalarının yazmasına izin vermek istemiyorsak savaşacağız, ama kendi insanlarımızla değil, bu "Büyük Oyun"u kurgulayanlarla, bizi etnik ve mezhepsel temelde ayrıştırmak isteyenlerle.. Tıpkı Kurtuluş Savaşı'nda yaptığımız gibi..

BAŞIMIZ SAĞOLSUN


IRAK TÜRKMEN CEPHESİ Yönetim Kurulu Üyesi ve Kerkük Merkez İlçe Başkanı MÜNİR KAFİLİ, Kerkük'ün askeri bölgesinde kimliği bilinmeyen kişilerce şehit edilmiştir. Merhuma Allah'tan rahmet, Türkmen kardeşlerimize baş sağlığı diliyoruz.