Yakın geçmişte başlayan ve gittikçe başımıza musallat bir dert olarak karşımıza çıkan; 

Mobbing; duygusal bir saldırıdır.

Bir grup insanın ya da bireyin, bir kimseye veya bir gruba sosyal kabadayılığı desek yalan olmaz. Önce hayvanlar arasında başlayan mobbing, sonra çocuklara, sonra da 1950 lerde yetişkinlere de bulaşmasıyla- sözüm ona- modern hayatın getirdiği ilkelliğe bir tür geri dönüş. 

Dürüstlük yok, açıklık yok… Tacizi yapan ve hedef kişi arasında ki güç eşitsizliğini kötüye kullanma. Taciz, psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, rahatsız etme veya sıkıntı vermenin hepsi…. çekememezlik rekabet, çıkar çatışması, kişisel hoşnutsuzluklar gibi nedenlerle ortaya çıkan ego manyaklığı…

Sosyoloji ve hukuk gibi çeşitli alanları kapsayan kavram, günümüzün çok önemli bir sorunu maalesef.

İş arkadaşları, eşler, dostlar, ait olunan gruplar hatta devletler arasında gittikçe yayılan güç ve psikopat ruh hali.

Kulvarda istemiyorsan politik oyna psikolojik tacizde bulun.

Öyle bir oyna ki işten ayrılsın, kurban bireyse seni terk etsin, hatta hasta olsun, ölsün, devletse dağıt gitsin benim olsun… Batının bize yaptığı da bence bir tür mobbingti. Yedik ve sonra da bizi Araptan saydılar.

Tam bir psikolojik terör!

Güç bende “Al sana mobbing.” Hepimiz ya yaşamış ya da şahit olmuşuzdur bu illete.

Türk Dil Kurumu da, mobbing kavramının karşılığı olarak  “Bezdiri” kelimesini belirlemiş ve bezdiriyi “İş yerlerinde, okullarda vb. topluluklar içinde belirli bir kişiyi hedef alıp, çalışmalarını sistemli bir biçimde engelleyip huzursuz olmasına yol açarak yıldırma, dışlama, gözden düşürme” diye tanımlıyor. 

Yaş, cinsiyet, ırk ayrımı yok direkt kişiyi dışlamak amacıyla kurban kasıtlı hedef tahtası oluyor.  Eğer psikolojik mobbingin boyutu büyükse yandın. Kaybeden hep sen olunca çözümü de göremezsin.

Ruhsal ve fiziksel sağlık da gümmm!!! 

İşin en fenası da psikolojik tacizin sonuçları ve etki alanı oldukça geniş olunca böyle bir sorunu bilmek, yaşamak, ancak tanımlama ve çözüm konusunda bir adım atamamak!

Psikolojik tacizin birey üzerindeki duygusal ve fiziksel etkilerine bakar mısınız; 

Performans düşüklüğü, pişmanlık ve hırs gibi çatışan hisler, iletişim bozukluğu, tükenmişlik, güvensizlik, kafa karışıklığı, huzursuzluk, korku, utanç, öfke ve endişe duyguları kargaşası, ağlama krizleri, uyku bozuklukları, melankoli hali, yoğunlaşma bozukluğu, sosyal yalıtım, kendini küçümseme ve aşağılama, sosyal uyumsuzluk, çeşitli psikosomatik rahatsızlıklar, depresyon, umutsuzluk ve çaresizlik hissi, sinirlilik,  huzursuzluk ve derin bir  keder hâli, yüksek tansiyon, panik atak… kalp krizine kadar giden sağlık sorunları … Hep diyorum ya…

Gidip dağda yaşamak en iyisi… Yemişim modern yaşamı da sütü bozulmuş insanlığı da…

Mobbinge yakın bir MODA kavram daha var. Manipülasyon.

Psikolojik manipülasyon- Bezdiri- insanları kendi bilgileri dışında veya istemedikleri hâlde çaktırmadan etkileme veya yönlendirme anlamına gelir. 

Bu etkileme ve yönlendirme sonucu insanlar davranış değişikliği ya da kanaat değişikliği gösterebiliyorlar. 

Ben buna Olta Atma Sanatı ve de Olta Yeme Sanatı diyorum. Atacan kardeşim yemiycen!!! 

Mobbinge atılan bir başlangıç gibi. Eskilerin bir lafı vardır; “Ya bu deveyi güdersin ya bu diyardan gidersin.” Demek ki onlar da bunu yaşamışlar da demişler.

“ İsveç Sendromu  mu, Mobbing mi söyle”  

Haa Haaa …metropolde kaçış yok …

Son olarak geçen hafta bizim Trump’ın yerinde bir oyun izledim. Adı; ÖKÜZ

Tam da bu konuyu işlemiş.

İşyerinde mobbing… işverenin ima ve alayıyla karşısındakinin toplumsal itibarını düşürmeyi de içeren saldırgan  ortamı sürekli yaratarak onu işten çıkmaya zorladığı kısa ve öz bir anlatım. 

Dikkat…

Bu iş yerinde MOBBING var !!!