Halife Hz. Ömer zamanında, Mısır valisi olan Amr b As, Mısır'ı bayındır bir ülke yapmak için imar çalışmalarına başlar. Bunun için öncelikle caddelerin genişletilmesine ihtiyaç vardır. Bir gün yol çalışması bir Yahudinin evinin bulunduğu yerde kesilir. Adam evini terk etmek istemez.

Vali adamla bizzat görüşür. Fakat o da ikna edemez. Bunun üzerine hiddetlenir ve bedelini fazlasıyla verdikten sonra “tabii ki seni o evden çıkarırım” der. Adam durumu Halife Ömer'e arzedeceğini söyler. Amr b As da “sen bilirsin” der. Adam yola koyulur ve Medine'ye varır. Rastladığı bir adama halifenin sarayının nerede olduğunu sorar. Adam halifenin sarayının olmadığını söyler. Adam şaşırır, zira Mısır valisinin bile sarayı varken, yedi düvele hükmeden şahsın bir sarayı yoktur! Halifeyi aramaya başlar.

Hava çok sıcaktır ve adamın mecali de tükenmiştir. Mescide vardığında bir duvarın gölgesinde başını bir tuğlaya yaslamış, elbisesi eski, hırkası yamalı, olan Hz. Ömer’in yanına diz çöker, rahatsız ettiği için özür diler. Hikâyesini anlatır. Hz. Ömer dinledikten sonra bir kemik parçası alır ve üzerine “Nuşirevan bizden daha mı âdildi? Ben Nuşirevan’dan daha âdilim!” diye yazar. Bunu al, Amr'a götür, der.

Adam çaresiz, kemik parçasını alır. Davasından ümidini kesmiştir. Vali ise halifenin kararını merak eder ve adamı çağırtır ne söylediğini sorar. O, kemik parçasını uzatır. Vali kemiğin üzerindeki yazıyı okur ve sapsarı kesilir. Tamam, evini almaktan vazgeçtik, der. Adam, valiye fikrini niçin değiştirdiğini sorar. Vali:

Hz. Ömer ile Mekke'de ticaretle meşgul olurken develerini ve paralarını çaldırdıklarını, Hz.Ömer’in adaletiyle meşhur Nuşirevan’a durumu anlattığını, onun da paranız yastığın altındayken siz uyuyor muydunuz, sorusu üzerine Evet, biz uyuyorduk. Çünkü sanıyorduk ki siz uyumuyorsunuz, dediğini aktarır. Sonra kral bize devemizi ve paramızı bulup iade etti, şehirden çıkarken ayrı kapılardan çıkmamızı tembihledi.

Dışarı çıkarken, kapının üzerinde asılmış birini gördük, bu hırsızlarla birlikte çalıştığı öğrenilen
şehrin güvenliğinden sorumlu Şahnepehlev idi. Diğer kapıda ise bir genç asılmıştı o da, Şahnepehlev’in suç ortağı Nuşirevan'ın oğlu idi. İbret olsun diye ikisini de şehrin iki kapısına asmışlardı.