Siyasetçiler arasında belirli tip vardır, siyaset portföyünü müstesna karalama haberlerinden oluşturduklarından homo-abscessus (Latince – çıban insan) olarak tanımlanırlar. İstedikleri olmadığından, böyle karalama haberleri oluşması için çaba sarf ederler.
Bu bağlamda, bu gün eski Sovyet Cumhuriyetlerinin arasında en hızla gelişen ve huzursuz olan Asya’da son istikrarlı adalardan biri olmaya devam eden Kazakistan’dan bahsetmek istiyorum. Fakat, burada da bazı güçler ısrarla ülkedeki istikrarı sarsma çabası içerisindedir. Bu da Kazakistan’da öncelikle siyasetçi Muhtar Ablyazov’un ismiyle özdeşleşen bahsi geçen homo-abscessus’ların katılımı olmadan olmaz elbette.
Önceden devlet hiyerarşisinde önemli görevlerde, Kazakistan’ın önde gelen bankalarından biri “BTA”nın başında bulunan siyasetçi çalıp-çırptı, ülkeden kaçtı ve yakışık olmayan siyasi faaliyetlerle uğraşmaya başladı.
Ablyazov başlangıçta Kazakistan Devlet Başkanının çevresindeki insanların itibarını zedeleme taktiğini izledi. Daha sonra, iştahı kabardı ve eleştiri zehirleri istisnasız herkesi kapladı. Takip eden kilit aşamada kaçak patron bilişim savaşından uygulamalı girişimlere geçti. Bu bağlamda Janaozen, siyasetçinin çağdaş siyasi teknolojileri kullanarak insanların beyinlerini yıkama yeteneğini işlediği bir poligondur.
Janaozen’deki işçi çatışması Ablyazov’un komiserlerinin çabaları ile oldukça iyi düşünülmüş ve gerçekleşmiş provokasyona dönüşmüştür. Ve tüm Kazakistan vuku bulan olaylarla sarsılırken muhalif siyasetçi sevinçle zaferini kutluyordu. Söz açılmışken, çeşitli ülkelerdeki Kazakistan büyükelçiliklerinin önündeki izinsiz gösteriler de onun başarısıdır.
Bununla birlikte, Kazakistan emniyet organları Almatı’da planlanan bir dizi terör eylemlerini önlemiştir. Patlamaların hazırlıklarını muhalefetin güvenilir ismi Muratbek Ketebaev ve özel koruma müdürü Aleksandr Pavlov yürütmüştür. Şu anda suç dosyaları mahkemece incelenmektedir.
Gerçi bu gün Ablyazov artık Kazakistan’daki iç siyasi süreçleri etkileyemez durumdu. İngiltere’deki koruyucu çatısı delindi, Londra yüksek mahkemesi tarafından hakkında yakalama emri çıkartılmış. Mali kaynakları bloke edilmiş, dolayısıyla kirli işlerini aktif olarak destekleyememekte.
Ablyazov ancak medyada sıra dışı muhalif olarak itibarını korumaya çalışmaktadır. Karalama haberlerini bizzat uydurma olanağı artık kalmamıştır, ama fırsatı yakaladığı anda kendini belli etmektedir. Bilhassa, Kazakistan-Çin sınırındaki olaylar, “Arkankergen” sınır kapısındaki Kazakistanlıları sarsan sınır kontrol memurunun öldürülmesi dikkatlerden kaçmamıştır. “Facebook” sayfasında siyasetçi kamuoyunu bu olayın en önemli zanlısının serbest bırakılması için mücadeleye çağrıda bulunmakta, henüz zanlıyı kimse suçlu olarak tanımlamamışken patron yanlısı medya masumiyet karinesinin ihlal edilmesinden dolayı hükümeti suçlamaktadır.
Görüldüğü üzere, Ablyazov şu anda, aktif temelden sarsma politikasını yürütememesinden dolayı, şüphe tohumlarını ekmek ve istikrarı bozmak amacıyla protesto eğilimlerini söylenti ve uydurmalarla besleyerek her türlü son dakika haberlerini kullanmaya hazır durumdadır. Kazakistanlılara seslenmek için patronun son dakika haberleri ise gittikçe azalmaktadır. Ülkedeki durum istikrarlı, kriz olayları gözlemlenmemekte ve barikat kurma çağrıları sosyal refah içinde eriyip gitmektedir.
Ablyazov ne ilah, ne de hakemdir, o, vatanındaki her türlü üzücü olaydan siyasi rant çıkarmaya çalışan sıradan bir kaçak suçludur. Ülke yasta, o ise bayram ediyor, onun için tek başına kutlamanın müthiş nedenidir.
Muhammet Ceyhan
Stratejik araştırma merkezi
Orta Asya uzmanı