Her Pazartesi günü değerli okurlarımla buluştuğum bu köşede beşinci yılımı doldurdum. Aslında rutin olarak her hafta bir yazı takdim ederken; hem hoş, hem de sürükleyici ve faydalı bir çalışma içinde buluyorum kendimi. Yıllar çok çabuk geçiyor. Beş yıl önce ilk yazım 2004 yılında, 17 Nisan'da, daha sonra da 21 Hazirandan itibaren her Pazartesi günleri yayınlanıyor. Geçen hafta 29 Haziran için hazırlanan yazı bir iletişim problemi nedeni ile Çarşamba günü yayınlandı. Değerli okurlardan özür dilerim. Genelkurmay Başkanlığında görevli bir Kurmay Albay tarafından hazırlandığı iddiası ile bir gazetede yayınlanan malum haber haftalardır Türkiye gündemini adeta esir aldı. Ve ne yazıkki esaret, daha yeni haftalarda da etkisini sürdüreceğe benziyor, tam bir kısır döngü içindeyiz. Ama bu arada ne kadar gözden kaçsa da, teğet geçtiğini zannettiğimiz küresel krizde, 2009 yılının ilk çeyreğinde bir önceki yıla nazaran ülkemizin % 13,8 küçüldüğünü öğrendik. Ekonomiyi izleyenlerce, hızlı gerilemenin yavaşladığı, yıl sonunda küçülmenin % 5 seviyesine çekileceği ifade ediliyor. Bu ekonomik sıkışıklıklar ve siyasi çalkantılar arasında, AB ile müzakerelerin ve Kıbrıs görüşmelerinin ağır aksak yürüdüğü bu günlerde; ABD de Iraktan askerlerini çekmeye başladı. Irak halkının Bağdatta sokaklara dökülerek kutladığı, ABD'nin tamamen olmasa da, Iraktan çekilişi iki yıl içinde tamamlanacak. Kuzey Irakta 1970 yılında Baas yönetiminden 37 000 km2'lik bir alanda özerklik hakkını alan Kürt yönetimi, ABD'den gördüğü yardım ve destekle bu alanı, 80 000 km2'ye kadar çıkarmıştır. Bugün 100 binin üzerinde ordusu, parlemantosu, üniversite dahil okulları ve bir devlet için gerekli tüm teşkilatı kurmuş olan Barzani ile PKK arasında, PKK nın sınır bölgelerinde jandarma görevlerinde kullanılması konusunda gizli bir anlaşmaya varıldığı da ifade edilmektedir. Saddam rejiminin devrildiği günlerde, nüfusu 850 binden kürtlerin göçü ile 1 400 000 e ulaşan Kerkükte, halen sayım yapılamamış, statüsü de belirlenememiştir. İşgalin ilk gününden beri Kerkük'ün Kürt yönetimine bağlanması dışında, Barzani hiç bir çözümü de kabul etmemektedir. Ancak Barzaninin; Irak ABD'nin işgali iltında iken elde edemediklerini ABD askerlerinin çekilmesinden sonra ele geçirmesinin mümkün olmadığı da ortadadır. Nitekim Kürtler, 2005 yılında yapılan mahalli seçimlerde, şiiler ve sünniler arasındaki çatışma ve boykotlar nedeniyle elde etmiş oldukları başarıyı, bu yıl başında yapılan seçimlerde sağlayamamışlardır. Pek çok yerde peşmergelerin desteklediği listeler azınlıkta kalmıştır. Kafkaslar, İran ve Orta Doğu gibi problemler yumağı ortasında Türk kamuoyu günlük iç sorunlar yüzünden çevreden, önemli sorunlardan uzaklaştırılmış gibidir. Ben de Ağustos sonuna kadar tatile ve geziye çıkacağımdan bir süre yazılarıma ara vereceğim. Sağlık ve esenlikler diliyorum.