KKTC’de 7 Ocak seçimlerinden sonra Cumhuriyet Meclisinde temsil edilen altı siyasi partiden, güçlü bir hükümet yerine rahmetli Demirel’in bitli yorgan diye tanımladığı dört partinin bir araya geldiği bir hükümet kurulabildi. 

Daha koalisyonun teşkili aşamasında öne çıkan bu dört partili hükümet teşkili çalışmaları Rumlar başta olmak üzere bazı çevreleri de harekete geçirdi. Malumları KKTC’de bir gazetenin Türkiye’nin Afrin Zeytin Dalı Harekâtı nedeni ile yaptığı çirkin yayın ve bilahare gelişen olaylar, bugünlerde güvenoyu alacak hükümet için adeta bir uyarı niteliğinde idi. 

Güney Kıbrıs’ta da seçimleri kazanan Anastasiadis tekrar görüşmelere yönelse de KKTC Hükümet programında görüşmelere ilişkin tek bir cümle bile yer almadı. 

Ve bu ara Kıbrıs Adasının güney batı açıklarında bulunan doğalgaz yatağına Rumların sahiplenme gayretlerine Türkiye derhal tepki gösterdi. Donanmamız da Kıbrıs açıklarında yer almış iken, dörtlü koalisyonun hükümet programında konu bir cümle ile geçiştiriliverdi. 

Değerli okurlarım, KKTC’de dört partinin teşkil ettiği hükümeti devasa sorunların beklediği apaçık ortada iken; KKTC’nin yegane güvencesi, büyük ve yüksek destekçisi Türkiye’ye dönük ipe sapa gelmez düşünce ve eylemler, Kıbrıs’ta sorumsuzca yayılmakta ve yapılagelmektedir. Bu tehlikeli gelişmeler karşısında, Anavatan Türkiye’nin ve Kahraman TSK’nin gücü ve varlığı; Anadolu ve Kıbrıs Türkleri arasındaki mevcut birlik, beraberlik ve dayanışma gibi yüksek değerlerle kendini korumuş ve de artmıştır. 

Bu ipe sapa gelmez düşünce ve eylemler Kıbrıslı soydaşlarımız tarafından da şiddetle reddedilmektedir, gelecekte de reddedileceğinden kimsenin şüphesi olmamalıdır. 

Nitekim Kıbrıs’ta, Türk Mukavemet Teşkilatı Mücahitler Derneği çatısı altında toplanan Kahraman Mücahit kardeşlerimiz, Pazartesi günü aşağıdaki mektubu KKTC Cumhurbaşkanına sundular, basına ilettiler bize de gönderdiler. 

Mektubu bilgilerinize sunuyor, Kahraman dostlarımı, silah arkadaşlarımı ve O’nlar gibi düşünen Kahraman soydaşlarımızı alkışlıyorum. 

02/02/2018

Sn. Mustafa AKINCI 

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı 

Lefkoşa 

Sn. Cumhurbaşkanı, 22 Ocak 2018 tarihinde ülkemizde çirkin olaylar yer almıştır. Herkes gibi bizler de bu olaylara çok üzüldük. 

Kıbrıs’ta varlığımızı borçlu olduğumuz Anavatanımızda bölücü terör odaklarının hain saldırıları ve şehit haberleri bizleri derinden üzmektedir. 

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Zeytin Dalı Harekatı, 1974 Mutlu Barış Harekatı gibi kangren olmuş bir yarayı kökünden temizlemek için başlatılmıştır. Tanrı’dan dileğimiz başarı ile sonuçlandırılmasıdır. 

Türk Ulusu ve O’nun kopmaz bir parçası olan Kıbrıs Türk halkının geçmişte olduğu gibi Anavatanın ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yanında birlik ve beraberlik içinde olmamız gerekirken Afrika Gazetesi karşı tavır almıştır. Bu tavrını daha da ileri taşıyarak Kıbrıs Barış Harekatı ile ilişkilendirmiş ve ikinci işgal olarak nitelemiştir. Bu da bizler ve halkımızın büyük bir çoğunluğunda büyük bir infial yaratmış, onurumuzu kırmış ve Milli vicdanlarımızda derin yaralar açmıştır. 

Afrika Gazetesi başından beri ülkemizde gelişen olaylar karşısında ve özellikle de Türkiye’ye karşı her fırsatta aşağılama ve alay etmeyi kendine görev addetmektedir. 22 Ocak 2018 tarihli son yayını ile ülke gündemini değiştirerek halkın kin ve nefret duyguları ile sokaklara inmesine sebep olmuştur. Afrika Gazetesi’nin bu tür yayınları ülkemiz, halkımız ve Türkiye karşıtı provokatör yayınları bölgesel ve küresel düşmanlarımıza hizmet etmekten başka bir işe yaramıyor. Son olayda da amacına ulaşmış oldu. Nitekim Rum Yönetimi’nin açıklamaları ve Dünya basınının yorumları çok açık ve nettir. Bu açıdan bakıldığında ifade ve basın özgürlüğü zedelenmiştir. 

Olay öncesi sadece uyarmakla yetindiniz. Beklenen etkili ve önleyici tedbirler maalesef alınmadı. Ancak olaylar yaşandıktan sonra, sebebiyet verenleri görmezlikten gelerek sadece olay yaratanlara karşı emniyet güçlerini adeta emir vererek hareket geçirdiniz. Sonucunda olaylara karışan 5-6 kişinin yargılanmadan mahkeme tarafından bir ay tutuklanmaları sağlandı. Hiç şüphesiz suçlular cezalarını çekmelidir. Ancak ne yazık ki suça sebep olanlar unutulmuştur. Tek yanlı adalet doğru mudur? Böylesi hassas bir konuda hem hukuku hem de emniyet güçlerini göreve çağırırken ilgili gazeteyi de soruşturma kapsamında tutmanız ve bunda da ısrarlı olmanız gerekmiyor muydu? Afrika Gazetesi’nin de soruşturmaya tabi tutulması ve cezalandırılmasında ısrarlıyız. Bu konuda tarafsızlık ilkesine uymadığınız görüşündeyiz. 

Tutuklamalar sonucunda, Şener Levent “Türkiye’de adalet öldü ama Kıbrıs’ta dimdik ayakta” diyor. Kıbrıs’ta işgal var ise ki kendisi öyle iddia etmiştir, işgal altındaki bir ülkede adaletten söz edilebilir mi? 

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hür ve demokratik bir hukuk devletidir. Kıbrıs Türk halkının serbest iradesi ile soykırıma karşı, self determinasyon hakkını kullanarak kurduğu bir devlettir. Son derece özgür bir basınla öğünebiliriz. Ancak basının da Anayasamızın 26 ve 27’nci maddelerine uyması zorunludur. 

Sn. Cumhurbaşkanı; 

Sizin Cumhurbaşkanımız olarak, hukuka saygınız ve demokratik hukuk anlayışınızı biliyor ve takdir ediyor ve bu konulara gerekli hassasiyeti göstereceğinize inanıyoruz. Cumhurbaşkanı makamının birleştirici, itibar ve saygınlığının değişik çevrelerde yanlış anlaşılıp yorumlanmasına ve hakkınızda tarafsızlığınıza uygun bir davranış göstermediğiniz düşüncesini bertaraf edeceğinize inanıyoruz. 

En derin saygılarımızla arz ederiz. 

TMT Mücahitler Derneği

Genel Başkanlığı